Munzur Çevre Derneği: Meşe ormanının kesimi derhal durdurulmalı

DERSİM - Dersim Çiçekli köyü mevkiinde yapılan meşe ormanı kesimi, Munzur Çevre Derneği tarafından yapılan basın açıklaması ile Tunceli Orman İşletme Müdürlüğü önünde protesto edildi.

Protestoya Dersim eski Milletvekili Alican Önlü ve çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklamasını katılımcılar adına Munzur Çevre Derneği Temsilcisi Yusuf Topçu okudu.

‘ORMANLAR RANT HIRSIYLA TALAN EDİLİYOR’

Maden şirketleri kanalıyla Dersim'de bilinçli bir saldırı planlandığını belirten Topçu açıklamada şunları söyledi: “On yıllardır Dersim’de orman kıyımı sürmektedir. Doğu Anadolu orman kuşağı içersinde yer alan Dersim'in yüzde 27’sini ormanlar oluşturuyor. Bu orman kuşağı yüzlerce endemik bitkinin ve milyonlarca canlının yaşaması için alan oluşturuyor. Ancak ormanlarımız rant ve kar hırsı uğruna şirketler aracılığıyla talan edilmektedir.”

“Ormanı ve ağacı sadece bir odun olarak gören, rant ve para uğruna orman kıyımını gerçekleştiren ve buna izin veren zihniyeti burada teşhir ediyoruz.” diyen Topçu, “Dersim Hozat yolu arasındaki Çiçekli bölgesinde müteahhit Mehmet Turan tarafından genç, filiz, meşe ağaçlarının bulunduğu orman arazisi tıraşlanmaktadır. Biz Munzur Çevre Derneği olarak doğayı paradan ibaret gören bu kıyma sessiz kalmıyoruz. Ormanlarımız tüm insanlığa aittir. Kendi malınız gibi yok edemezsiniz, doğayı talan eden kesim ihaleleri durdurulsun" diye konuştu. 

'MEŞE ORMANLARI BİR HABİTATTIR'

'Topçu’nun ardından söz alan Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu avukat Barış Yıldırım ise ormanlara zarar verebilecek bir faaliyete izin verilemeyeceğine dikkat çekerek şunları söyledi: “6831 sayılı orman kanun hükümlerine göre orman alanlarının hiçbir şekilde tahrip edilmesi mümkün değil. Ülkemizin tarafı olduğu BERN Sözleşmesi’ne göre de korunan türlere, habitatlara zarar verilemez. Meşe ormanları bir habitattır. Bu habitatların korunması, ülkemizin tarafı olduğu, uluslararası sözleşmeler gereğince mutlaka zorunludur. Bu tip gibi kesimlerin hukuka aykırı olduğu inancındayız. Bu kesim faaliyetleri çevre kanunu hükümleri çerçevesinde derhal durdurulmalıdır.“