Orhan Pamuk: Ahmet Altan, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş... Türkiye’nin hapiste yatan cesur insanları...

Orhan Pamuk, son romanı 'Veba Geceleri’ni anlatırken Türkiye'deki son gelişmelere ilişkin de konuştu. Pamuk, "Romancı Ahmet Altan, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi simge isimler var. Türkiye’nin hapiste yatan cesur insanları... Bu açık sözlü muhalifler, diğer bütün muhalif gazeteciler hapisten salıverilmedikçe, hapishaneleri dolduran sayısız siyasi mahkum serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine, kendimizi iyi hissetmemize imkân yok" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanı 'Veba Geceleri'ni anlattı. Kitabının yanı sıra Türkiye'deki gelişmelerle ilgili görüşlerini de paylaşan Pamuk, yıllardır tutuklu olan Ahmet Altan, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumlarını vurgulayarak, "hapishaneleri dolduran muhalif siyasi mahkumlar serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine imkân olmadığını" söyledi. 

'ANAYASANIN GÖSTERE GÖSTERE İHLAL EDİLMESİ BİZİ KEYFİ BİR DÜZENE GÖTÜRÜYOR'

T24'ten Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Pamuk, Sabuncu'nun “Mutlu musunuz” sorusu üzerine şunları söyledi: 

“Ne yazık ki mutlu ve huzurlu değilim, zor soru. Benim gibi milyonlarca, on milyonlarca vicdan sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da yaşadığımız siyasi ortam yüzünden mutlu ve huzurlu değildir.

Elbette bir devlet kendisine karşı darbeye girişenleri cezalandırır, cezalandıracaktır. Ama böylece hapishaneler dolmaya başladı. Aradan beş yıl geçti... Hiçbir yumuşama olmadı. Tam tersine, toplumun vidaları gittikçe daha çok sıkıştırılıyor. Hükümeti eleştiren gazeteciler ya da mesleği ne olursa olsun, kim olursa olsun bir bahaneyle içeri atılıyor. Bu nedenle ya da başka inandırıcı olmayan sudan bahanelerle içeri atılan muhalif gazetecilere haksızlık yapıldığını Anayasa Mahkemesi söylerse, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına da uyulmuyor. Anayasanın da göstere göstere ihlal edilmesi bizi yavaş yavaş keyfi bir düzene götürüyor. Daha kötüsü bu keyfiliği fark ettikleri için Anayasayı da değiştirmek istiyorlar. Ve bütün bunlara da reform diyorlar. Vatandaş daha çok özgürlük ve daha çok demokrasi olacaksa reformu destekler elbette. Ama ben de pek çok başkası gibi bu reform vaatlerine inanmakta zorlanıyorum. Zaten mevcut yasalarla korkutup sindiremedikleri gazetecileri, döve döve susturmak artık moda oldu. Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da göstere göstere saldırdılar. Suçlular da devlet ve siyasiler tarafından ayıplanmadı. Böyle bir durumda ‘mutluyum, hayat çok güzel’ diyebilir misiniz? Bugün Türkiye’de mutlu, huzurlu olmak için düşüncesiz, akılsız ya da egoist olmalı kişi. Bu hükümetin bütün toplumu mutlu etmek gibi bir amacı da artık kalmadı, yok aslında.”

'SAYISIZ SİYASİ MAHKUM SERBEST BIRAKILMADIKÇA KENDİMİZİ İYİ HİSSETMEMİZE İMKAN YOK'

Toplumda umut duyulabilmesi için somut olarak ne yapılması hakkında da fikirlerini paylaşan Pamuk, “Romancı Ahmet Altan -arkadaşım-, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi simge isimler var. Türkiye’nin hapiste yatan cesur insanları... Bu açık sözlü muhalifler, diğer bütün muhalif gazeteciler hapisten salıverilmedikçe, hapishaneleri dolduran sayısız siyasi mahkum serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine, kendimizi iyi hissetmemize imkân yok aslında” ifadelerini kullandı. 

'HALK PARTİSİ'NİN SESSİZLİĞİNİ HİÇ ANLAYAMADIM'

Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirmek istemese de muhalefetin dış politikada hükümetin destekçisi olmasının içini kararttığını söyleyen Pamuk, ‘Atatürkçü laikliğin en önemli simgelerinden biri’ olarak gördüğü Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrildiğini hatırlatarak, “Halk Partisi’nin sessizliğini hiç anlayamadım. Bir siyasi partinin en son yerel seçimde yüzde 55 oy aldığı bir yerde, oyunu daha da arttırmak için, yani yüzde 56 oy almak için yüzde 44 oy alan partinin fikirlerini benimsemesini, ya da benimser gibi yapmasını ben anlayamıyorum. Tabii arkada mevcut iktidarın o kadar adamı sudan nedenlerle rahatça hapse tıkmış olmasının ve Anayasa Mahkemesi’ni takmamasının yarattığı korku atmosferi var" dedi.