Orhangazi kalker ocakları ile çevrildi

Bursa’nın Orhangazi ilçesine yeni bir kalker ocağı yapılmak isteniyor. Avukat Çiçek ve CHP İlçe Başkanı Teke, duruma tepki gösterip mevcut ocakların da kaldırılması gerektiğini söyledi.

Kalker ocakları yerleşim yerlerine yakınlığı ile de eleştiriliyor.
Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Bursa’nın Orhangazi ilçesi Fındıklı Mahallesi’nde mevcut iki ocağın yanına “Kalker Ocağı ve Konkasör Tesisi” yapılmak isteniyor. Avukat Erol Çiçek ve CHP İlçe Başkanı Ender Teke, ilçenin içme suyunu karşılayan Nadır su kaynağının kirlenmesine sebep olacağı gerekçesiyle tesise karşı. Her iki isim de var olan ocakların da şehir dışına çıkması gerektiğini söylüyor. Tesis, “ÇED gerekli değildir” raporu alırsa Çiçek ve Teke, konuyu yargıya taşıyacak.

Bir yıl içinde kalker ocaklarının alanı genişledi. 

PATLATMA YOLUYLA ÜRETİM YAPILACAK

Fındıklı Mahallesi’nde ocak işletmeciliği için birbirine bitişik üç tane ruhsat alanı bulunuyor. Mevcut taş ocağı ve kalker ocağının yanına Karadeniz İnş. ve Beton San. Ve Tic. A.Ş. (KİBSAŞ) tarafından yeni bir “Kalker Ocağı ve Konkasör Tesisi” yapılmak isteniyor. Tesisin kurulması için valiliğe “ÇED gerekli değildir” başvurusu nisan ayında yapıldı. Kireçtaşının kırılma ve parçalanma işleminin yapılacağı kalker ocağında açık ocak işletme yöntemiyle üretim yapılacak. Bu üretim patlatma yöntemiyle gerçekleştirilecek. Konkasör tesisi de taş ve kaya parçaları ile dere yataklarında elde edilen malzemeleri kırma işleminden geçirerek kullanıma kazandıran tesis olarak faaliyet gösterecek.

Erol Çiçek

‘HALK SAĞLIĞINI ETKİLİYOR’

Bursa Barosu Çevre Komisyonu Üyesi avukat Erol Çiçek, mevcut taş ocakları ve konkasör tesislerinin Orhangazi Devlet Hastanesi ve TOKİ 3. Etap Konutları’na uzaklığının kuş uçuşu 550 metre civarında olduğunu söyledi. Nadır su kaynağı havzasının çatlaklı yapı olması sebebiyle suyu alt tabakaya kolayca geçirebildiğini belirten Çiçek, ocakların bölgeden kaldırılması gerekirken yaklaşık üç yıl önce ruhsatlarının uzatıldığını belirtti.

Bir fotoğraf makinesiyle çekildiğinde bile ocaklardan taşınan tozların gözükeceğini ifade eden Çiçek, toz parçacıklarının insan sağlığını etkilediğini anlattı: “Taş ocakları ve buradaki tesisler, yaydıkları tozlarla halkın sağlığını tehlikeye atıyorlar. 10 mikrondan 2,5 mikrona kadar tozlar, belli sürede çökse bile 2,5 mikrondan küçük toz parçacıkları havada asılı kalıp uzak mesafelere taşınabiliyor. Bu tozların solunduğunda ciğerlere girdiğini ve solunum yolu hastalıklarına sebep olduğunu bilimsel kaynaklardan biliyoruz.”

Ender Teke

‘AĞIR TONAJLI ARAÇLARDAN HALK DA TEDİRGİN’

CHP Orhangazi İlçe Başkanı Ender Teke, ÇED başvurusu yapılan yerin Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait 150 dönümlük makilik alanda olduğunu söyledi. Teke, “Görüntü kirliliğinin yanı sıra çevre ve doğa kirliliğine de yol açan taş ocakları, Orhangazi’nin iklimini etkiliyor, oluşturdukları toz bulutları ile doğaya ciddi zararlar veriyor. Ocaklarda kullanılan ağır tonajlı araçlardan dolayı halk da tedirgin oluyor” ifadelerini kullandı.

‘KİŞİYE GÖRE BÜROKRASİ İŞLİYOR’

Kalker ocakları dışında ilçede bulunan bazı fabrikalar hali hazırda davalık durumda. ÇED başvurusunun aylar süren bir süreç olmasına rağmen Çiçek ve Teke, ilçede 15 gün içinde “ÇED gerekli değildir” raporu çıkan Olea Zeytinyağı Fabrikası’nı örnek gösteriyor. AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Murat Evke’nin kızı Ebru Evke’ye ait olan fabrikanın inşaatı ÇED raporu alınmadan yapılmıştı. Valiliğe inşaatın durdurulması için verilen dilekçenin ardından fabrika mühürlenmişti. “ÇED gerekli değildir” raporuna açılan davada da mahkeme, bilirkişi incelemesi olmaksızın raporu iptal etmişti. Danıştay, bu kararı bozmuş, fabrika sahibi sulak alan faaliyet belgesi ile ikinci kez ÇED başvurusunda bulunmuştu. ÇED gereksiz kararı alınması için Ankara’dan ÇED Genel Müdürlüğü devreye girmiş, karar dört gün içinde çıkarılmıştı. Mahkemenin önünde Olea Zeytinyağı Fabrikası’yla ilgili iki ayrı “ÇED gerekli değildir” kararı var. Fabrikanın ayrıca AB Katılım Öncesi Kırsal Kalkınma İçin Yardım Programı (IPARD) kapsamında hibe desteği bulunuyor.

İlçede zeytinyağı fabrikası kurmak isteyenlerin arttığına dikkat çeken Çiçek, “Gemlik zeytini sofralık zeytin. Çok azı yağa gider ama zeytinyağı fabrikası kurmak için bekleyen iki tane daha ÇED raporu var. Zeytinlik alanlar artmadı ama herkes zeytinyağı fabrikası kurma derdine düştü” diye konuştu.

Ender Teke ise, kendisinin de zeytinyağı fabrikası kurmak için ÇED raporunu aldığını fakat mahkemenin yürütmeyi durdurma kararıyla alanın tarım arazisi olarak kaldığını anlattı. “Bazı kişiler için bürokrasi farklı işliyor” diyen Teke, Olea fabrikası için ÇED raporu almadan hibe almasının da resmi olmadığını söyledi.

DÖKTAŞ İÇİN YEREL YÖNETİMLER DEVRE DIŞI BIRAKILDI

İlçede davalık bir başka fabrika ise Döktaş Dökümcülük. Bursa Barosu'nun Döktaş'a ek tesis için verilen “ÇED kapsam dışı” kararına yönelik açtığı davada mahkeme, 9 Mart 2022'de yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Resmî Gazete'de 3 Haziran 2022 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla İznik Gölü kıyısında bulunan 29 hektarlık alan, Bursa Özel Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmişti. Böylelikle şirketin yerel yönetimlerden izin alma zorunluluğu ortadan kalkmıştı. Çiçek ve Teke, hem kalker ocağının ÇED sürecini hem de Döktaş fabrikası için ilan edilen Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne açılan iptal davasının sürecini takip ettiklerini belirtti.