YAZARLAR

Ne düşüneceğini bilememek!

Hangi para yaşadığımız bu çaresizliği ortadan kaldırabilecek güçte? Hangi para en kritik üç dört saat içinde enkaz kaldırabilirdi? Olmuyor işte! Paran olsa da olmuyor! Tırlarca malzemeyi üç-dört saatte tedarik etsen de, zamanında yetişmiyor işte! Paranın gücü, zamana yetmiyor!

Şu şartlarda yazmak dünyanın en zor işi. Bu cümleyi yazarken bile deprem bölgesi geliyor aklıma.

Dünyanın en zor işi dediğime utanıyorum.

Ama zor işte! Çok zor hem de!

**

Beynim uyuşmuş durumda. Düşünceler kafamda o kadar dağınık ki!

Ekonomi mi?

Ne ekonomisi be kardeşim!

Pazartesi sabahına kadar parayı doğru kullanmadıysan, deprem olduktan sonra kim ne yapsın parayı?

Hangi para yaşadığımız bu çaresizliği ortadan kaldırabilecek güçte? Hangi para en kritik üç dört saat içinde enkaz kaldırabilirdi?

Olmuyor işte!

Paran olsa da olmuyor!

Tırlarca malzemeyi üç-dört saatte tedarik etsen de, zamanında yetişmiyor işte!

Paranın gücü, zamana yetmiyor!

**

Diyorum ya allak bullak düşünceler!

Hepsi birbirinin içine girmiş durumda.

Bir yanım haberlerden kaçmak istiyor. Ama gerçeklerden kaçılamıyor. Gerçekler görmediğimizde ortadan kaybolmuyor.

Orada duruyor işte.

Enkazdan çıkarılan bir çocuğun sesinde umut, bir annenin çığlığında hüzün oluyor. Yüreğimize saplanıyor.

Çaresizce olan biteni izlemekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

**                                                                                                                          

Ortada bir çaresizlik var. Enkaz altında ya da enkazdan çıkan insanların çaresizliği. Ve o çaresizliğe şahit olmaktan başka elimizden bir şey gelmemesinin çaresizliği.

Bu çaresizliğin tek ilacı birine derdini dökmek, birilerine kızmak, birilerinden yardım dilenmek! Devletten işte… 

Ama hemen biri geliyor diyor ki şimdi siyaset zamanı değil.

Siyaseti de, partisi de, iktidarı da, muhalefeti de umurumuzda değil!

Bir dinle be kardeşim işte, biraz da özeleştiri yap.

Biraz, biraz, biraz empati yap!

Ya hepsini geçtim.

İşini yap yeter, bu saatten sonra başka ihsana ne hacet!

Her şeyin merkezi sizin iktidarınız, muhalefetiniz velhasıl siyasetiniz değil.

Hatta ve hatta şu an yaşadıklarımız hiç değil!

**

Tek meselemiz var.

Artık daha fazla gecikmeyin. Artık insanlara çaresizlik yaşatmayın.

İnsanlarımızı yaşatın!

Bir yolunu bulup yaşatın!


Oğuz Demir Kimdir?

İstanbul Üniversitesi’nde ekonomi doktorası yapmıştır. Halihazırda İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde İngilizce İktisat Bölümünde öğretim üyesidir. Aynı üniversitede Avrupa Birliği tarafından seçilen Döngüsel Ekonomi ve AB Sanayi Politikaları Başkanlığını da yürütmektedir. Daha önce ABD’de University of Texas at Austin ve Rusya’da Higher School of Economics’te görev yapmıştır. İstanbul Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde de ders vermektedir. Kalkınma, uluslararası iktisat ve yenilik ekonomisi alanlarında ulusal ve uluslararası dergilerde ve kitaplarda yayınlanmış çalışmaları bulunmaktadır. KRT TV’de Sana Faydası Ne isimli bir televizyon programını da hazırlayıp sunmaktadır.