Oğlunun cenazesi kayıp, kendisi HDP önünde oturmaya zorlanıyor

Afrin’de hayatını kaybeden Dijwar Aydoğan’ın ailesi, süreklileşen tehditler üzerine suç duyurusunda bulundu. Anne Emine Aydoğan, oğlunun kayıp cenazesini istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR  - Mardin’in Savur ilçesine bağlı kırsal Yeşilalan Mahallesi’nde yaşayan Aydoğan ailesi, kendilerini istihbarat olarak tanıtan kişilerin baskı ve tacizlerine maruz kaldıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Afrin'de hayatını kaybeden YPG’li Dijwar Aydoğan’ın ailesi olan Aydoğan ailesinin fertleri bir yılı aşkın bir süredir 'istihbarat elemanı' olduklarını söyleyen kişilerin taleplerini kabul etmedikleri gerekçesiyle defalarca alıkonuldu.

58 yaşındaki baba Ramazan Aydoğan, 3 Mart günü tekrar kayıt dışı şekilde gözaltına alınarak, istihbarat elemanı olarak çalışması istenildi. Bunun üzerine 7 Mart’ta baba Ramazan ve anne Emine Aydoğan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi’ne başvurdu.

Hukuki destek için İHD avukatlarına vekalet vermek üzere notere giden Ramazan Aydoğan, Artuklu ilçesinde bulunan 2’nci Noter önünde yeniden aynı şahıslar tarafından gözaltına alındı. İHD avukatlarının müdahalesi sonucu Ramazan Aydoğan serbest kalırken, aile yaşadıklarına ilişkin suç duyurusunda bulundu.

Ramazan Aydoğan, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Karakolla başladı. Bismil istihbaratı ile devam etti. Savur Jandarma karakolu eklendi. Devlete çalışmamız, ajanlık yapmamız istenildi. Yapmamam durumunda öldürmekle tehdit ettiler. Elfan Karakolu’nda da aynı şekilde baskı gördüm. Ardından Mardin istihbaratı ara ara beni gözaltına aldı.”

'KENDİLERİNE ÇALIŞMAMI İSTEDİLER'

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre; Aydoğan her gözaltına alındığında ölümle tehdit edildiğini belirterek, şöyle devam etti: “7 Mart’ta notere gidiyordum, geldiler. ‘Neden cevap vermiyorsun’ diye sordular. Verecek cevabımın olmadığını söyledim. ‘Devlete neden çalışmıyorsun. Devlete hainlik yapıyorsun’ dediler. Biri isminin Hamza olduğunu, diğeri de Amedli ve isminin Şeyhmus olduğunu söyledi, Kürtçe konuşuyordu. Kendileriyle çalışmamı istediler. Arabamın eylemlerde kullanıldığını söylediler. Kendilerine çalışmamam durumunda arabayı da beni de yok edeceklerini söylediler. Arabamı sattım. Son gözaltımda da ‘seni çırılçıplak soyacağız. Depremden daha beterini senin başına getireceğiz. Ya bize çalışacaksın ya da yaşatmayacağız’ diye beni ölümle tehdit ettiler” diye anlattı.

'HDP ÖNÜNE GİDEREK OTURMAMI SÖYLEDİLER'

Anne Emine Aydoğan (50) da, sürekli taciz edildiklerini ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü binası önünde oturmaya zorlandıklarını dile getirerek, defalarca askeriye tarafından evlerine baskın yapıldığını söyledi. Aydoğan, “Oğlumun neden dağa çıktığını sordular. Ben de oğlumun onların uyguladığı baskılardan dolayı gittiğini söyledim. Diyarbakır’da HDP önüne giderek oturmamı istediler. Oturmayacağımı söyledim, hepimizi tarayacaklarını, evimize kimyasal atacaklarını söylediler. Oğlum kimsenin zoruyla gitmedi. Onların şiddetinden kaçıp gitti. Oğlumun gidişinin HDP ile alakası yok” dedi.

'OĞLUMUN CENAZESİNİ İSTİYORUM'

Oğlunun 2019 yılında Afrin’de hayatını kaybettiğini ve cenazesinin halen bulunamadığını söyleyen Aydoğan, “Ben onlardan oğlumun cenazesini istiyorum. Cenazesi kayıp, ortaya çıkarmalarını istiyorum” dedi. (HABER MERKEZİ)