Obezite Covid–19'la mücadeleyi zorlaştırıyor
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kara, Covid-19 geçiren obez bireylerin diğer kişilere göre hastalığı daha ağır geçirdiği belirtti.
ANKARA - Covid-19 salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte evde geçirilen zamanın artması, bu sürecin getirdiği sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve tedaviye ulaşım güçlükleri gibi faktörler obezite oranlarının yükselmesine neden oluyor. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kara, obezitenin Covid-19 ile ilgili bir risk oluşturmanın yanı sıra beraberinde diğer hastalık risklerini de artırdığını söyledi.
'OBEZİTE, BİRÇOK HASTALIK RİSKİNİ ÖZELLİKLE ARTIRIYOR'
TBMM 'Obezite İle Mücadele Yöntemleri ve Cerrahi Uygulamalardaki Malpraktis İddialarının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu’nda konuşan Kara, “Obezite, birçok hastalık riskini özellikle artırıyor. En başta diyabet, damar hastalıkları, kalp rahatsızlıkları gibi hastalıkları tetikliyor. Buna benzer sıkıntıları artırdığı için Covid-19 ile ilgili süreçte biraz daha ağır seyredebiliyor. Obezitede, (Covid-19’a yol açan SARS-CoV-2’nin hücreye girip enfekte etmesini sağlayan ve insan hücreleri üzerindeki bir protein olan) ACE2 atılımının artışı virüsün hücre tutumunu kolaylaştırıyor. Obezitenin kendisi bizzat akciğer kapasitelerini düşürmekte ve buna bağlı olarak da bizim mücadelemizi zorlaştırmaktadır. Yani obezite Covid-19 ile ilgili mücadelemizde bize zorluk çıkarıyor” ifadelerine yer verdi.
'ÇOK ZAYIF KİŞİLERDE DE TEHLİKELİ'
Amerika’da yapılan araştırmalardan örnekler de sunan Kara, Covid-19’un sadece obez bireylerde değil, çok zayıf olarak nitelendirilen kişilerde de tehlikeli olduğunu işaret ederek şu bilgileri verdi:
“Obez bireylerde Covid-19 hastalığında sağlık hizmeti kullanımına da bakacak olursak; hastaneye yatışlar obezite arttıkça artıyor. Böylece yoğun bakıma yatışlar artıyor ve bu da beraberinde entübasyon durumunu getiriyor. Amerika’daki çalışmaya bakacak olursak Covid–19 ile ilgili süreçlerde yüzde 20'si semptom oluşmadan, semptomlu olanların yüzde 80’i ise çok hafif semptomlar halinde hastalığı geçiriyor. Yüzde 14’ü biraz daha ağır, yüzde 5’i de kritik semptomlar şeklinde görülmektedir. Bu da obezitenin hastaneye ve yoğun bakıma yatış üzerinde, invaziv mekanik ventilasyon uygulanması üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Aslında çalışma aşırı düşük kiloluların da riskli olduğunu ortaya koyuyor. Bu kişilerde de başka immün sistemle ilgili sorunlar yaşanabilir. Türkiye’de durum benzer ilerliyor.”
OBEZİTEYLE MÜCADELEDE NELER YAPILIYOR?
Obeziteyle mücadeleyi daha çok birinci basamak sağlık hizmetleri üzerinden yürüttüklerine dikkat çeken Kara, Hastalık Yönetim Platformu ile de aile hekimlikleri ile iletişimde olduklarını belirtti. Kara, gerekli durumlarda Sağlıklı Hayat Merkezleri’ni kullandıklarını ifade ederek, “Aile hekimliğinde tarama yapıyoruz ve bu taradığımız kişileri tespit ettikten sonra izlemeye tabi tutuyoruz. Sağlıklı Hayat Merkezleri’mizde de başta diyetisyen olmak üzere fizyoterapist, sosyal çalışmacı ve sağlık çalışanları bulunuyor. Kişiler, ihtiyaç halinde merkezimizdeki çalışanlardan destek alıyor. Başka bir ihtiyaç halinde ise kişilerin uzman hekimlerle komplikasyon izlemi için hastanelere sevki sağlanıyor. Bu noktada da Hastalık Yönetim Platformu oluşturuldu. Hastalık Yönetim Platformu sayesinde 1 Ocak itibarıyla biz bunları aile hekimlerimize sunmuş olduk. Bu sistemle birinci basamakta tespit ettiklerimizin izlenmesi yapılıyor. Gerekli görüldüğünde de Sağlıklı Hayat Merkezleri’mizde fizyoterapistler ve diyetisyen vasıtasıyla müdahaleleri yapılıyor” diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE VAR OLAN OBEZİTE GERÇEĞİNİ SALGIN OLUMSUZ ETKİLEDİ'
Komisyon başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır ise Türkiye'de var olan obezite gerçeğinin Covid–19 salgını sürecinde olumsuz etkilendiğinin altını çizdi, “Covid-19 salgını ve bu kapsamda alınan tedbirlerin insanoğlunun yeme alışkanlığına ve hareketliliğine ciddi bir etkide bulunduğu, bu nedenle pandemi döneminde çocuklar, yetişkinler ve yaşlılarda obezite oranlarının daha da arttığı belirtilmiştir. Bu artışın yanında, pandemi dönemine obezite hastası olarak giren kişilerin ise Covid-19’a karşı çok daha savunmasız olduğu, Covid–19 geçiren obezlerin diğer kişilere göre hastalığı daha ağır geçirdiği, yoğun bakım sürelerinin daha uzun olduğu ve ölüm oranlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu araştırmalar, küresel ölümcül sonuçları olan bir salgın öncesinde obeziteyle mücadelenin hayati derecede önemli olduğuna işaret etmektedir” vurgusu yaptı.
'KİLO ARTIŞLARI 3 İLA 6 KİLOGRAM CİVARINDA'
Yasama Uzman Yardımcısı Hayrettin Yılmaz da Covid-19 salgının obeziteye etkisi hakkında, “Şimdi ülkemizde bazı araştırma şirketleri ve Sağlık Vakfı da bir açıklama yaptı; pandemi döneminde yeme alışkanlıklarının değişmesi ve toplumsal hareketsizliğin artması nedeniyle kilo artışlarının 3 ila 6 kilogram civarında olduğunu söyledi. Yetişkinlerde ve yaşlılarda da bunun artışta olduğu gözlemlenmeye başlandı” dedi.