Murat Yetkin yazdı: Erdoğan hesaplaşmayı AB sonrasına mı bıraktı? Yoksa…

Emekli amirallerin bildirisine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tepkisini yazan Murat Yetkin, "Erdoğan asıl açıklamayı çarşambaya mı bıraktı?" diye sordu, ihtimalleri değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport'ta yayınladığı son yazısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın emekli amirallerin bildirisine verdiği tepkiyi yorumladı. Erdoğan'ın beklenenden daha düşük tonda bir cevap verdiğini ifade eden Yetkin, bunun sebeplerini yazdı.

"Erdoğan asıl açıklamayı çarşambaya mı bıraktı?" sorusunu yönelten Yetkin, tepkinin yüksek olmamasının nedeninin bugün Türkiye'ye gelecek yetkili AB isimlerinin de olabileceğini ifade etti. Yetkin başka bir ihtimal daha olduğunu vurgulayarak "Erdoğan’ın yüreğine taş basıp bu işi elebaşı gördüğü isimlerin canını acıtmakla sınırlı tutma ihtimali" görüşünü aktardı.

İmzacı amirallerin CHP ile ilişkili olduğunu söyleyen Erdoğan'ın ardından Hürriyet'teki haberi ve geri çekilmesini irdeleyen Yetkin, "Mağdur söylemi artık işlemiyor" başlığında şunları kaleme aldı:
"Erdoğan’ın bildiriye karşı tahmin edilenden daha düşük tonda konuşmasının bir nedeni de mağdur söyleminin iktidarının on dokuzuncu yılında artık inandırıcılığının kalmadığını anlaması olabilir. Covid pandemisiyle birleşen ekonomik sorunlar gerçekten can yakıyor. Öte yandan Ayasofya imamı gibilerinin Anayasadan ekonomiye dek her konuda ahkam kestiği, siyasilere gözdağı verdiği ortamda, örneğin yıllarını Montrö’ye vermiş kişilerin konuşmasının sorun olması izah edilemiyor. Her muhalif çıkışta “işte darbe, mağduruz” tepkisi Ezop’un yalancı çoban masalına döndü dönecek.
Sanırım emekli amiraller bildirisinden bir mağduriyet rüzgârı çıkmamasının muhalefetin bir bütün olarak AK Parti’nin bildiri üzerinden gündemi saptırmasına izin vermeyeceklerini söylemeleri oldu.
İşin Erdoğan açısından bir zorluğu da artık ne AB ne de ABD’nin sadece verilen sözlerle yetinmiyor olması ve bunu da açıkça söylemeleri.
Yani AB konusu yarın geçip bitmeyecek. Zaten 27 Nisan’daki kritik Kıbrıs Zirvesi, sonra Haziran’da bir AB zirvesi daha, böyle devam edip gidiyor.
Ha bir de o beklenen telefon var ama onu da başka yazıya bırakalım."

YAZININ TAMAMI