'OHAL ilan edilebilir" diyen Prof. İzzet Özgenç'ten Meclis'e çağrı
Geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen şimdi ise AK Parti'ye muhalif isim olarak nitelenen Prof. İzzet Özgenç, Meclis'e çağrıda bulundu: Ortak çözüm bulunmalı
DUVAR - Prof. Dr. İzzet Özgenç, ekonomik krizin kontrolden çıktığını ve erken seçim kararı alınsa bile sorunun çözülemeyeceğini belirterek Meclis'in harekete geçmesini istedi.
Geçmiyte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yasa tasarılarını 'onaylattığı' Prof. Dr. İzzet Özgenç'in "Kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilânına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir" paylaşımı gündeme gelmiş, Özgenç'in çıkışı gündem olmuştu. Özgenç tepkilerin ardından yeni bir açıklama yaparak OHAL açıklaması nedeniyle özür dilemişti.
Özgenç'in gündeme gelmesi AK Parti'yi rahatsız edince bugün bir yazı kaleme alan Abdülkadir Selvi, İzzet Özgenç'in geçmişte Erdoğan'a yakın olduğunu artık ise AK Parti'ye muhalif bir isim olduğunu belirtmişti.
Özgenç, Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı sonrası 'Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Çağrı' başlıklı açıklamasında şöyle dedi:
“Türk lirasının yabacı paralar karşısında sürekli değer kaybı, kitlelerin alım gücünün azalması ve fakirleşmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu değer kaybındaki temel sebep, Merkez Bankası’nın içinin boşaltılmış olmasıdır. Milyarlarca dolara bağil dış borcun ödenebilmesi için döviz cinsinden paraya ihtiyaç bulunmaktadır. Asıl sorun, bu paranın bulunamamasından kaynaklanmaktadır. Bu sorun, tuzu kuru danışmanların yönlendirmesine bırakılamayacak kadar ciddi bir boyuta ulaşmıştır. Muhalefetin bu sorunu kullanarak erken seçim kararı alınmasını sağlamaya çalışması olağan bir durumdur. Ancak sorun, erken seçimle, bir yönetim değişikliği ile hallolabilecek sorun olma özelliğini yitirmiş durumdadır. Bu nedenle erken seçim kararı alınsın veya alınmasın, TBMM’de özellikle bu sorunun ele alınacağı bir genel görüşme yapılmasına ve grubu bulunan siyasi partilerinin mutabık kalacağı çözüm yöntemlerinin bulunmasına acil ihtiyaç bulunmaktadır. Aksi taktirde kamu açısından ortaya çıkabilecek en ehven sonuç, ilgili kamu otoritelerinin güvenilirliğinin önemli ölçüde zedelenmesi olacaktır.” (HABER MERKEZİ)