ÖHD Eşbaşkanı Şükran Öztürk: OHAL sonrası şiddet arttı

Deprem bölgesinde yaşanan işkence olaylarına ilişkin ÖHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Şükran Öztürk ve İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz açıklamalarda bulundu. Avukatlar, hukukun üstünlüğüne dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Maraş Pazarcık merkezli depremin yarattığı yıkımlar sürerken, “yağma” iddialarıyla birçok kişi gözaltına alındı. Bu süreçte bölgeden çok sayıda işkence görüntüleri sosyal medyadan paylaşıldı. ÖHD Eşbaşkanı Şükran Öztürk, bölgede yaşananlara dikkat çekerek, "Hukukun üstünlüğünü sağlamalıyız" dedi.

Mezopotamya'da yer alan habere göre, Türkiye Barolar Birliği’nden oluşan heyetin, hak ihlallerinin yaşandığı deprem bölgesine gideceğini aktaran İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, gidecek avukatlar için koordinasyon kurulunun oluşturulduğunu söyledi.

'OHAL SONRASI ŞİDDET ARTTI'

Depremin yaralarının sarılması gerekirken, işkence görüntülerinin gündem olduğunu belirten Şükran Öztürk, işkence görüntülerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın OHAL ilanından sonra ortaya çıktığını ifade etti. Öztürk, “Cumhurbaşkanı, açıklamasında yağma olaylarını sıfatlandırdı. Açıklama öncesi böyle bir bilgi yoktu. Bu açıklamadan sonra özellikle Suriye’den gelen mülteciler hedef alındı. İnsanların işkence edilerek, dövüldükleri görüntüler sosyal medyada yayılmaya başlandı.  ‘Sizi döveceğiz, öldüreceğiz tutanaklara da bildiğimiz gibi geçeceğiz. Sizin de hukuken yapacağınız hiçbir şey yok’ demeye çalışıyorlar. Maalesef felaket yaşanan bölgede işkence görüntüleri gelmeye devam ediyor” dedi. 

'GÖZALTINA ALINAN MÜTEAHHİTLERİN SAYISI 31 AMA...'

Depremden bölgedeki baroların da etkilendiğini, bu nedenle diğer kentlerden giden avukatlar tarafından bölgede tutanaklar tutulduğunu söyleyen Öztürk, işkence uygulayanların cezasız kalmayacağını vurguladı. Öztürk, “Bu olayların özellikle planlanıp yapıldığını düşünüyorum. Gözaltına alınan müteahhitlerin sayısı 31 ama ‘yağma’ olayından 57 tutuklama var. Sosyal medyada teyite muhtaç bilgiler de var. Ancak teyit ettiğimiz işkenceyle ölüm gerçekleşti. Bu konuda arkadaşlarımızda tehdit edildi. Hukuku korumak adına gerekli işlemleri yapıp tutanak altına alacağız. Bunu sağlayamazsak siyasi iktidarı tam anlamıyla polis devleti oluşturmuş olur. Bu da demokrasinin ve hukukun ortadan kaldırıldığı bir ortam demektir. Felaketten fiziksel olarak etkilenmeyen kişilerin bu gidişata ‘hayır’ demesi gerekiyor. Yoksa bir yargılamanın olmadığı, hukuk kuralının olmadığı bir durumda, insanlar, ‘adaleti kendim sağlayayım’ noktasına gelecek. Bu durumda da önü alınamayan bir noktaya geliriz. Bunların olmaması için hukukun üstünlüğünü sağlamalıyız” diye konuştu.

'YAŞAM HAKKINA MÜDAHALE'

Devletin halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ise başka bir anlayışın tesis edilmek istendiğine dikkati çekti. “Deprem bölgesinde şiddet ve gerçek anlamda bir işkence var” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Birileri bir şeyleri bahane ederek, işkence yapıp, kötü muamele uyguluyor. Hem vatandaşlarımıza hem de Suriyeli vatandaşlara yönelik işkence yapılıyor. Kötü muamele nereden gelirse gelsin temel yaşam hakkına müdahaledir. Hiçbir mazeret kabul edilmeksizin reddedilmesi gerekir ve bunları yapanların adalet karşısında hesap vermesi gerekir."

'KAOS YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hukuksuzlukların engellenmemesi ve şiddetin körüklenmesi ciddi bir kaos ortamı yaratacaktır. Yani bu durum sadece 10 ilde kalmayacak, bütün illere yayılmasını istemediğimiz bir sonuç oluşturacaktır. Önemli olan hukuktan ayrılmamak, hukukun üstünlüğüne inanmak ve demokratik değerleri korumaktır. OHAL uygulaması gereksizdi. Afet ve doğal felaket dönemlerinde kanunlar var ve nelerin nasıl yapılacağını net ortaya koyuyor. OHAL uygulaması temel hakların, özgürlüklerin engellenmesine yönelik bir süreci getirir. Bu durum halkın gerçek ve doğru haberlere ulaşmasını engelleyecektir.”

HEYET BÖLGEYE GİDECEK

İzmir Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nden oluşan bir heyetin hak ihlallerinin yaşandığı deprem bölgesine gideceğini aktaran Yılmaz, gidecek avukatlar için koordinasyon kurulunun oluşturulduğunu söyledi. Yılmaz, “Daha önce İzmir bölgesinde yaşadığımız için depreme hazırlıklıyız. Her gün yeni olaylar ve ihlallerinden bahsediyoruz. Gelecekteki hak ihlallerinin önüne geçmek için bir şeylerin yapılması gerekiyor. Hem Barolar Birliği hem de İzmir Barosu olarak bunu yapacağız. Bütün bu süreci barolarla birlikte el ele vererek atlatacağız” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)