Necdet İpekyüz: Yeşil Bursa, Yeşil Sol’la daha güzel olacak

Pelin Akdemir

BURSA - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Doktor Necdet İpekyüz, 14 Mayıs seçimleri için Bursa’da 2'nci Bölge 1'inci Sıradan aday gösterildi. 9 Nisan’da aday listeleri belli olunca Bursa’da çalışmalara başlayan İpekyüz, geçmişte kaybedilen oyları AK Parti ve MHP'den geri alacaklarını söyledi.

Bursa’da 7 Haziran 2015 seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi bir milletvekili çıkarmıştı. 2017 yılında Bursa, iki seçim bölgesine ayrılarak vekil sayısı 18'den 20'ye çıkarıldı. Bu tarihten sonra HDP Bursa'dan Meclis'e vekil gönderemedi.

Bursa'dan vekil adayı olan İpekyüz ile seçimleri konuştuk.

Seçim bölgesinin ikiye ayrılmasında HDP’nin önceki seçimlerde milletvekili çıkarmasının etkisi oldu mu?

Bu tesadüf değil. İktidar burayı iki bölgeye ayırırken bunu da dikkate aldı. Haritaya baktığımızda birçok yerde oy hesabı yapılmış. Bizim burada hedefimiz bir ses oluşturabilmek. Kazanma olasılığımız değil kazanacağımız bir kent.

‘GEÇMİŞTE KAYBETTİĞİMİZ OYLARI TEKRAR KAZANACAĞIZ’

HDP’nin 2018’deki toplam oyu 5,7 milyon. Geçen 4 yılda oy potansiyelinde nasıl bir değişim gözlemlediniz?

Karşımızdaki oy alan kitleye bakmak lazım. AKP’nin oyunda büyük bir düşüş var. Çünkü çürümüşlük var. İnandırıcılık bitti, yeni bir hikaye yok. Sinan Ateş cinayeti de burada bir oy kaybına neden olacak. AKP’den uzaklaşanlar nereye oy verecek? İyi bir örgütlenme ve kendimizi ifade etmemizle oyumuzu burada ikiye, üçe katlayacağımızı düşünüyorum. Bizim alacağımız milletvekilliği geçmişte kaybettiğimiz oyları tekrar kazanarak olacak.

Kaybettiğiniz oylar hangi partiye gitti? Siz hangi partiden oy alacaksınız?

Kaybettiğimiz oyları AKP-MHP alıyordu. Biz bu dönem kentin ortağı olduğumuzu göstermeliyiz. Küsenler bize oy verdiklerinde, bizim alacağımız vekillik AKP ve MHP’den olacak. Bursa seçmeni, kirasını ödeyemediği, çocuğunu okutamadığı, hastaneye gittiğinde kuyrukta beklediği, eti lüks olarak gördüğü için Cumhur İttifakı’na ders vermek istiyorsa bize oy vermesi lazım. Bize oy vermediği takdirde AKP milletvekili çıkartıyor.

‘UMUTSUZLUĞU DEĞİL KENTİN OLANAKLARINI ANLATACAĞIZ’

Kaybedilen oyları tekrar geri almak için Yeşil Sol Parti’nin planı nedir?

Bizi sadece bir kimlik alanına sıkıştırmak istiyorlar. Fakat mücadelemizi sabırla sürdürmemiz toplumda karşılık buluyor. Ekolojik mücadeleyi en zor illerde yürütmemiz, kadının özgürleşmesi için mücadelemiz, gençlik söylemlerimiz… Yurt dışına en çok genç nüfus gönderen kentlerin başında Bursa gelmekte. Gelecek görmeyen gençler yurt dışına gitmek istiyor. Umutsuzluğu değil kentin turizm, tarım, iş gücü olanaklarını anlatacağız. Bir diğer konu ekonomi. Sadaka kültürü geliştirmişler. Eskiden bir asgari ücretle evin kirası ödenir, çocuk okutulur, geçim sağlanırdı. Şimdi iki kişi çalışsa da evin geçimini sağlayamıyor. Geldiklerinde yolsuzluk, yoksulluk olmayacak diyorlardı, şimdi hepsi var. Biz bunu değiştirip, ‘hesap soracağız’ diyoruz. Silahlara verilen para depremin önlenmesi için harcansaydı 50 bin insan ölmezdi. Yeşil Sol’un iddiası, insanların cumhurbaşkanlığında bu baskıdan kurtulması, milletvekilliğinde seçimlere renklilik katması.

‘AFAD’IN KENDİSİ AFETE DÖNÜŞMÜŞ’

Deprem bölgesindeki sağlık çalışanları için verdiğiniz araştırma önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Bir sağlıkçı olarak nelere tanık oldunuz?

Ülkeyi yönetenler şirket gibi yönetiyor. Deprem bölgesinde zaten ilk üç gün yoktular. AFAD’ın kendisi afete dönüşmüş. Kızılay, Eczacılar Birliği'ne ilaç satan bir şirkete dönüşmüş. Deprem komisyonunda Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a “Sahada yoktunuz, karşımıza kırmızı önlükle çıkıyorsunuz. Utanmıyor musunuz? Bir tane istifanız yok” dedim. Verdiği yanıt, “Ben istifa edersem Kızılay çöker” oldu.

‘SEÇMENİN TERCİHİNE SAYGI DUYMAK LAZIM’

Tekrar seçimlere dönersek birinci bölgede ittifak ortağınız olan TİP de aday çıkarttı. Burada bir oy kaybı yaşanır mı?

Biz, Yeşil Sol’a, HDP’ye gönül verenler, çok fedakarlık yaptık. Birlik olmak için, sesi duyulmayanların sesi olmak için, kimliğini, inancını saklayanlar için, her türlü ortamı yarattık. Her kesimi bir şemsiye altında buluşturmayı istiyorduk, başardık. Belki istediğimiz sonuca ulaşamadık ama birçok yerde anlaşmalı seçime gidiliyor. Bursa’nın birinci bölgesi gibi bazı yerlerde de karşılıklı seçime girdik. Seçmenin tercihine saygı duymak lazım. Tartışmaya değil birleştirici, pozitif dile ihtiyaç var.

‘BURADA TOGG ÜRETİLİYOR AMA İNSANLAR TOK DEĞİL'

Peki Bursa’nın hangi sorunlarına dikkat çekeceksiniz?

Bursa, Türkiye’ye örnek olabilecek ekolojik açıdan bir örgütlenmeye sahip. Yeşil Sol Parti’nin de ideolojisinde ekolojik çalışmaları var. Bursa’da iktidarın keyfiyetine, aç, çaresiz, umutsuz bırakma, korkutma politikalarına alternatif olarak bizi görecekler. Bursa, hak ettiği renkli yapısını Yeşil Sol’da bulacak. Yeşil Bursa, Yeşil Sol’la daha güzel olacak.

Artık Bursa’ya yeşil değil beton Bursa diyoruz…

Biz geldiğimizde yeşil olacak. Biz yeşili koruyacağız. Baktığımızda; Nilüfer çayı yok olmuş, kentin ciddi bir ulaşım sorunu var. Çok yakın bir yere bile gidemiyorsunuz. Neden demir yolu yok hâlâ? Uludağ var ama ciddi bir hava kirliliği var. İçme suyunu markalaştırarak tekellere vermişler. Uludağ Alan Başkanlığı ile turizmi de tekelleştirmeye çalışıyorlar. Bir azınlık için bütün Bursa çalışıyor. Bursa, çete dediğimiz insanları doyurmaya çalışıyor. Burada TOGG üretiliyor ama insanlar tok değil.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu seçimlerde değişecek mi?

Birden değişim olmaz. Sistemin değişmesi için yola çıkıyoruz. Kişiler değil anlayışın değişmesi lazım. Vergi verenler zenginleri doyurmaya çalışıyor ama adamlar doymuyorlar. Cumhur İttifakı'na karşı birleşenlerin en büyük görevi oy vermek dışında sandıklara sahip çıkmaktır. Ülkenin bir dönüşüme ihtiyacı var.