Mülteci depremzedeler: Evler yıkıldı, işler gitti, hayatlar yeniden dağıldı

Maraş merkezli depremlerden etkilenen mülteciler, gittikleri şehirlerde kötü koşullarla karşı karşıya kaldı. İzmir'e gelen depremzede mülteciler temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

Google Haberlere Abone ol

Emirhan Durmaz

İZMİR - Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat günü meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden yaklaşık 13,5 milyon insan etkilenirken, Suriye sınırına yakın illerde ikamet eden yaklaşık 2 milyon mültecinin de hayatları ikinci kez yıkıldı. İmkan bulabilen depremzede mülteciler afet bölgesinden ayırarak farklı illere geçti. İzmir’de faaliyet gösteren Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih ile İzmir'e gelen depremzede mültecilerin durumunu görüştük.

‘BİR DAİREDE 30 KİŞİ YAŞIYORLAR’

10 Şubat sonrası sayıları yaklaşık bin kişiye yaklaşan 200 ailenin kendilerine başvurduğunu aktaran Muhammed Salih, “An itibariyle 8 aile  yaklaşık 50 kişi derneğimizde konaklıyor. Üstteki iki katımızı buna tahsis ettik. Aşağı katı ise ofis olarak kullanıyoruz. Geriye kalan yaklaşık 800-900 kişiyi ise üyelerimizin evlerine paylaştırmış durumdayız. Şu anda üyelerimiz bir dairede 30 kişi yaşıyorlar” ifadelerinde bulundu.

Bundan sonraki sürecin daha sancılı olacağını aktaran Salih, “Savaş sonrası darmadağın olan mültecilerin yaşamları depremle birlikte ikinci kez tepetaklak oldu. Orada iyi veya kötü bir iş ve düzen kurmuş olan mülteciler vardı. 8-10 senedir orada olanlar vardı. Kimisi bir tarlada çift sürüyor, kimisi bir inşaatta kimisi bir atölyede ya da tezgahta çalışıyordu. Başını sokacak bir ev bulunuyordu. Depremle birlikte evler yıkıldı, işler gitti ve hayatlar yeniden dağıldı. Burada şunu ayriyeten söylemek gerekir ki, yoksulluk sebebiyle en kötü evlerde oturulduğu için enkaz altında kalan, kaybolan, bulunamayan Suriyeli nüfus oran olarak oldukça yüksek seviyede” dedi.

‘İNSANLAR ORADAKİ HAYATLARINA GERİ DÖNMEK İSTİYOR’

İzmir'de kiraların oldukça yüksek olduğunu ve deprem sonrası yansıtılan zamlarla birlikte barınmanın daha da imkansız hale geldiğini ifade eden Salih, “Suriyeliye ev vermiyorlar. Kiralar zaten uçmuş durumda ve karşılamak mümkün değil. Öte yandan burada yeniden bir iş bulmak da hemen mümkün olan bir şey değil. Gençlerin ise okulları vardı, eğitimleri yarıda kaldı. Bu sebeplerden ötürü afet bölgelerinde konteynır ya da çadır kentlerin bir an evvel kurulması gerekiyor. İnsanlar oradaki hayatlarına geri dönmek istiyor” diye konuştu.

Ayrıca derneğin bulunduğu binanın sahibinin de kiraya artış yapmak istediğini dile getiren Salih, “Şu anda fon alamıyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde projelerimiz vardı ancak bu sene böyle bir imkanımız olmadı. Kiraya yüzde 75 zam isteniyor. Şu an burada konaklayanlarla 3 öğün yemek paylaşıyoruz. Isıtıcılar yanıyor. Faturalar ne olacak hiç bilmiyoruz. Yardımlaşmaya daha çok ihtiyaç duyuyoruz” dedi.

‘YAĞMACILIK AÇIKLAMALARI SÜRECİ DAHA DA ZORLAŞTIRDI’

Deprem sonrasında dayanışmaya katılan mültecilerin de bulunduğunu hatırlatan Muhammed Salih, “Tıpkı Türkiyeli vatandaşlar gibi biz de depremi yaşadık, yıkıma uğradık, enkaz altında kaldık. Hatta söylediğim gibi kötü barınma koşulları sebebiyle oransal olarak çok fazla kayba uğradık. İnsanlar can derdinde iken kim Türk kim Suriyeli bilinmiyordu, kimse buna bakmaz zaten. Ancak Mersin’de KYK Kız Yurdu’nun Suriyelilere tahsis edildiği veya hırsızlık, yağmacılık gibi yalan açıklamalar sonrası süreç depremzede mülteciler açısından daha da zorlaştı. Zaten olmayan güvenlik daha da büyük sorun haline geldi. Hatta birçok insan bu tehdit sebebiyle oradan ayrıldı” ifadelerini kullandı.