Ortak Politikalar ve Mutabakat Metni için kim, ne yazdı?
Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar ve Mutabakat metnini değerlendiren köşe yazarları Türkiye siyasetinde uzlaşmanın önemini vurgularken ortaklaşılamayan konuların eksikliğine dikkat çektiler.
DUVAR- Millet İttifakı'nın "Ortak Politikalar ve Mutabakat" metni açıklandığı andan itibaren kamuoyunda değerlendirmelere konu oldu. Çeşitli gazetelerin köşe yazarlarından derlediğimiz haberde, metnin farklı yönlerine ilişkin görüşleri bulabilirsiniz.
Kübra Par (Habertürk): Emek verilmiş, ince ince örülmüş, titiz bir çalışma olmuş. Ellerine sağlık.
İçeriğe gelince, parlamenter sisteme geçiş metninde de olan, yönetim sistemine ilişkin maddeleri geçiyorum. Halkta asıl merak uyandıracak vaatler gündelik hayata ilişkin düzenlemeler olacaktır. Sosyal yardımların artması, uzun çalışanın daha fazla emekli maaşı alması, okullarda ücretsiz yemek, eğitim sistemi değişikliği gibi başlıklar dikkat çekecektir.
Örneğin AK Parti’ye yıllarca oy kazandıran konuların başında sağlık sistemi geliyordu. Bugün ise randevular konusunda büyük şikayet var. Bunu düzeltmeyi vadetmeleri vatandaşın gözünden kaçmayacaktır.
Eğer eleştirel gözle bakacaksak ben dikkat çekici maddelerin aralarda kaynamasını siyasal iletişim açısından sorunlu buldum doğrusu…
Mehmet Yılmaz (T24): İstanbul Sözleşmesi, Kürt sorunu, cemevleri gibi “cısss” konularda bir ortak mutabakat olmadığını zaten biliyorduk, doğal olarak bunlar o metinde de yer almadı.
Bunda da eleştirilecek, şaşılacak bir durum görmüyorum. Bu bir “asgari müşterekler” metni olarak görülmeli ve altı partinin üzerinde anlaşabildiği asgari müştereklerin 240 sayfa tutuyor olması bile kendi başına önemli. 2300 maddede anlaşabilmişler ve tek bir metinde altına imza atabilmişler.
Türkiye’de siyasal uzlaşma kültürü eksikliğinin yarattığı sorunları çok yaşadık. 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlayan da buydu, yıllar süren koalisyonlar döneminde benzeri görüşleri savunan partilerin kurdukları koalisyonların bile uzun ömürlü olamamasının nedeni de buydu. Onun için bu ortak mutabakat metnini önemsiyorum. Bu Türkiye’de siyasette önemli bir dönemece işaret ediyor ve dışardan görebildiğim kadarıyla altı partinin lideri de bunu içselleştirip, sorumluluğunu da üzerlerine almış durumdalar.
Dün de yazdığım gibi böyle bir metni ortaya çıkarmak önemli ancak yeterli değil. Bu eğer ikili bir seçim başarısı ile sonuçlanmaz ise kâğıt üzerinde kalacak ve unutulup gidecek bir metindir.
Fatih Altaylı (Habertürk): Büyük bir heyecan dalgası yaratmayan metin kendi içinde tutarlı, altı liderin şimdiye kadar söylediklerinin toplamını içeren ama altı partiden herhangi birinin hassas olduğu konuları kapsam dışı bırakan sakin bir metin. Öyle ki, İstanbul Sözleşmesi bile metine alınmamış.
Buna rağmen oldukça kapsamlı ve muhalif kesimin hoşuna giden, en azından çok da eleştirmediği bir metin. Okuyabildiğim kadarı ile ben de yazılanları beğenmekle beraber, bunların bazılarının nasıl yapılacağı ya da yapılabileceği konusunda kafamda soru işaretleri oluşturmadı değil.
Ancak çok açık söyleyeyim. Bu metin çok üst perdeden olmuş. Muhalifler açısından makul ve makbul ancak AK Parti’den kopmaya çalışan ama zorlanan seçmene yönelik hiçbir anlam ifade etmiyor.