Osman Kavala'dan Yargıtay'ın Gezi tebliğnamesine tepki: 'Niyet okumanın Yargıtay düzeyinde ifade bulması tehlikeli'

Yargıtay Başsavcılığı'nın yayınladığı tebliğnameye tepki gösteren Kavala, “Tebliğname daha vahim iftiralar içermektedir, hukuk ilkeleri daha açık bir biçimde çiğnenmiştir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Davası’na ilişkin dört bölümden oluşan tebliğnameyi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Tebliğnamede, Osman Kavala ve TİP’ten Hatay Milletvekili olarak seçilen avukat Can Atalay’ın da arasında bulunduğu sekiz sanığın yargılandığı Gezi Parkı davasında Mücella Yapıcı haricindeki sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin onanması istendi.

Osman Kavala tebliğname ile ilgili bugün yazılı bir basın açıklaması yaptı. Kavala'nın açıklaması şöyle:

“Yargıtay Başsavcılığı'nın hazırlamış olduğu tebliğname daha vahim iftiralar içermektedir, hukuk ilkeleri daha açık bir biçimde çiğnenmiştir. Savcılığa göre, suç işlendiğine dair delil yokluğunda dahi, mahkeme, kişinin suç işleme niyeti taşıdığına kanaat getirip mahkumiyet kararı verebilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ilke ve kararlarına da tamamen aykırı olan, ceza hukukunda niyet okuma anlayışının, Yargıtay düzeyinde ifade bulması ülkemiz için tehlikeli bir gelişmedir.”

Ne olmuştu?

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı Davası ile ilgili kararını 25 Nisan 2022’de açıklamıştı. Mahkeme, Osman Kavala’ya, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.

Taksim Dayanışması üyeleri Ayşe Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater Utku, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay, Şerafettin Can Atalay'ın da “Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım” suçlaması ve 18 yıl hapisle cezalandırılmalarına hükmeden mahkeme, sanıkların tutuklanmalarına karar vermişti. (HABER MERKEZİ)