Nükleer Karşıtı Platform: Hiroşima’nın 79. yılında nükleer tehdit alarm veriyor
Nükleer Karşıtı Platform, Hiroşima'ya atom bombası atılmasının 79. yılında, Orta Doğu başta olmak üzere, gerginlikleri tırmandıranların nükleer tehdidi dile getirdiklerini açıkladı.
DUVAR - Nükleer Karşıtı Platform (NKP), Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atılmasının 79. yıldönümünde silahsızlanma çağrısında bulundu. NKP'den yapılan açkıklamada, "Kaynakların silahlanmaya değil, insanların beslenme, barınma, sağlık, eğitim gibi ağır kriz durumundaki temel gereksinimlerine ayrılmasını, çevrenin yıkıcı etkileri yüzyıllar süren radyoaktif atıklardan korunmasını istiyoruz" denildi.
"Bugünlerde, Orta Doğu başta olmak üzere, gerginlikleri tırmandıranların, bir yandan geliştirilmiş konvansiyonel silahlarının saha testlerini yaptıklarını, bir yandan da nükleer bir tehdidi zaman zaman dile getirdiklerini, özellikle kendileri nükleer silah sahibi olanların, hasımlarının nükleer silahlarını tehlike olarak gördüklerini ibretle izliyoruz" ifadelerinin yer aldığı Nükleer Karşıtı Platform'dan yapılan açıklama şöyle:
"Bundan 79 yıl önce ikinci paylaşım savaşı sırasında, ABD tarafından Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan, büyük acılara ve insanlık trajedisine yol açan atom bombaları insanlık eliyle yaratılan facia listesinin ilk sıralarında yer almaktadır. İkinci paylaşım savaşı sürerken ABD tarafından 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve 9 Ağustos 1945’te Nagazaki’ye atılan atom bombaları ile yüz binlerce insan acımasız bir şekilde katledilmiştir. Kuşkusuz ki, insanlık nükleer belası ile ilk kez 1945’te yüzleşmiştir; ancak ne yazık ki bu facia son olmamış, bilinen ABD Three Miles Island, Ukrayna Çernobil, Japonya Fukuşima örnekleri dışında da, kamuya açıklanmayan onlarca nükleer kaynaklı felaketler yaşanmıştır. Bugünlerde, özellikle silah satışından gelen pastasını büyütmek isteyenlerin üçüncü dünya savaşı senaryolarını gündeme getirmesi, bir kez daha nükleer tehlikenin büyüklüğünü de gözler önüne sermektedir.
Tüm dünyanın bildiği gibi, nükleer silah kullanılması bir kitlesel imha yöntemidir ve tartışmasız insanlık suçudur. Sadece nükleer tehdit bile başlı başına insanlık suçu kabul edilmeli ve nükleer silahların bir daha üretilmemek üzere imha edilmesi için dünya halkları taleplerini ısrarla sürdürmelidir. Dünya insanlığının nükleer silahlarla yok olma tehdidinden kurtarılması, bölge ve dünya barışının sağlanması ve barış ortamının korunması için, yıllar süren çabalar sonucunda, 2017 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması ezici bir çoğunlukla kabul edilmiş, 2021 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu anlaşma, hükümet tarafından daha fazla vakit kaybedilmeden imzalanmalı ve TBMM gündemine alınarak onaylanmalıdır. Bölgemizi ve halkımızı tehdit eden, ülkemizdeki ABD-NATO nükleer silahları derhal kaldırılmalıdır.
Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşmasını desteklemek ve bütün dünya ülkelerince kabulünü sağlamak üzere, Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN – International Campaign to Abolish Nuclear Weapons) tarafından oluşturulan Şehirlerin Talebi hareketine, halen üye durumunda olan binlerce dünya kentinin yanında, Türkiye ve dünya kentlerine örnek olacak biçimde, önce Fındıklı ve sonra Sinop Belediyeleri meclis kararlarıyla katılmışlardır. Hiroşima felaketinin yıl dönümünde, ülkemizin bütün yerel yönetimlerine bu kampanyaya katılmaları çağrısını yapıyoruz.
'NÜKEER SİLAH DA NÜKLEER SANTRAL DA İSTEMİYORUZ'
Enerji üretimi gerekçesiyle nükleer teknolojiye sahip olmak isteyen ülkelerin uzun erimli emelleri açıkça ortadadır. Gözünü hırs bürümüş kesimler, kontrol edilemez nükleer kaza veya nükleer silah kullanımından dolayı ortaya çıkacak felaket tablolarını ne yazık ki umursamamaktadır.
Tam da bugünlerde, Ortadoğu başta olmak üzere, gerginlikleri tırmandıranların, bir yandan geliştirilmiş konvansiyonel silahlarının saha testlerini yaptıklarını, bir yandan da nükleer bir tehdidi zaman zaman dile getirdiklerini, özellikle kendileri nükleer silah sahibi olanların, hasımlarının nükleer silahlarını tehlike olarak gördüklerini ibretle izliyoruz. Halen sürmekte olan Ukrayna-Rusya savaşında ve olası başka yerlere sıçraması durumunda, en kritik felaket senaryolarından birisinin de nükleer santralların ve/veya nükleer atık depolarının zarar görmesi olduğunu biliyoruz.
Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Bileşenleri olarak; yaşananlardan ders alınması gerektiğini, savaşların, hele nükleer silahların kullanılacağı savaşların kazananı olmayacağının, dünya insanlığını ve doğayı yok olmaya sürükleyeceğinin, sorumlularının ise insanlığın vicdanında asla aklanmayacağının bilinmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Ülkemizde Rusya’nın sahibi olduğu ve gelecek yıl üretime geçeceği iddia edilen Akkuyu Nükleer Santralı dahil, hiçbir santral projesinin kamuoyu tarafından kabul görmediğini, onaylanmadığını yeniden hatırlatıyoruz.
Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombaların 79. yıl dönümünde, bir kez daha ülkemiz dahil bütün dünya kamuoyu ve yöneticilerini barış ve silahsızlanma için sağduyuya ve sorumluluğa çağırıyor, kaynakların silahlanmaya değil, insanların beslenme, barınma, sağlık, eğitim gibi ağır kriz durumundaki temel gereksinimlerine ayrılmasını, çevrenin yıkıcı etkileri yüzyıllar süren radyoaktif atıklardan korunmasını istiyoruz. Acımasız ve insanlık dışı saldırıyı bir kez daha lanetliyor, katliamda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz."