Muhalefetten OHAL'in uzatılması teklifine tepki: Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir
Üç gün önce Meclis'e sunulan torba yasa teklifinde OHAL'in üç yıl uzatılmasının istenmesine muhalefet partileri tepki gösterdi. CHP'li İbrahim Kaboğlu, "Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir" dedi.
DUVAR - AK Parti tarafından geçtiğimiz cuma günü TBMM Başkanlığı’na sunulan 18 farklı kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülen 25 maddelik torba yasa teklifinin görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı.
Anka'nın haberine göre görüşmelerde muhalefet, 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarından bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını eleştirdi.
CHP’li İbrahim Kaboğlu, “Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir. Olağan hukuk düzeninde mi olağanüstü hukuk düzeninde mi yönetileceğiz” dedi. HDP’li Garo Paylan, “Darbenin üzerinden beş yıl geçti farkında mısınız? OHAL rejiminde yaşıyoruz” dedi. İYİ Partili Durmuş Yılmaz, “2023’te seçime gireceğiz. OHAL ile mi gireceğiz” diye sordu.
KABOĞLU: OLAĞANÜSTÜ HUKUK DÜZENİNDE Mİ YÖNETİLECEĞİZ?
Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler için söz alan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, OHAL tedbirlerinin bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını içeren üç maddeyi, Anayasa’ya uygunluk çerçevesinde eleştirdi. Kaboğlu, şöyle konuştu:
“OHAL’in üç yıl uzatılmasından nasıl bir sonuç alındı da uzatılmaya çalışılıyor? Gerekçelerde de göremedim. Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir. Olağan hukuk düzeninde mi olağanüstü hukuk düzeninde mi yönetileceğiz? 27. dönemin ilk yasası, Adalet Komisyonu’nda görüşüldü, yasa yoluyla OHAL dönemine geçildi, OHAL 18 Temmuz’da sona eriyordu, yasa ile OHAL’e geçildi. Yasa yoluyla Anayasa dışı, örtülü OHAL’in üç yıl daha uzatılması önerilmektedir. Ortak ifade ise ‘terörle mücadelenin etkin şekilde sürdürülmesi.’ Böyle bir gerekçe, hamaset siyasetinin önüne geçemiyor. OHAL, Anayasa’da düzenlenmiştir. Bu madde yürürlüğe girdiği zaman Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunma zorunluluğu vardır. Örtülü yasa yoluyla OHAL’i sürdürme biçiminde ortaya çıkacak olan kısıtlamalar için Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunulmamıştır.”
'FETÖ İLE MÜCADELE BİR BAHANEDEN İBARETTİR'
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak da torba yasa kanununa tepki göstererek "Cumhurbaşkanı Erdoğan, zamanında yapılacağını ifade ettiği seçimleri OHAL koşullarında, baskı, sindirme, kitlesel gözaltı ve tutuklama tehditleriyle yapmak istiyor" dedi.
"FETÖ ile mücadele ya da terörle mücadele gerekçesi bir bahaneden ibarettir" diyen Toprak, "Son dönemde organize suç örgütü elebaşının ortaya attığı iddialar, kara para aklayıcılarının aldıkları siyasi desteklerle gerçekleştirdikleri operasyonlar, ‘mala çökme’ deyimini gündelik dile yerleştirdi. Dava dosyaları her yana saçılan ‘FETÖ Borsası’ olaylarıyla milyarlarca lira ya da doların, şirketlerin, otellerin, tatil köylerinin, sanayi işletmelerinin, rezidansların, arsaların nasıl el değiştirdiği, buralara nasıl çöküldüğü ortaya yayıldı. Bu torba yasa düzenlemesi iktidarın artık gideceğini görmüş olmasının, kaybetme endişesinin somut dışavurumudur. Demokrasi ve sandık korkusunun OHAL ile makyajlanmış, torba halidir" ifadelerini kullandı.
PAYLAN: DEMEK Kİ SARAYDAN GELEN FERMANLAR HER ZAMAN DOĞRU OLMUYORMUŞ
Komisyon Üyesi ve HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, tütün üreticilerinin eylemiyle gündeme gelen "izinsiz tütün ticareti yasağı" kapsamında verilen cezaların 6 ay süreyle ertelenmesi maddesi için şunları söyledi:
“Orhan Yegin, siz yenisiniz ama getirdiğiniz maddelerin tamamını görüşmüşüz. Mesela tütün ile olan düzenlemeye ne eleştiriler getirdik keşke okusaydınız. ‘Ferman padişahındır’ diye el kaldırıp indirdiler. Tütün üreticisi vatandaşları mağdur ettik. Ne oldu? İsyan ettiler. ‘Bizim ekmek kaynağımız tütün, siz 3-5 kartelin çıkarlarını savunuyorsunuz, yerli tütünü bitiriyorsunuz’ dediler. Demek ki saraydan gelen fermanlar her zaman doğru olmuyormuş. Tek adam bu kartellerin çıkarlarını savunuyor olabilir. İsyan edenler ne oldu? 10 kişi dün şafak vakti gözaltına alındı, bugün tutuklandı. Hukuk devletiyiz ya. Protesto bir haktır. Biz hukuk devleti değiliz. Siz yerli ve milli tütünü bitiriyorsunuz hem de protesto edeni tutukluyorsunuz. Bu şartlardayız. Bu yasa maddesiyle bu zihniyeti değiştirebilir misiniz? 5 ay erteliyorsunuz. Bu mu çözüm dediğiniz şey. Çok önemli düzenleme getirmişsiniz.”
'DEMOKRASİ KRİZİ SÜRDÜĞÜ SÜRECE BU İKTİDAR İFLAH OLMAZ'
Paylan, OHAL tedbirlerinin bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını içeren maddelere de şu tepkiyi gösterdi:
“Bir milletvekili ‘OHAL rejimi devam etmeli’ diyor. Darbenin üzerinden beş yıl geçti farkında mısınız bilmiyorum. ‘Bize beş OHAL rejimi yetmedi, üç yıl daha OHAL yetkisi’ diyorsunuz. Şu an bir OHAL rejiminde yaşıyoruz. Demokrasi krizi, ekonomik kriz yaratmıştır. OHAL’in üç yıl daha sürmesi demek bu ülkede kaosun üç yıl daha sürmesi demektir. Demokrasi krizi sürdüğü sürece kimse iflah olmaz, iktidarda iflah olmaz.”
KALAYCI: ELEŞTİRMEK DEĞİL TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİYOR
Komisyon Üyesi ve MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise teklifi şu sözlerle savundu:
“Meclis güçlendirildi. Cumhurbaşkanı kararnameleri ile kanunlar arasında karşılaştırma yapılıyor. Anlamsız bir karşılaştırma. Köklü bir değişikliğe gidildi. Çok normal. Tütün ticareti yapanlarla ilgili çelişkiye düşülüyor. Orhan Bey, cezanın ertelenmesini öngören teklifi getiriyor. Bu konuya köklü bir çözüm gerekiyor ama burada Orhan Bey’i eleştirmek değil teşekkür etmemiz gerekiyor. Darbe girişimi üzerinden 5 yıl geçti. Hala kripto tespitleri var. Hala FETÖ’cülerle ilgili yakalamalar var. Bu anlamda iyi bir düzenleme yapılıyor. Türkiye’nin FETÖ belasından tümüyle kurtulması lazım.”
YILMAZ: HUKUK ÇİLİNGİRİ BİLE DEĞİLİZ
Komisyon Üyesi ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, OHAL tedbirleriyle ilgili düzenlemeyi şöyle eleştirdi:
“Önümüzdeki dönemde bizden sonra gelen nesiller bizi hayırla yad etmeyecek. Biz uzun yaşayabilen yasalar yapmıyoruz. Böyle bir yasa yapma niyetimiz yok. Çok kısa vadeli düşünüyoruz. Son iki üç yılda ortaya konulan süreler en az iki üç kez uzatıldı. Bu süreler yine yetmeyecek yine bizim önümüze uzatılması gelecek. Biz sebepleri değil sonuçları tartışıyoruz. Buradan artık çıkalım. Biz hukuk mimarı olmadık olamıyoruz, biz hukuk çilingiri bile değiliz. Bu yasanın omurgasını, üç madde oluşturuyor. Bu düzenlemeler hukuksuzluk, insan haklarına saygısızlık. Bu bir an önce bitirilmeli ve normalleşme olmalı. Bu yasayla öngörülen süre üç yıl. Buna niye gerekçe var. 2023’te seçime gireceğiz. OHAL ile mi gireceğiz? Bu seçimleri nasıl yapacağız?”
TEKLİF NE İÇERİYOR?
Torba teklifte, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL tedbirlerinden bazılarında tamamlanan uygulama süresinin uzatılması öngörüldü. Torba yasayla gözaltı sürelerinin 12 güne çıkarılması, kamu görevlilerinin ihracı, TMSF’nin şirketlere kayyım olarak atanması gibi bazı uygulamaların ömrünün üç yıl daha uzatılmasının önü açılacak. (HABER MERKEZİ)