İSTANBUL - Okullar açılalı neredeyse 1 ay oldu. Yeni eğitim ve öğretim yılının ilk ana gündemlerinden biri hijyen oldu. Devlet okullarında yeteri kadar personel olmaması nedeniyle, temizliği öğretmenler, öğrenciler ya da veliler yapmak zorunda kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı projesi kapsamında günlüğü 566 liraya tekabül eden yevmiye ile okullarda temizlik yaptırılmak istendi. Ancak yevmiyeyi az bulan işçiler, çalışmak istemedi. İşe başlayanlar ise kısa sürede bıraktı. Özellikle büyükşehirlerin ‘kanayan yarası’ olan temizlik sorunuyla ilgili bakanlık adım atarak 30 bin asgari ücretli temizlik görevlisi alınacağını duyurdu. Bu sayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’na göre yeterli değil.

YOKSUL İLÇELERDE SORUN DAHA KATMANLI

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, "Okullarımızda birkaç hafta içerisinde bu sorunu çözemedik. Çalışma Bakanlığı ile beraber yürüttüğümüz, okullarımızın temizlik işleriyle ilgili bir problem yaşamıştık yani yeni uygulanan modelle ilgili. Onu da sağ olsun Çalışma Bakanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Bey ile beraber oturduk, konuştuk. Onun süreci de başladı. Bu tür sorunu yaşayan okullarımızda tekrar eski model Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında 30 bin personeli de yakın zaman içerisinde inşallah sürecini tamamlayıp başlatmış olacağız” demişti.

Okullarda giderek büyüyen temizlik sorunu yüzünden, hijyen sorunları da artıyor. Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, “Bağcılar, Zeytinburnu, Esenler, Küçükçekmece gibi sosyo-ekonomik düzeyi düşük yerlerde veliler katkı payı veremedikleri için sorun yaşanıyor” dedi.

‘ÇÖZÜM ÜRETEMEDİK’

Uluocak, “566 lira günlükle çalışmayı kabul etmiş az sayıdaki insan temizlik yapıyor. Onun dışında okulun kantin, servis gibi hizmet aldığı kurumların personelleri yapıyor” sözleriyle temizliğin nasıl sağlandığını anlattı. Uluocak şunları kaydetti:

“Bakan açıklama yaptı. Önceki projeye döndü. Okullardan ihtiyaç listesi alınıyor. Asgari ücretle temizlik işçisi görevlendirilecek. Ancak bu da ihtiyaç altında. Bakanlık okulun açılacağı tarihi bilmiyormuş gibi davranıyordu. Projenin tutmayacağını biz söyledik. Günlük yevmiyeye gelenler de bir süre sonra vazgeçiyor, çünkü katlanılacak bir durum değil. Öğretmenler de zaman zaman temizlik yapıyor. Yeni personellerin 1 Ekim’de başlayacağı söyleniyor. Okul açıldıktan 1 ay sonra sınırlı elemanla bu işi çözmeye çalışmaları fayda olmayacak.”

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu ise çöpleri öğrenciler ile öğretmenlerin toplayı attığını anlattı. Aydoğdu şöyle devam etti: “Çöplerin konteynera bırakılması lazım. İşgücü uyum programına kaydolan işçiler işin zorluğuna karşın alınan ücret düşük diye işe başlamıyor. Öğrencilerin tuvaletleri temizlenmiyor İşe başlayanlar ise okul öğretmenleri de aralarında topladıkları para ile ikna etmeye çalışıyorlar. Ya da okul aile birliği katkı sunarız diyor. Okullar kendi kaderine terk edilmiş gibi. Her idare kendi çözümünü bulmaya çalışıyor Daha şimdiden hastaneye yattığını iddia eden velilerimiz var. Derslikler pis, sıralar toz içinde ciddi hijyen eksikliği var. Çünkü okulların temizlik malzemelerine de ihtiyacı var.”

‘EĞİTİME YETERLİ BÜTÇE AYRILMALI’

Aydoğdu, okullarda yaptıkları denetimlerde idarecilerin kendilerine deterjan olmadan kirliliği gideremediklerini aktardıklarını ifade ederek şöyle devam etti: “Fırça ile kova ile olacak iş değil. Salgın hastalıkların olabileceği endişesini yaşıyoruz. Öğretmenler kendi çaylarını demliyor, deterjanları vs. ortak kendi aralarında topladıkları para ile hallediyorlar. Okul müdürüne dışarıdan bir misafir geldiğinde idareci hem ağırlıyor misafirini hem de işlemleri gerçekleştiriyor. Daha önceden eski kitapları okul toplayıp satıyor idi. Oradan okul aile birliği hesabına para kalıyordu. Şimdi o yetkiyi de aldılar. İlçe MEM’ler bu yetkiyi devraldı. Eğitime yeterli bütçe ayrılmalı, kadrolu hizmetliler atanmalıdır. Acil okullara temizlik malzemeleri verilmelidir.”