YAZARLAR

Öfke, öfkedir ve sadece kabına zarar verir

Fatih Terim neden bu kadar öfkelendi? Bence ev ödevini iyi yapamayan mahcup öğrencinin, kendi stresine yenilmesi gibiydi o öfke patlaması. Ama öfke, öfkedir ve sadece kendi kabına zarar verir.

Fatih Terim’in sahadan atılmasından sonra, Galatasaray’ın en sağlam iğne ve ipliği, Taylan ve Feghouli, gevşek dokulu kumaşın pürüzlü yüzeyinde kayboldu. İlk yarıda bu ikilinin sağlam oyun mantığı, Galatasaray’ı oyunda tutuyordu. Bölge geçişlerinden bir sonucun üretilemiyor olması, Fatih Terim’in bu ikiliyi, bir başka pas seçeneğiyle desteklememiş olmasıydı. Her şey çok açık meydanda. Feghuoli ve Taylan, bir başka oyuncuyla takviye edilmeden, Galatasaray geçişler için bir yapı inşa edemez. İki kişilik çaba, hiçbir atağa olgun karakter kazandırmaz. Nitekim, maçın ilk yarısında Galatasaray’ın organize ettiği olgun bir atağa tanık olunmadı. Her atak ham meyve gibi tatsızdı.

Buna rağmen Taylan ve Feghouli’nin temkinli oyunu, takımın akl-ı selim davranışlarının nedeni olabiliyordu. Karagümrük’te de Biglia aynı temkinli tutumu benimseyince, iki takım da ilk yarıda ani kontra üretmedi. İlk yarıda maçın gevşek dokulu bir kumaş gibi dalgalanmasının nedeni de bu temkinli haldi. 

Ama Fatih Terim oyundan atıldıktan sonra hiçbir Galatasaraylı sakin kalamadı. Karagümrük’ün attığı ikinci gol en az beş kez tekrarlanabilirdi. Öfkeli ve topyekün hücum, geride büyük gedikler açıyordu. Öyle ki, Karagümrük tam üç kez santra çizgisinde kontra yapma imkanı buldu. Bunun adı kesinlikle öfke sarhoşluğudur. 

On oyuncuyla toptan hücum etmenin mantığı nedir? Doğrusu bunu anlamadım. Emre Kılınç ve Emre Akbaba arasındaki ilişki tanımlamadan, rol ve görevleri sarihleştirmeden de bunu yapmak bana hiç anlamlı gelmiyor. Açıkçası akıl karıymış gibi durmuyor. 

Sağ kanat ataklarında Linnes’in en uç oyuncu olması, sadece hücum organizasyonunu zayıflatıyor. Linnes orta yapma seçeneğine mahkum oluyor. Çok belli ki Oğulcan, henüz o bölgenin pozisyon bilgi ve tecrübesinden uzak. Diagne esnek bir santrafor değil. Ona final vuruşu için belli bir zaman ve belli bir alan tanımadan, vuruşlarından meyve devşirmek mümkün olmaz. 

Karagümrük çok dengeliydi. Topun olduğu bölgede korkusuzca çoğalmaktan çekinmediler. Topun atılması muhtemel bölgeleri de hep kontrol altında tuttular. Plan basitti: "Hiçbir pozisyonda Galatasaray’dan eksik kalma. Kapılan topları geniş alana taşı ve Galatasaray defansını geniş alanda savunma yapmaya zorla". Nitekim sağ kanat ağırlıklı hücum oyunu, Galatasaray savunmasını enlemesine geniş bir cephe hattına dönüştürüyordu. Alassane Ndao, bu planın merkeziydi ve plan işledi. 

Fatih Terim neden bu kadar öfkelendi? Bence ev ödevini iyi yapamayan mahcup öğrencinin, kendi stresine yenilmesi gibiydi o öfke patlaması. Ama öfke, öfkedir ve sadece kendi kabına zarar verir.


Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.