Murat Yetkin: Yüksek mahkemenin yüksek sayılmadığı ülkemiz
Gazeteci Murat Yetkin, Anayasa Mahkemesi'nin Berberoğlu kararının delinmesini ve üye Yıldırım'ın "Işıklar yanıyor" tweetini yazdı.
DUVAR - Gazeteci-yazar Murat Yetkin, YetkinReport'ta yayınladığı son yazısında, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Enis Berberoğlu kararının yok sayılmasını ve bir üyenin "Işıklar yanıyor" tweetini yazdı.
İstinaf mahkemesinin AYM kararını yok saymasını "AYM’nin yüksek mahkeme özelliği delinmiş, yaptırım gücü elinden alınmış oldu" diyen Yetkin, Hâkim ve Savcılar Kuruluna (HSK) başkanlık eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün de AYM’den yana tavır almadığını hatırlattı.
AYM üyesi Engin Yıldırım’ın Twitter hesabından AYM binasının gece fotoğrafını koyarak “Işıklar yanıyor” demesiyle iktidarın öfke patlamasına neden olduğunu belirten Yetkin, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "AYM kapatılsın" çıkışını hatırlattı. Yetkin, "AYM’nin kapatılmasının, kapatılmasa bile, yeni yerel mahkeme kararlarıyla itibarsızlaştırılarak sindirilmesi tehlikesi var artık" yorumunu yaptı. AYM'nin neden kurulduğunu da anlatan Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:
"Anayasa Mahkemesi Türkiye’de 27 Mayıs darbesi ardından gelen 1961 Anayasası ile kuruldu. Amaç, Meclis’ten geçen yasaların ayrıca mahkemelerden çıkan kararların Anayasaya uygun olup olmadığını denetlemekti.
O zaman Anayasa taslağını hazırlayanlar bunu Avrupa’da İkinci Dünya Savaşından çıkarılan dersler ışığında yapmıştı.
İkinci Dünya Savaşı ardından, Türkiye’nin de kurucu üye olduğu Avrupa Konseyinin (ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ona bağlı çalışır) oluşumuyla birlikte başta Almanya, İtalya ve Fransa olmak üzere değişik isimlerde yüksek mahkemeler kurulmuştu. Bunlar da ABD Yüksek Mahkemesini örnek alıyor, yasama, yargı ve yürütme organlarının Anayasa dışına çıkmamasını denetliyorlardı.
Avrupa, seçimle işbaşına gelen liderlerin diktatöre dönüşerek İkinci Dünya Savaşı felaketine götürmesinden ders çıkarmışlardı. Almanya’da Federal Mahkeme, Fransa’da Anayasa Konseyi, İtalya’da Anayasa Mahkemesi böyle kurulmuştu. Böylece çoğulcu demokrasi ve hukuk devletini koruma görevi sadece seçilmiş iktidarlara değil, yüksek yargıya da verilerek sağlamlaştırılması düşünülmüştü.
Türkiye’de de AYM vardı. Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin yüksek mahkemesiydi, amaç Anayasal düzenin işlemesini sağlamaktı. Sizce akıbeti ne olacak?"