Olta Dayanışma'dan Murat Karaçay: Müzisyenlerin pandemisi bitmez

Rojda Oğuz

DUVAR - Pandemi nedeniyle işsiz kalan binlerce müzisyen, dayanma sınırının sonuna gelirken intihar eden müzisyenlerin sayısı ise 102’yi buldu. Bağımsız müzisyenlerin bir araya gelerek oluşturdukları Olta Dayanışma, bu zorlayıcı süreci kırmak istiyor, kısmen de kırıyor.

Müzisyenlerin imece yaparak ürettikleri altı albümden söz ediyoruz. İlk albümünü 2020 Ağustos'ta çıkaran Olta Dayanışma'nın altıncı albümü 9 Nisan'da dinleyicilerle buluştu. Bu, altıncı albümün diğer albümlerden farklı bir özelliği var. İlk kez bir Olta Dayanışma albümü içeriğini yansıtan bir isimle yayınlandı; Hafıza. Gelirleri pandemi süreciyle beraber işsiz kalan sahne emekçilerine ve müzisyenlere aktarılacak olan albüme ismini Olta Dayanışma'da yer alan kadın müzisyenler vermiş.

Dayanışma ağında kimler yok ki, Feridun Düzağaç, Kesme Şeker'in solisti Cenk Caner… Eklemeden geçmeyelim, Olta Dayanışma fikrini ilk ortaya atan isim Peyk'in solisti İrfan Alış.

Müzisyen Murat Karaçay da dayanışmanın üyelerinden. Sözün kısası, altıncı albümün ismiyle başlıyoruz söyleşimize ve Karaçay, “Bellek etik bir tercihtir” diyor hemen. Başlıyoruz Olta’yı konuşmaya: “Yaşananları zamanın çürütücü ve unutturucu özelliğinden kurtarmamız gerek. Müzisyenlerin günlerce süren koşuşturması bitti. Şimdi top dinleyenlerde. Dinlerlerse mutlu oluruz. Çünkü sistemin bu imeceye çok da hoş bakacağını düşünmüyorum. Hatta bu kooperatifin, dayanışmanın insanlara örnek olması tehlikeli bulunabilir sürüleri yönetenler için. Diğer albümlerde olduğu gibi bu albümde de tanışacağınız yeni sesler var.”

‘OLTA DAYANIŞMA BİR KAR TOPU GİBİ GİDEREK BÜYÜYOR’

Karaçay da, Olta Dayanışma'da yeni seslerden biri. Dayanışmayla tanıştığında Olta 3. albümünü çıkarmış 4. albüm için çalışmalara başlamış. Karaçay, “Ben de kendi albüm çalışmalarımı ve ilk yayınlayacağım şarkılarım üzerinde çalışıyordum. Daha önce müzik mecralarında bu tür bir dayanışma örneği ile hiç karşılaşmamıştım. İlk başlarda Olta albümlerini sosyal medya hesaplarımdan paylaşarak ve bu şarkıları dinleyerek destek olmaya çalıştım. Müzisyenlerin pandemiyle beraber iyice kimsesizleştiği bir dönemde, Olta Dayanışma bir kar topu gibi giderek büyüyor genişliyor ve endüstriyel müzik piyasasının tam tepesine düşecek bir çığa dönüşme ümidi taşımaya başlıyordu benim için. Sırf bu sebeple Olta Dayanışma'ya dahil olmak istedim” diye ekliyor.

‘BU GÖSTERİ CEHENNEMİNDE KARANLIKTA KALMIŞ O KADAR MÜZİSYEN VAR Kİ’

Bazen bir müzisyen bestesini bağışlıyor, bazen başka bir müzisyen de vokalini, düzenlemesini yapıyor. Karaçay’ın “Özlem” adlı parçası da dayanışma içinde pişirilmiş. Karaçay, bu detayın altını özellikle çiziyor çünkü “Şarkısını aranje edemeyen, bunun için ekonomik veya fiziksel koşulları müsait olmayan ama Olta'ya şarkı bağışlamak isteyen birçok sanatçı bu dayanışma sayesinde şarkısını kaydetme imkânı yakalayabilir” diyor ve ekliyor: “Bu gösteri cehenneminde maalesef ki karanlıkta kalmış o kadar çok iyi müzisyen, şarkı var ki. Olta'nın varlığı ve bu dayanışmayı sürdürmesi bu açıdan çok önemli.”

‘BU ALBÜM SOKAĞIN VE YENİDEN BAŞLAMA UMUDUNUN SESSİZ ÇIĞLIĞIDIR’

“Müzisyenin kendini değerli hissedeceği, kimsesiz bırakılmayacağı, üretimlerin bu İMC ile bir geleneğe dönüşerek sürekli ve aktif bir hale gelerek müziğin ve müzisyenin koşulları için yeni bir düzlem yaratacağı bir düş kurmamız için bizlere fazlasıyla ipucu veriyor” diyor Karaçay ve şöyle devam ediyor Olta’yı anlatmaya: “Olta ile müziğe dönen insanlar var. İyi niyet var. Merhamet var. Kendini düşünmekten vazgeçmek var. Vazgeçmemek var. Mücadele etmek. Birçok şey var. Biliyoruz ki listeler ve algoritmanın çarklarında ezileceğiz fakat bu çok da mühim değil. Bazı insanlar sayıların, listelerin eseridir. Bu albüm ise sokağın ve yeniden başlama umudunun sessiz çığlığıdır. Duyan duyar, duymayan duymaz. Yolumuza devam ediyoruz. ”

‘MÜZİSYENLERİN PANDEMİSİ BİTMEZ. MÜZİSYENLERE HEP PANDEMİ VAR’

Biz Karaçay ile bunları konuşurken Özgür Ulusoy ve Gürkan Karaman Türk halk müziği temalı Olta albümlerinin prodüksiyonunu gerçekleştiriyorlar. Karaçay, “Türkü söyleyen insanlar rockçılardan daha cömert ve alçak gönüllü olduklarını ispat ettiler. Dev isimler bu imeceye el attı. Albümün mutfağındaki arkadaşlara bırakıyorum bu şahane sürprizleri açıklamayı. Koskoca efsane isimler sazının teline vurdu bize onur ve gurur vererek” ifadelerini kullanıyor. Rock ve indie camiasının bu dayanışmaya destek vermediğinden şikayetçi olan Karaçay, “ayıpladık, yakıştırmadık” diyor hemen sonra: “Bir gün bu dayanışmanın elinden tutmalarını ümit ederiz. Çünkü öyle bozuk bir sistem, öyle imkânsız koşullar var ki bu ülkede, pandemi bitse bile müzisyenler için çok da büyük bir değişiklik olmayacak. Müzisyenlerin pandemisi bitmez. Müzisyenlere hep pandemi var” diyor.