Onur Yürüyüşü gözaltıları: 5 mülteci sınır dışı riskiyle karşı karşıya

21. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü sonrasında gözaltına alınan mülteciler geri gönderme merkezlerine götürüldü. EMEP Milletvekili Karaca, ''Yaralanan mültecinin sağlık hakkına erişimi engellendi" dedi.

Fotoğraf: Zeynep Kuray
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul’da 25 Haziran'da düzenlenen 21. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü sırasında aralarında 5 göçmenin de olduğu 113 kişi gözaltına alındı. İran, Libya, Rusya, Portekiz ve Avustralyalı göçmenler gözaltına alındıktan sonra farklı illerdeki geri gönderme merkezlerine (GGM) gönderildi.

Evrensel gazetesinin haberine göre İran, Rusya ve Portekizli mültecilerin Urfa GGM’ye gönderildiği; Avustralya uyruklu mültecinin ise Erzurum GGM’de tutulduğu biliniyor. Aynı zamanda göçmenlerden birinin bacağından ağır yaralı olduğu ve sağlık hakkına erişemediği öğrenildi. Göçmenlerin avukata erişimi engellenirken, uluslararası koruma kimliğine sahip İranlı mültecinin İran’a geri gönderilmesi halinde hayati tehlikesi olduğu biliniyor.

VARSAYIMLI GÖZALTILAR...

Süreci takip eden Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, mültecilerin dünyanın her yerinde gerçekleştirilen onur yürüyüşüne katılmasının gözaltı gerekçesi olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Karaca, “Polisin yürüyüş sonrası varsayım üzerinden keyfi olarak gözaltına aldığı bu 5 arkadaşın yaşadığı süreç hem insan haklarına ve hem uluslararası sözleşmelere aykırı. Hem gözaltı sürecini hem sonrasında yaşananları yakından takip ettik. Yürüyüş komitesi ve gönüllü avukatların çabasıyla karşı karşıya bırakıldıkları hayati risk gündem oldu. Gözaltına alınan ve geri gönderme merkezine gönderilen 5 mülteci, avukatla görüşme ve iletişim hakkından mahrum bırakıldı” dedi.

'YARALI MÜLTECİ SAĞLIK HAKKINA ERİŞEMEDİ'

Yaralı mültecinin durumuna da değinen Karaca, “Bacağından yaralı olan ve karakolda tutulan bir mülteci var, sağlık hakkına erişimi engellendi. İranlı mültecinin İran'a geri gönderilmesi, baskılar nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığı ülkede idam cezasıyla karşı karşıya kalması riski yaratıyor. Uluslararası koruma kapsamında olmasına rağmen gördüğü bu muamele, geri gönderme tehdidi kabul edilemez. Geri gönderme yasağı statü sahibi olsun olmasın her göçmen için AİHS kapsamında geçerlidir. Türkiye'nin taraf olduğu BM anlaşmalarında da işkence yasağı kapsamına girer” ifadelerini kullandı.

Dil bariyerinin de bu süreçte mültecileri en çok zorlayacak meselelerden biri olacağını ifade eden Karaca, “Bayram dolayısıyla çıkarılan engeller nedeniyle tercümana ulaşma konusunda zorluklar yaşıyorlar. Bu, kabul etmedikleri belgelere imza atmak zorunda bırakılmaları riski yaratıyor. Ayrıca cinsel kimlikleri nedeniyle gönderildikleri geri gönderme merkezinde şiddet riskiyle de karşı karşıyalar” dedi.

Başta Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı, sonra da mültecilerin sevk edildiği illerdeki İl Göç İdareleri ve GGM’lerdeki idari yöneticilerin mültecilerin güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlatan Karaca, tüm sorumlulara yasaların gerektirdiği biçimde hareket etme çağrısı yaptı.

TİHV’DEN ONUR AYI RAPORU

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi, Onur Ayı kapsamında 2-27 Haziran 2023 tarihleri arasında yapılmak istenen etkinlikler ve bu etkinliklere katılanlara yönelik hak ihlalleri hakkında bilgi notu hazırladı.

Açıklamaya göre 3 il ve 1 ilçede Onur Ayı kapsamında yapılacak her türlü eylem ve etkinlik yasaklandı. Ayrıca 3’ü kaymakamlık, 1’i rektörlük tarafından olmak üzere toplam 4 etkinlik yasaklandı. En az 9 eylem ve etkinliğe fiziksel şiddet kullanılarak müdahale edildi; 4’ü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı. En az 2 kişi yaralandı. 2 ilde barolar tarafından yapılan 2 etkinliğe saldırı girişimi oldu. 2 ilde valiler sosyal medya üzerinden açıklama yaparak onur yürüyüşlerini hedef gösterdi ve yürüyüşlere izin verilmeyeceğini duyurdu. 2 müzisyenin 2 ilde vereceği 3 konser, yaptıkları açıklamaların ardından maruz kaldıkları cinsiyetçi tepkiler gerekçe gösterilerek iptal edildi. (HABER MERKEZİ)