Özak işçileri 63. günde: 'Resmi kurumlar patrona kalkan oldu'
Urfa'da Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e geçtikleri için işten atılan Özak Tekstil işçileri direnişe 63. Gününde Rabia Meydanı’ndan bir araya geldi.
Fatma Keber
URFA- Baskı, tehdit ve işten atmalara karşı direnişe başlayan Urfa’daki Özak işçileri bir kez daha seslerini duyurmak için Rabia Meydanı’nda bir araya geldi.
Özak işçilerinin eylemine DEM Parti, EMEP, TİP, TTB, TKP, SEP, KESK’e bağlı sendika temsilcileri ile Urfa Emek ve Demokrasi Platformu'nun da destek verdi.
Burada konuşan Birleşik Tekstil ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, patronun işçilere karşı bu tutumunun devam etmesi halinde fabrikaya sipariş veren 2 markanın tamamen ilişkiyi kesme kararı aldığını aktararak “Bu aslında bu fabrikanın kapanması demektir. Oysa buna hiç gerek yok bizim istediğimiz işçilerin istediği bu fabrikanın kapanması değil bu fabrikanın üretime devam etmesidir” dedi.
‘DEVLETİN RESMİ KURUMLARI PATRONA KALKAN OLDU’
Türkmen, işçilerin sendika değiştirme hakkının olduğunu anımsatarak “Hak olmasına rağmen Özak Tekstil patronu bu hakkı tanımayarak işçilere tehdit, baskı, Mobbing, zorla sendika değiştirme baskısı, en son işten atmalar ile cevap verdi” dedi.
İşçilerin 63 gündür direndiğini ifade eden Türkmen “Direnişe başladıkları günden beri, görevi bu ülkede yasaları anayasayı korumak olan devletin resmi kurumları, kollu kuvveti, Urfa Valiliği anayasal haklarını isteyen işçilere karşı birleşip patrona kalkan oldular. Direnişin başından belli işçiler hukuksuzca sert müdahalelere uğradı, sendika yöneticilerimiz ve işçiler defalarca gözaltına alındı TOMAlar ile coplar ile sular ile hak arayan işçiler darp edildi” diye konuştu.
Ülkede yasayı korumakla görevli kişilerin hak arayan Özak işçilerinin karşısında durduğunu belirterek “Özak işçileri bu gerçeği bir kez daha Türkiye'ye göstermiş oldu; Urfa'da devleti iktidarı temsil edenler bütün yetkiyi bütün gücü kadın işçilerin tacize uğradığı, anayasal hakların çiğnendiği, patronun yanında güçlerini işçilere karşı kullandılar. Bütün bu baskılara rağmen Özak işçileri haklarını aramaktan ve direnmekten vazgeçmedi” şeklinde konuştu.
İşçilerin ilk günden beri hakları için direndiğini söyleyen Türkmen patronun işçilerin hak arayışına saygı duymadığını bildirdi.
“Ama gördük ki anayasada ve yasada yazılı olan bu hakları korumaya görevli olanın da saygısı yokmuş” dedi.
‘BÜTÜN İŞÇİLERE MESAJDI’
Söz konusu tutumun sadece Özak işçilerine değil tüm ülkeye verilmiş bir mesaj olduğunu bildiren Türkmen şöyle devam etti: “Bu bölgede bu haklardan mahrum kölelik koşullarında çalışmaya mahkum edilen, ucuz işçi kolunda çalıştırılmak isteyen bütün işçilere bir mesajdı. Patronların işçileri insan yerine koymadığını zaten biliyordu işçiler” ifadelerini kullandı.
Direnişin ses getirdiğini ifade eden Türkmen fabrikanın müşterisi olan Lives ve Zara’nın patronun işçilerin haklarını vermeyen tutumunu sürdürmesi halinde fabrika ile ilişkilerini keseceğini söyledi.
İki mağazanın da Özak patronuna bu bildirime bulunduğunu aktaran Türkmen “Bu aslında bu fabrikanın kapanması demektir. Oysa buna hiç gerek yok. Bizim istediğimiz işçilerin istediği bu fabrikanın kapanması değil bu fabrikanın üretime devam etmesi ama işçilerin haklarını alarak, işçilerin haklarına saygı duyularak insan yerine konularak çalışması. Bugün hala bu markalar üretimi kesme kararını almasına, fabrika kapanma aşamasına gelmesine rağmen hala işçilerin en yasal taleplerini kabul etme konusunda bir adım atmıyor” dedi.
Kölelik koşullarında karşı direnişi sürdüreceklerini ve bu koşullara izin vermeyeceklerini bildiren Türkmen “Şu çağrıyı yapıyoruz, işçilerin anayasal haklarının tanınması defalarca işveren ile görüşme talebinde bulunduk 500'den fazla işçinin üye olduğu fabrikanın sendikayı tanımama görüşmeme muhatap almamakta itina ediyorlar” dedi.
Lives ve Zara'ya da çağrı yapan Türkmen “Bu noktada siparişleri kesme ve bütün işlerini kesme kararı almışlar. Bizim beklentimiz bu değil buradan sadece tası toprağı toplayarak çekip gidemezsiniz. Bizim alsın talebimiz işçilerin bu haksızlıklara son verilmesi ve işler işe değere dönmesi. Eğer bunun sonunda işçilerin işe geri dönmesi haklarını almasıdır. Lives ve Zara ilişkisini keser ise işten atılan işçiler, Sendikal tazminatları dahil olmak üzere bunlardan sorumlu olan Lives ve Zara markası olacaktır” diye belirtti.
Türkmen işçilerin işlerine dönemeseler de direnişin kazandırdığını ifade etti: “Özak işçileri şimdiden çok şey kazandılar. Özak Tekstil Fabrikası kurulduğu günden beri bir tek kişiye tazminatını tam vermiş bir fabrikada değil” dedi.