Öcalan çağrısı, kayyım, asgari ücret: Hangi parti ne diyor?
Bahçeli’nin Öcalan çıkışından bir ay sonra konuşan Erdoğan yine bu çağrıya dair bir şey söylemedi. MHP'li yetkililer Bahçeli'nin açıklamalarının ABD'ye tebligat olduğunu belirtiyorlar. DEM Parti'de, somut bir adım olmayınca süreçten söz edilemeyeceği söyleniyor. CHP'liler ise Kemal Kılıçdaroğlu davasına kilitlendi. Öte yandan AK Partililerin asgari ücret tahminleri gelecek yılın çalışanlar için zor geçeceğini gösteriyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısı, kayyım atamaları, bütçe görüşmeleri, 2025 yılında uygulanacak asgari ücrete dair tartışmalar, teğmenlere ihraç talebi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamaları...
Ankara gündeminin başlıklarını kısaca böyle özetleyebiliriz. Bahçeli’nin Meclis açılışı ile başlayan ve 45 günü geride bırakan açıklamalarına başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti yetkilileri uzun süre karşılık vermedi.
Yaklaşık bir ay aradan sonra toplanan AK Parti MYK’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kısa bir değerlendirme yaptığını biliyoruz. Toplantıdan dışarıya ise sadece, “Devlet Bey ile tüm konuları konuştuk. Kayyım başta olmak üzere bütün meseleleri masaya yatırdık ve sonuç olarak iç politikada da dış politikada da tam mutabakata vardık” şeklindeki değerlendirmesi yansıdı.
ERDOĞAN 1 AY SONRA KONUŞTU
Bahçeli’nin Öcalan çıkışından tam bir ay sonra konuşan Erdoğan yine bu çağrıya dair bir şey söylemedi. Bahçeli ile aralarında sorun olmadığını söyleyen Erdoğan, "Bahçeli ile 'Terörsüz Türkiye' hedefimize giden yolda atılabilecek ilave adımları değerlendirdik" dedi.
Ancak Erdoğan’ın haftalar sonra gelen bu açıklamasında da Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan sürecin nereye evrileceğine dair tek bir somut veri yer almadı. MHP’li yetkililer Erdoğan’ın yapılan çağrıya direkt yanıt vermemesini “normal” buluyor, “Bu konuda en ileri adımı, bir siyasi partinin genel başkanının atması önemliydi. Cumhurbaşkanının durduğu yer doğrudur. Bir gelişme olacaksa uygulayıcısı yürütme olacağı için şu an etkilerin izleniyor olması anlaşılır. İki lider arasında bir sorun yok” diyor.
TEBLİGAT ABD’YE
MHP’li yetkililer Bahçeli’nin son grup konuşmasında, “Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım” sözlerinin altını çiziyor. Bu sözler “ABD’ye tebligat yapıldı” şeklinde yorumlanırken yeni başkan Donald Trump’ın başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da atacağı adımların da bu sürecin yönünü belirlemede önemli bir etken olacağı kaydediliyor.
DEM Parti ise izlemede. Bahçeli’nin çağrısının çok önemli olduğunun altı çizilse de iktidar kanadından atılacak somut bir adım olmadıkça bir süreçten bahsedilemeyeceği söyleniyor.
AK PARTİ KONGRELERE KİLİTLENDİ
AK Partililerin ana gündemi güncel politik tartışmalara dair kimi yorumlar dışında geçtiğimiz ay başlayan kongre süreci olarak görünüyor. Parti yöneticileri, milletvekilleri geçtiğimiz hafta sonu üçte ikisi tamamlanan ilçe kongrelerine yoğunlaşmış durumda. Bu ay sonu ilçe kongrelerinin tamamlanması, ardından başlayan il kongrelerinin de şubat ayı sonunda, ramazan başlamadan bitirilmesi planlanıyor. Büyük kongre için de mayıs ayı konuşuluyor. Kongre süreci 31 Mart seçimlerinin ardından değişim, yenileme beklentisinin olduğu partide bu beklentinin ne kadar karşılanacağını görmek açısından büyük önem taşıyor.
MHP’NİN KAYYIM TARTIŞMALARINI BİTİRME ÖNERİSİNE AK PARTİ NE DİYOR?
OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi ile başlayan, daha sonra Meclis’te kanunlaşan kayyım uygulaması üçüncü dönemine girdi. Hakkında terör soruşturması yürütülen yüzlerce belediye başkanı İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldı, yerlerine vali ya da kaymakam görevlendirildi.
2017 yılında başlayan uygulama 2024 seçimlerinin ardından Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti ile sürüyor. CHP’den DEM Parti’ye neredeyse tüm muhalefet partilerinin karşı çıktığı sisteme, kamuoyu araştırmalarına göre vatandaş da tepkili. Toplumun yaklaşık yüzde 60’ı uygulamayı doğru bulmuyor.
Muhalefet belediye başkanlarının aday olurken Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) adli sicil belgesi sunduğunu, YSK’nın da adaylıklara onay verdiğini hatırlatıyor. İktidar ortakları ise haklarında soruşturma yürütülen kişileri aday gösteren muhalefeti sorumlu tutuyor.
Tartışma sürerken MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız belediye başkan adaylarının belirlenme kriterlerinde değişiklik yapılması çağrısında bulundu. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Yıldız, “Terör suçlarında, kuvvetli suç şüphesi ve somut delil ile açılan kamu davasının aday olmaya engel olup olmaması soğukkanlı şekilde tartışılabilir. (suçsuzluk karinesi unutulmadan) Her durumda; yeni bir seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu yapmanın zamanı gelmiştir" dedi.
MHP’li Yıldız çağrısını bir kanun teklifine dönüştürmüş değil. AK Partili yetkililerle de bu konuda henüz bir görüşme olmadı. Ancak AK Partili yöneticiler Anayasa’nın 38. Maddesi varken bu konuda bir yasal değişikliğin yapılamayacağını söylüyor. Suç ve cezalara ilişkin esasları düzenleyen 38. Maddede “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” deniliyor.
Adaylık başvurularını düzenleyen kanunlara göre taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezası alanlar, zimmet, hırsızlık gibi yüz kızartıcı suç işleyenler, devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçları işleyenlerin adaylığı kabul edilmiyor. Ama hepsinde hükmün kesinleşmiş olması gerekiyor. AK Partililer bu nedenle adaylık sürecinde bir düzenlemenin kolay olmadığı görüşünde. Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun adaylık inceleme yetkisinin artırılabileceği kaydediliyor. Peki bu nasıl olacak?
Yüksek Seçim Kurulu’nun adaylık incelemesinde sadece adli sicil belgesi isteniyor. Adli sicil belgesinde de sadece kesinleşmiş yargı kararları yer alıyor. Ancak bir kanun değişikliği ile YSK’ya “adaylığın soruşturma, kovuşturma ve ilk derece mahkemelerinde açılmış davalarla birlikte incelenip onaylanma” yetkisi verilebileceği, bu nedenlerle adaylık reddi yapılamasa da kamuoyuna bu bilgilerle adaylıkların ilan edilebileceği ifade ediliyor.
ASGARİ ÜCRET BELİRLENİRKEN İKİ ANA UNSUR GÖZETİLECEK
Asgari Ücret Komisyonu, 2025 yılında uygulanacak zam oranını belirlemek için aralık ayı başında ilk toplantısını yapacak. Muhalefet asgari ücretin 25 ila 30 bin TL arasında olması gerektiğini savunuyor. İktidar cephesinden gelen her açıklama ise bu miktara yaklaşılamayacağını gösteriyor. AK Partili yetkililere göre zam oranı belirlenirken iki ana unsur gözetilecek. Birincisi rekabet gücünü, ikincisi istihdamı korumak. AK Partili bir yetkili bu durumu, “Dünyaya baktığımızda emek yoğun sektörlerde Türkiye’nin işçi maliyetleri çok yüksek. Örneğin hazır giyim, tekstil… Birçok firma maliyetlerin düşük olduğu ülkelere kayabilir bu da işsizliğin artması anlamına gelir. Bu diğer birçok sektör için de geçerli O nedenle hem rekabet gücümüzü hem de istihdamı korumak açısından bir adım atmalıyız. Bunların üstüne bir de enflasyonu düşürme hedefimiz var. Bunları düşünerek adım atacağız” sözleriyle anlatıyor. Söz konusu yaklaşım 2025 yılının asgari ücretli için en zor yıllardan biri olacağının işaretini veriyor.
CHP’Yİ BİRLEŞTİRECEK DAVA
Yerel seçimlerden başarıyla çıkan CHP, yeni yönetimin eleştirilen kimi politikaları, erken başlayan Cumhurbaşkanı adaylığı rekabeti ve olağanüstü kurultay tartışmalarıyla kısa sürede içe döndü. Parti içi gerilimler hemen oy oranlarında da düşüşe neden oldu. Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanması sonrası iç tartışmalar biraz geriledi. Genel merkez yönetiminden parti içi muhalefete birçok siyasetçi ortak çalışmaların parçası oldu. CHP’liler, önceki dönem genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan davada da bir arada olacak. Kılıçdaroğlu hakkında hapis ve siyasi yasak istenen davayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile beraber MYK üyeleri, milletvekilleri ve çok sayıda belediye başkanı izleyecek. 22 Kasım Cuma günü görülecek dava için farklı illerden çok sayıda CHP’li de Ankara’da olacak. CHP’li bir milletvekili, “CHP’nin önceki genel başkanı, bugünkü genel başkanı, milletvekilleri, belediye başkanlarının vereceği birlik beraberlik görüntüsü çok olumlu olacaktır. Asıl o zaman yapılacak anketlere bakın. CHP bu sınavı en iyi şekilde geçecektir” değerlendirmesi yaptı.
Yeni çözüm süreci mümkün mü, AK Parti ve DEM'de neler konuşuluyor? 11 Ekim 2024
CHP anketi sonuçlandı: Ayağa kalkmaya beklentinin üzerinde destek 09 Ekim 2024
'İç cephe'nin şifreleri: Bahçeli ve Erdoğan ne yapmak istiyor? 04 Ekim 2024
CHP’nin ‘makama saygı’ çıkışının sırrı: Yüzde 20 hesabı 02 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI