Ömer Çelik: Yarın onlar gider yine Yunanistan, Türkiye ile baş başa kalır bu bölgede

Yunanistan'ın kurduğu ittifakları içerisinde Türkiye'ye karşı “saldırganlık ürettiğini” söyleyen Ömer Çelik, “Yunanlılar bilsin ki Türkiye ile adil bir anlaşma dışında onları güvende ve geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak hissettirecek başka bir şey yoktur. Yarın onlar gider yine Yunanistan, Türkiye ile baş başa kalır bu bölgede. Bunlar çıkarlarının bittiği yerde yine Yunanistan'ı terk edeceklerdir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda kongre süreçlerini değerlendirdiklerini aktaran Çelik, hem gençlik kolları kongresi hem de büyük kongreye ilişkin hazırlıkları gözden geçirdiklerini ifade etti.

9 Mart'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasete girişinin engellenmesinden sonra milletvekili seçildiği günün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çelik, “Milletin iradesinin önüne suni hukuk engelleri çıkarılmıştı. O günün 9 Mart gününde ise yeniden millet iradesinin tecellisi doğrultusunda milletvekili seçildi. O dönemde özellikle Sayın Baykal'ın gösterdiği demokratik olgunluğu burada anıyoruz, not ediyoruz ve tekrar teşekkür ediyoruz. O günlerde Sayın Baykal, millet iradesinin önüne çıkarılan hukuki engellerin aşılması bakımından büyük bir demokratik olgunluk göstermişti” diye konuştu.

'KADINLARI EZEN UYGULAMALARIN ORTADAN KALKMASI İÇİN YÜKSEK BİR DUYARLILIK OLUŞTURALIM'

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne girerken Samsun, Denizli ve başka illerde kadına şiddet olaylarıyla sarsıldıklarını” söyleyen Çelik, “Bu şiddet olaylarıyla mücadele yasal bir mücadele olması gerektiği gibi aynı zamanda üzerimize siyasi olarak düşen vazifelerin yanında ahlaki, kültürel duyarlılıkları daha yüksek orana, daha yüksek bir seviyeye taşımamızı gerektiren de bir mücadeledir" dedi.

"Kadın hakları" ve "Kadına olan şiddete karşıyız" dediklerinde "Kadın-erkek diye niye bölüyorsunuz, bu şekilde yaptığınız zaman kadınlarla erkekler arasında bir ayrımcılık ortaya koymuyor musunuz" şeklinde ifadelerle karşılaştıklarını hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir hakkın altının çizilmesi, mağdur edilmiş bir kesimin sistematik olarak yüzyıllar boyunca negatif ayrımcılığa uğramış kadınların haklarının altının çizilmesi herhangi bir şekilde insan haklarıyla niye çatıştırılsın. Tam tersine, bunun altını daha çok çizmek gerekiyor ki yüzyıllar içerisinde oluşmuş birtakım önyargıların, ataerkil kültürden kaynaklanan birtakım yanlış yaklaşımların, kadınları ezen birtakım uygulamaların ortadan kalkması açısından daha yüksek bir duyarlılık oluşturalım."

'TABİİ Kİ POZİTİF AYRIMCILIK YAPILACAK'

Bunun pozitif ayrımcılık ve negatif ayrımcılık meselesinin çok ötesinde bir mesele olduğunu belirten Çelik, "Tabii ki pozitif ayrımcılık yapılacak, yıllardır negatif ayrımcılığa uğramışlar, bunun giderilmesi için tabii ki bu tedbirlerin alınması gerekiyor. Ama her halükarda bu bir kültürel duyarlılığı ve hassasiyeti aileden başlayarak, erkek çocukların yetiştirilmesinden bütün toplumun yetiştirilmesine kadar, kullandığımız dile kadar bir sürü hassasiyeti gerektiren bir meseledir" ifadelerini kullandı.

'GENÇLERİN HER KADEMEDE GÜÇLÜ İZ BIRAKMASINI ÖNEMSİYORUZ'

Korona virüsü (Covid-19) aşı programının devam ettiğini hatırlatan Ömer Çelik, "Aşılama süreci büyük bir kapasite ile büyük bir sağlık organizasyonumuzun yeteneği ile yerine getiriliyor. Daha çok vatandaşımızı aşılayacağız. İnşallah bu belayı hep beraber atlatmak konusundaki duyarlılığımızı artıracağız" dedi.

Normalleşme ile maske, mesafe ve temizlik kuralının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çelik, bu kuralının unutulması halinde aşılama ile kazanılanların başka alanlarda kaybedileceğini söyledi.

Kongreler vasıtasıyla gerçekleştirdikleri "demokrasi şöleni"ni 24 Mart'taki büyük kongre ile zirveye ulaştıracaklarını belirten Çelik, "Gençlerimizin, sadece gençlik kollarında değil diğer bütün kademelere güçlü bir şekilde izlerini bırakmalarını son derece önemsiyoruz. Tabii uzun bir iktidar yürüyüşümüz var. Partimiz kurulduğundan bu tarafa uzun bir neslin yetiştiği bir zaman dilimi geçti. Gençlik kollarımızda yetişen arkadaşlarımızın bugün partinin ana kademelerinde yer alması da partimizin dinamizmini, siyasetçi yetiştirme kapasitesini göstermesi açısından da son derece kıymetli" şeklinde konuştu.

'YUNANİSTAN TELAŞA DÜŞEREK TÜRKİYE KARŞITI FAALİYETE BAŞLADI'

Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı faaliyetlerinin görüşmelere rağmen devam ettiğini görmekten büyük üzüntü duyduklarını dile getiren Çelik, "Yunan tarafına aynı üslubu, aynı söylemleri kullanmaktan vazgeçmeleri gerektiğini söylemiştik ama maalesef buna devam ediyorlar. Arap Birliği'nin Türkiye karşıtı kararına Yunanistan'ın memnuniyetini açıklamasını not ettiğimiz ifade etmek isterim. Aynı şekilde Mısır, Akdeniz'de hidrokarbon arama bölgelerine izin verince Yunanistan bundan büyük bir telaşa düşerek yine bir Türkiye karşıtı faaliyete başladı" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Kahire'ye giderek Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile görüştüğünü hatırlattı.

Atina'da düzenlenen "Dostluk Forumu" isimli foruma dikkat çeken Çelik, "Yine en son yaptıkları açıklamada bu forumun reddettiğimiz kararlarını hayata geçirmek için çalışacaklarını Yunan Dışişleri Bakanı ve Başbakan açıkladı. Bunu da not ediyoruz ve bunları da takip edeceğiz. Gerekli şekillerde gerekli karşılıkları diplomatik düzeyde ve sahada vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

'YUNANİSTAN'IN MASADA SONUÇÇ ARAMASI DAHA KIYMETLİDİR'

“Yunanistan'ın taktik ittifakları içerisinde Türkiye'ye karşı saldırganlık ürettiğini” söyleyen Ömer Çelik, şöyle devam etti:

"Ama Yunanlılar şunu bilsin ki Türkiye ile adil bir anlaşma dışında onları güvende ve geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak hissettirecek başka bir şey yoktur. Günlük olarak burada birtakım devletlerin Türkiye ile bilek güreşi yapmak için Yunanistan'ı yanına almasını kalıcı bir ittifak zannetmesin. Yarın onlar gider yine Yunanistan, Türkiye ile baş başa kalır bu bölgede. Şunu da hep beraber göreceğiz; bunlar çıkarlarının bittiği yerde yine Yunanistan'ı terk edeceklerdir. Yunanistan'ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saygılı bir şekilde müzakere masasında sonuç araması her şeyden daha kıymetlidir. Bu, gelecek dönemlerde daha net bir şekilde görülecektir."

'AB İLE ÖNÜMÜZDE BİR FIRSAT PENCERESİ VAR'

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile pozitif bir gündem açtığını belirten Çelik, şunları söyledi:

"Bu pozitif gündemi devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanımız, bu dönem içerisinde Sayın (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron ile bir video konferans gerçekleştirdi. Aynı şekilde Sayın (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'le bir video konferans gerçekleştirdi. Türkiye ve bu ülkeler arasındaki ikili ilişkiler ve Türkiye-AB ilişkileri kapsamlı bir şekilde ele alındı. Yine Sayın Cumhurbaşkanımız İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Şu anda önümüzde bir fırsat penceresi var, hem Gümrük Birliği Anlaşması'nı hem Göçmen Anlaşması'nı güncelleyebileceğimiz bir ortam söz konusudur. AB'nin açılan bu pozitif ajandayı daha da ilerleterek Türkiye ile daha iyi işlere imza atması gerektiği konusundaki görüşümüzü yineliyoruz. "

'MISIR'LA KONUŞABİLECEK ZEMİNLERİMİZ VAR'

Türkiye-Mısır ilişkileri hakkında bir soru üzerine, Mısır devleti ve halkıyla tarihten gelen çok güçlü bağlar bulunduğunu belirten Çelik, "Ortak tarihimiz söz konusu olmadan ne bölgenin tarihi ne Afrika'nın ne Orta Doğu'nun ne Akdeniz'in tarihi yazılamaz" dedi.

Akdeniz'de yeni bir durum olduğuna işaret eden Çelik, "Sadece gaz meselesiyle ilgili olarak değil, Suriye meselesi söz konusu olduktan sonra Akdeniz'de dünyadaki bütün ülkelerin savaş gemileri yerleşmişti. Arkasından Libya meselesi söz konusu olduğunda bu daha da arttı" diye konuştu.

Hidrokarbon kaynaklarının kullanılması ile ilgili olarak da ortaya çıkan büyük hareketliliğin Akdeniz'de kıyıdaş olan ülkelerin birbiriyle daha çok konuşması ve ortak formüller bulmasını gerektirdiğini dile getiren Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mısır'la bunları tabii ki konuşabilecek zeminlerimiz vardır, tabii ki bunlar söz konusudur ama dediğim gibi Türkiye geçmişteki ilkeli tutumundan herhangi bir şekilde vazgeçmiş ya da ilkeli tutumunu bir kenara bırakmış değildir. Fakat bölgedeki bu gelişmelerin konuşulması ile ilgili zaruretler açısından da bu mekanizmalar her aşamada mümkündür. Bu tabii ki karşılıklı olarak aynı yaklaşımın söz konusu olmasına bağlıdır." (ANKARA/AA)