Öldürülen gazeteci Arslan’ın avukatı: Hrant Dink cinayeti gibi olmasın

Cansu Albayrak

KOCAELİ - 19 Şubat’ta İzmit Cedit Mahallesi Muzaffer Fidan Sokak'ta bulunan Ses Kocaeli Gazetesi'ndeki ofisinde saldırıya uğrayan ve hastanede yaşamını yitiren gazeteci Güngör Arslan’ın öldürülmesinin ardından polise gidip teslim olan Ramazan Özkan’ın verdiği ifadeler doğrultusunda dosya kapsamında 12 kişi gözaltına alındı. Cinayeti işleyen Ramazan Özkan, azmettirici olduğu öne sürülen Burhan Polat, avukat Ersin Kurt ile birlikte toplam 10 kişi tutuklandı.

Güngör Arslan'ın avukatı Cahit Çiftçi, cinayetin Hrant Dink'in öldürülmesinden sonraki süreç gibi olmasını istemediklerini söyledi.

‘KİMSE ZAN ALTINDA KALMASIN’

Konuyla ilgili basın açıklamasında Güngör Arslan’ın kızı Nazlıcan Arslan ve eşi Suna Arslan da yer aldı. Gazeteci Arslan’ın avukatı Cahit Çiftçi açıklamasına şubat ayı sonunda vekaleti aldığını ifade ederek başladı. Süreç hakkında açıklama yapan Çiftçi, "Dosyadan örnekler aldık. Kısıtlama kararının ardından bilgiler talep ettik ancak taleplerimiz savcılık tarafından reddedildi" dedi.

‘Dosyada birileri mi korunuyor?’ diye soran avukat Çifti, birilerinin kurtulması için çalışma yapıldığından şüphelendiklerini belirtti. Çifti, şüpheli ifadelerini talep ettiklerini ancak reddedildiğini, bu yüzden Sulh Ceza Hakimliği’nin kararına yeniden itiraz edeceklerini söyledi. Önlerine adeta bir duvar örüldüğünü dile getiren Çiftçi, "Bizim bilgi sahibi olmamızı istemiyorlar. Biz bu konuda kamuoyundan destek bekliyoruz" dedi. Güngör Arslan cinayetinin Hrant Dink cinayeti gibi olmasını istemediklerini söyleyen avukat Çiftçi, “Anayasa Mahkemesi’ne kadar gideceğiz. Dosyayı ne hale getirdiler. Burada birileri kollanıyor. Bu şüphelerimizde de haklıyız" ifadelerini kullandı. Dedikodu haberlerinden dolayı kimsenin zan altında kalmasını da istemediklerini belirten Cahit Çiftçi, "KOTO Başkanı Necmi Bulut ifadesi alındı bırakıldı. Savcılık böyle bir şey yok dedi. Yanlışımız varsa ortaya konsun" diye konuştu.

‘SORUŞTURMA EKSİK KALMAMALI’

Davanın normal işlemesi gereken sürecini anlatan Çiftçi, “İddianame yazılır, dava açılır, kararla birlikte dosyadaki gizlilik kararı kalkar. Önemli olan soruşturma aşamasında bizim de istediğimiz şeyler olabilir" dedi. Süreçte avukat Ersin Kurt’un tutuklanmasından sonra telefonlarda bir hareketlilik olup olmadığına dair incelemelerin yapılması gerektiğini söyleyen Çiftçi, "Soruşturma eksik kalınca kovuşturma aşaması da eksik kalabiliyor. Dosya dolu gelsin ki, mahkeme de işini rahat yapsın" dedi. İddianamenin hazırlanmasının en az üç ay süreceğini söyleyen Çiftçi sözlerine, "Yürütülen soruşturmada ciddi şüphelerimiz var" diyerek son verdi.