Murat Yetkin yazdı: Türkiye 2020: Bir bağımsız medya girişiminin çöküşü

Olay TV'nin kapanmasını değerlendiren Yetkin, kapanma kararının perde arkasını ve Türkiye'deki siyaset-medya ilişkilerini kaleme aldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin yayınladığı son yazısında, yayın hayatına yeniden başladıktan 26 gün sonra kapanan Olay TV üzerinden Türkiye'deki siyaset-medya ilişkilerini yazdı. "İşin en yalın özeti, 2020 Türkiye’sindeki siyaset ortamının bağımsız olma iddiasındaki bir haber televizyonunu bir ay dahi yaşatmaya el vermediği" diyen Yetkin, Sözcü TV örneğini de hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti iktidarının siyaset çizgisine tam oturmayan kitlesel medya girişimlerine dahi tahammül edemediğini belirten Yetkin, iplerin yalnızca HDP’nin TBMM Grup toplantısının OLAY TV’de canlı yayınlanmasıyla kopmadığını vurguladı.  İktidarın, özel TV kanallarının HDP konuşmalarını yayınlanmasından hoşlanmadığını aktaran Yetkin, "Bu bakışla yarın bir gün CHP, ya da İYİ Partinin TBMM konuşmalarının yayınlanmasının engellenmesi de söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı. "AK Parti medya oyuncağını kırdı" değerlendirmesinde bulunan Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Güya ana akım denilen medyanın ezici büyüklükteki kısmı Erdoğan ve AK Parti-MHP ortaklığı çizgisindeki sermaye gruplarının elinde. Peki elinde de ne oluyor? Birbirinin aynı ekranları izleyenlerin, birbirinin aynı manşetlerin, haberlerin, köşe yazılarının olduğu gazeteleri okuyanlar giderek azalıyor. Buralara para akıtmak için sahte tiraj ya da rating rakamlarıyla devletin kaynakları buralara reklam geliri olarak akıtılıyor. Peki akıtılıyor da ne oluyor? Etkili olamıyorlar. Çünkü Erdoğan ve güvendiği medya ekibi, oyuncağı ele geçirince denge tersine döner zannetti ama hoyratça oynayarak oyuncağı kırdı. Artık kimselerin işine yaramaz durumda.
2020 Türkiye’sinde halkın sadece hükümetin istediği kaynaklardan değil, her kaynaktan haber alma hakkı, bürokratik bir kuruma, RTÜK’e bağlanmış görünmektedir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise bu cümlede gizli özne durumundadır. Bağımsız basın ancak kendi mahallesinde (echo-chamber) kaldığı müddetçe yaşayabiliyor. Kitlelere yaygın erişim mümkün olamıyor. Bu haliyle kitlesel basın özgürlüğü bürokratik mekanizmalarla baskı altına alınıyor.
Umarım 2021 daha kötü olmaz. Erdoğan 2021 reform yılı olacak dedi ya, endişem ondan."

YAZININ TAMAMI