Müzisyenler sahnelerden inip yangın mücadelesine koştu
16 ayın ardından sahnelerine dönen Marmarisli müzisyenler, bu kez yangınların başlamasıyla birlikte örgütlenip sahneden indiler ve yangınla mücadelede yer aldılar.
DUVAR - Türkiye, Temmuz sonunda ardı ardına patlak veren orman yangınlarıyla mücadele ederken, yangınların çıktığı bölgelerdeki müzisyenler de sahneleri bırakıp başından itibaren yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Marmaris Müzik Emekçileri Dayanışma Derneği üyeleri, kurdukları ekiple bölgedeki birçok yangına organize bir şekilde müdahale etti. 16 aylık işsizliğin ardından nihayet sahnelere dönen müzisyenlerden dernek kurucu üyesi Ali Yokuş, “Bizler müzisyenler olarak pandemi döneminde ilk feda edilen ve en son hatırlanan sektördük. Çok büyük sorunlar yaşamıştık zaten. En az 16 ay süren bir işsizlik ki Marmaris gibi bir yerde bu en az 20 ay demektir çünkü yaz bittiğinde burada sezon, işler biter. Bizler pandemide yaşadıklarımızdan yola çıkarak, böyle durumlara hazırlıklı olmak için bir dernek kurduk yakın zamanda. Tüm bunlar olurken sezon başladı, 25 gün kadar çalışabildik. ‘Kötü günler geçti’ derken bu kez bu felaketle karşılaştık” dedi. İlk üç gün sahnelere ara verip bireysel olarak söndürme çalışmalarına katılan müzisyenler, daha sonra organize bir şekilde oluşturdukları grupla yangınlara müdahale etti.
'HER YER, SAĞIMIZ, SOLUMUZ YANIYORDU, DURAMAZDIK'
Günlerce uyumadan, evlerine dönmeden yangınlara koştuklarını anlatan bir diğer dernek kurucu üyesi müzisyen Serkan Bozkurt, yangına müdahale ederken çok organize olduklarını, bunun nedeninin de müzisyenlikten gelen birlikte, grup halinde çalışma alışkanlığı olduğunun altını çizdi. Yangın söndürme mücadelesi sırasında birçok görevlinin kendilerini profesyonel kurtarma ekibi sandığını belirten müzisyenler, “Arkamızda bir takviye kuvvetle ne kadar başarılı, ne kadar iyi olduğumuzu gördük. Bir arada çalışmayı bilen, bir arada çalışmaya alışık insanlarız. İçimizdeki o ritm duygusu, o ortak çalışma duygusu, bizi gittiğimiz ilk müdahalede kimse tarafından beklenmeyen bir başarı ile buluşturdu. Müzisyen olmamız sağladı bunu, bir komutu bir arada uygulayabilme kabiliyetimiz” şeklinde konuştu.
“Her yer, sağımız, solumuz yanıyordu, duramazdık. İtfaiye ekipleri büyük bir özveriyle çalışıyordu ancak yetişemiyorlardı. Biz organize olup destek verdik” diyen Serkan Bozkurt, müzisyenlerin bir kez çok ciddi şekilde alevlerin arasında da kaldıklarını, altı kez sıcak temas denen mücadeleye girdiklerini, bu mücadelelerden sadece birini kaybettiklerini söyledi.
'İTFAİYE GÖREVLİLERİ DIŞINDA, AYAĞI TOPRAĞA BASAN BİR DEVLET YETKİLİSİ YOKTU'
En büyük desteği vatandaşlardan gördüklerini ifade eden müzisyenler, bölgede itfaiye görevlileri dışında, “ayağı toprağa basan bir devlet yetkilisi” görmediklerini belirttiler. En örgütlü gücün belediyeler olduğunu belirten Ali Yokuş, “O da ilk birkaç gün çok bocaladı. Şu anda sizinle konuştuğumuz bu koordinasyon merkezini ilk günlerde ‘koordinasyonsuzluk merkezi’ olarak adlandırıyorduk. Kaos hakimdi” dedi.
'İNSANLARIN BİZE VEREBİLECEKLERİ EN BÜYÜK DESTEK, REZERVASYONLARINI İPTAL ETMEMELERİ'
Turistik bölgelerde yılın özellikle yaz aylarında çalışabildiklerini, şimdi ise büyük bir çaresizlik yaşadıklarını dile getiren müzisyenlerden Serkan Bozkurt, “Yarın ne olacak bilmiyoruz, işimizi yeniden kazanabilecek miyiz bilmiyoruz çünkü rezervasyon iptalleri oldu. Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. İnsanların bize verebilecekleri en büyük destek, rezervasyonlarını iptal etmemeleri. Burada hayat devam edecek. Yoksa sezonumuz başlamadan bitmiş olacak” şeklinde konuştu.
Orman yangınları gibi kriz zamanlarında ilk olarak müziğin susturulduğunu hatırlatan müzisyenler, yangın söndürme çalışmaları sırasında kendilerine en büyük motivasyonu müziğin verdiğini, müzik denince akla ilk olarak eğlence geliyor olmasından rahatsızlık duyduklarını belirttiler: “Müzik denince ‘eller havaya hoppa’ gibi algılayanlar var, müzik sadece böyle bir şey değil. Biz yangını söndürürken aşağıya inip şarkılarla bir halay çekip, motive olup, morallerimizi düzeltip, o enerjiyi alıp tekrar daldık alevlerin arasına. Müzik budur, dinlenmektir, motive olmaktır. Bir kesim bunu hep başka türlü algılıyor. Müziği böyle görenlerin aklına ilk bahanede hemen müziği susturmak geliyor. Bırakın müziğin ne zaman susacağının kararını müziği yapanlar ve dinleyenler versin. Devlet müziği açma-kapama mekanizması değil ve olmamalı.”