Murat Yetkin: Tolga Şardan'ın ifadesinde verdiği isim
Gazeteci Murat Yetkin, Tolga Şardan'ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen yazısında teyitli olmadığı için isim anmadığını belirtirken ifadesinde verdiği bir isme dikkat çekti.
DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, 'MİT raporu' yazısı gerekçe gösterilerek tutuklanan Tolga Şardan'ın ifadesinde verdiği isme dikkat çekerek "Acaba Şardan’ın yazısında teyit alamadığı için yazmadığı isim, savcılığa ifade verirken andığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz mıydı, değil miydi?... Gazeteci Şardan’ın söz ettiği ismin Şaban Yılmaz olup olmadığını anlamanın, iddialar varsa ne olduğunu, gerçek mi iftira mı olduğunu anlamanın bir yolu var. O da yasal süreci başlatıp soruşturma açmak" ifadesini kullandı.
Murat Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:
"Savcılıkta verdiği ifade ortaya çıkınca gördük ki Tolga Şardan tutuklanma tehdidi altında verdiği ifadesinde de “ham”, yani teyit edilmemiş olduğu için haberinde yer vermediği bir iddiaya yer vermiş; orada da gazetecilik yapmış.
Biraz açayım.
Şardan “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu “yargı raporu”nda neler var?” yazısında Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) yargıdaki yolsuzluk iddialarına dair çalışmasının sonuçlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunulduğunu bildirdikten sonra şu cümleyi yazmış:
“Hatta Erdoğan’ın kendisine iletilen bilgiler kapsamında, İstanbul’da görevli üst düzey bir yargı mensubu ile ilgili aktarılan veriler sonrasında “hayal kırıklığı” yaşadığını ifade ettiği ve söz konusu yargı mensubuna çok sinirlendiği belirtiliyor.”
O isim kim?
Tolga Şardan yazıda isim vermemişti. Hatta yazı üzerine kendisini telefonla aradığımda ismin çok üst düzey olduğunu, iddiaların güçlü olduğunu ama teyidini alamadığı için yazmak istemediğini söylemişti. Şardan, Ankara Adliyesindeki “SEGBİS Odasında” yani elektronik ortamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Türk Ceza Kanunun 217’inci maddesine göre “halklı endişe, korku ve paniğe sevk edecek şekilde gerçeğe aykırı haber yaymak” suçlamasına karşı ifade verirken şunları söylemiş:
“Eğer ben TCK 217. Madde hükmüne göre aykırı hareket etmiş olsaydım, söz konusu yazı içinde ulaştığım ama teyidini alamadığım ham bilgileri de kullanabilirdim. Hatta şunu söyleyeyim, bu bilgiler içinde İstanbul Çağlayan Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Şaban Yılmaz ile ilgili de kimi iddialar bulunmaktadır. Dolayısıyla ben art niyetli bir gazeteci olsaydım, tecrübesiz bir gazeteci olsaydım, bugün kamu görevlilerinin kişi hak ve özgürlüklerine yönelik hareket etmiş olurdum.”
Acaba Şardan’ın yazısında teyit alamadığı için yazmadığı isim, savcılığa ifade verirken andığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz mıydı, değil miydi?
İddialar ne? Gerçek mi iftira mı?
Gazeteci Şardan’ın söz ettiği ismin Şaban Yılmaz olup olmadığını anlamanın, iddialar varsa ne olduğunu, gerçek mi iftira mı olduğunu anlamanın bir yolu var. O da yasal süreci başlatıp soruşturma açmak. Öte yandan Adalet Bakanlığının teftiş kurulları var, başkanlığını Bakan Yılmaz Tunç’un yaptığı Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) var. Dün, 1 Kasım’da ve henüz Şardan gözaltına alınıp hızla tutuklanmadan bir süre önce Adalet Bakanlığına Şardan’ın yazdığı konuyla ilgili Bakanlık kurullarınca bir araştırma, soruşturma, çalışma olup olmadığını sordum. Yanıt gelince mutlaka haber değeri olacaktır.
Hatırlatalım: Şaban Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı iken İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın Aralık 2020’de Yargıtay üyeliğine (oradan da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla, iki ay sonra Anayasa Mahkemesi üyeliğine) atanmasıyla ve yine Cumhurbaşkanı imzasıyla onun yerine geçmişti.