Ocean Viking krizi ve göç politikası Avrupa basınında
Avrupa basını, SOS Méditerranée kuruluşunun işlettiği Ocean Viking gemisi ve İtalya ile Fransa arasında krize yol açan kurtarma operasyonunu yazdı.
Övgü Pınar
ROMA - Libya’dan Avrupa’ya ulaşmaya çalışan 234 kişiyi Akdeniz’de kurtaran yardım gemisi Ocean Viking, yaklaşık 1 aydır Avrupa’nın gündeminde. Orta Akdeniz’de kurtarma operasyonları yapan SOS Méditerranée kuruluşunun işlettiği Norveç bayraklı gemi, İtalya’nın liman açmayı reddetmesinin ardından Fransa’ya demirledi. İtalya ile Fransa arasında krize yol açan, Norveç’in de karıştığı tartışmalar koparan Ocean Viking vakası, Avrupa’nın göç politikasındaki boşlukları, koordinasyon eksikliklerini ve tutarsızlıkları bir kez daha ifşa etti.
Ocean Viking, 22-26 Ekim arasında Libya ve Malta’ya ait arama-kurtarma bölgelerinde 6 ayrı operasyonda 234 kişiyi ‘'zor durumda'’ olan teknelerden kurtardı. İtalya ve Malta makamlarıyla temasa geçen geminin göçmenleri karaya indirebilmek için güvenli liman açılması talebine günlerce yanıt gelmedi. Yaklaşık 3 hafta boyunca denizde bekletilen göçmenlere nihayet Fransa liman açma kararı aldı ve Ocean Viking 11 Kasım’da Fransa’nın Toulon limanına yanaştı.
Ancak, gemiye liman açma kararını açıklayan Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin bir yandan da İtalya’ya sert suçlamalarda bulundu, Roma’da bir ay önce göreve başlayan sağ koalisyon hükümetini sorumsuzlukla ve anlaşılmaz hareket etmekle suçladı. İtalya’nın göç politikasının iki ülke ilişkilerine ciddi olumsuz yansımaları olacağı uyarısı yapan Fransız bakan, İtalya sınırından ülkeye yasa dışı göçmen geçişlerini önlemek için güvenlik tedbirlerinin artırılacağını ve Fransa’nın İtalya’dan alması planlanan 3500 göçmenin kabul işlemlerinin durdurulacağını açıkladı.
İtalya’nın aşırı sağcı Başbakanı Giorgia Meloni ise buna yanıt olarak Fransa’yı ‘haksız yere agresif tepki vermekle’ suçladı.
SALVİNİ: NORVEÇ'E GİTSİN
Bu sırada İtalya hükümetinden, Ocean Viking Norveç bayrağı taşıdığı için bu ülkeye karşı sesler de yükselmeye başladı. Göç karşıtı politikalarıyla bilinen Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, Ocean Viking gemisiyle ilgili bir haberi sosyal medyada ‘’Bir Norveç gemisi nereye gitmeli? Basit: Norveç’e…’’ mesajıyla paylaştı.
Norveçli kamu yayıncısı NRK’nin haberine göre ise Oslo’da bu görüş paylaşılmıyordu: ‘’Deniz hukukuna getirilen bu yorumu Norveç hiçbir şekilde paylaşmıyor... Roma’daki Norveç büyükelçisi bunu açıkça ifade etti: Akdeniz'de Norveç bandıralı özel gemilere alınan kişiler için insan hakları sözleşmeleri veya deniz hukuku uyarınca Norveç'in hiçbir sorumluluğu yoktur.’’
Ocean Viking, Fransa limanına yanaştıktan sonra da tartışmalar dinmedi. Fransa aşırı sağı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümetinin liman açma kararını yerden yere vurdu. Paris yönetimi ise Ocean Viking kararının bir kereye mahsus bir ‘istisna’ olduğunu, gemiye liman açılsa da göçmenlerin tamamının Fransa’ya kabul edilmeyeceğini, Avrupa ülkeleri arasında paylaşılacaklarını ısrarla yineledi.
Bu sırada Norveç’ten Ocean Viking’deki 20 kişinin bu ülkeye kabul edileceği açıklaması geldi. Norveç Dışişleri Bakanlığı’ndan Fransız haber ajansı AFP’ye yapılan açıklamada, ‘’Norveç'in bu göçmenlerin hiçbirini Norveç'e götürme sorumluluğu olmadığının altını çizmek istiyoruz. Hükümet, Fransa'dan gelen yardım talebine yanıt olarak zor durumda bu olağanüstü kararı almıştır’’ denildi.
Ocean Viking ve kurtardığı 234 göçmenin kopardığı fırtınayı Fransız Liberation gazetesi şöyle yorumladı: ‘’Fransa'nın, yani Emmanuel Macron'un aldığı bu karar, İçişleri Bakanı Gérald Darmanin’in belirttiği gibi ‘istisnai’ bir müdahale olsa dahi memnuniyetle karşılanmalı. Bu karar bir doktrin değişikliği teşkil etmiyor. Somut olarak, Fransa göçmenlerin üçte birini, Almanya diğer üçte birini üstlenecek ve son üçte biri Avrupa Birliği'nin diğer ülkeleri arasında dağıtılacak… Bu kararın kapsamı sınırlı, ancak denizde yirmi gün geçirdikten sonra çok kötüleşen insani durum karşısında yine de olumlu.’’
Gazete, bir devlet başkanının rolünün her şeyden önce ‘'aynada kendimize utanmadan bakabilmemizi sağlayacak bir yol göstermek'’ olduğunu yazdı.
'İTALYA'NIN KİRLİ OYUNU'
Le Monde’da yayımlanan bir haberde ise, Avrupa Birliği (AB) İçişleri Bakanları’nın 25 Kasım’da göç meselesini görüşeceği olağanüstü toplantıya atıfla şu ifadeler yer aldı: ‘’İsminin açıklanmasını istemeyen bir Fransız cumhurbaşkanlığı yetkilisi, İtalya'nın (gemiyi) reddetmesini, AB içişleri bakanlarının önümüzdeki hafta Brüksel'de yapacakları kriz toplantısı öncesinde ‘kirli bir oyun’ olarak nitelendirdi.
Uluslararası deniz hukuku uyarınca, tehlikede olan gemilere en yakın limana erişim izni verilmeli, bu da Kuzey Afrika'dan geçmeye çalışırken kurtarılan göçmenler içinde, AB'deki komşularına kıyasla en büyük payı İtalya'nın alması anlamına geliyor. Meloni'nin hükümeti, bu yıl şimdiye kadar 90 bin göçmeni kabul ettiklerini ve Ocean Viking'e yardım etmeyi reddederek, göçmenlerin AB içinde dağılımı için birlik içinde yeni bir paylaşım sistemine ihtiyaç duyulduğu mesajı verdiğini söyledi.
(Fransa) Cumhurbaşkanlığı yetkilisi ise, ‘Göç konusunda verimli çözümler bulmak için birlikte çalışmalıyız’ dedi ve alınan göçmenlerin önümüzdeki aylarda Fransa'nın İtalya'dan almayı kabul ettiği toplam göçmen sayısından düşüleceğini de sözlerine ekledi.’’
GEMİLER, 'ÇEKİM UNSURU' MU?
İtalya’da da Fransa’da da, sivil toplum kuruluşlarının işlettiği yardım gemilerinin kurtardığı göçmenlerin ülkeye kabul edilmesine karşı çıkan kesimlerin argümanlarında ortak noktalar var. Fransa’da Nisan 2022’de yapılan başkanlık seçiminin aşırı sağcı adaylarından Eric Zemmour, geçen hafta sonunda CNEWS kanalında katıldığı programda bu noktaları şöyle özetledi: ‘’Ocean Viking gibi tekneleri kabul etmemek, olabilecek en hümanist politikadır çünkü böylece göçmenler artık denize açılmaz, hayatlarını riske atmaz ve kaçakçılar onların sırtından para kazanamaz.’’
İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi de hafta içinde parlamentoda yaptığı konuşmada benzer şekilde, sivil toplum kuruluşlarının gemilerinin, göçmenler ve kaçakçılar için bir nevi teşvik edici rol oynadığını, ’çekim unsuru’ teşkil ettiğini öne sürdü.
Ne var ki mevcut veriler bu argümanı doğrulamıyor. İtalyan La Repubblica gazetesinin geçen pazar günü manşetten verdiği habere göre, sivil toplum kuruluşlarının (STK) yardım gemilerinin aktif olmadığı dönemde de İtalya’ya deniz yoluyla binlerce göçmen ulaştı. La Repubblica, son 3 haftada STK gemileri olmadan 15 binden fazla göçmenin İtalya kıyılarına ulaştığını yazdı. Habere göre, 2022’de İtalya’ya deniz yoluyla ulaşan göçmen sayısı 93 binin üzerindeyken bunlardan yalnızca 10 bin kadarı, denize açıldıkları teknelerden kurtarılarak çıkarıldıkları STK gemileriyle geldi.