Özel: 130 lira fiyat verirsen geçim olmaz, artık çare seçimdir
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Giresun'da fındık mitingine katıldı. Özel, "130 lira fiyat verirsen geçim olmaz, artık çare seçimdir, seçim olur" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 130 TL olarak açıklanan fındık alım fiyatına tepki gösterdi. Özel, Ordu'da fındık bahçesini ziyaret ederek üreticilerin sorunlarını dinledi.
Ordu'dan sonra Giresun'a geçen Özel burada partisinin fındık mitingine katıldı.
Özel Atatürk Meydanı’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
BURADA TOPLANDIK, FİYATI AÇIKLADILAR: Elbette yerel seçimlerde yüzümüz güldü ama bugünlerde gülmüyor. Bugünlerde Artvin‘den Sakarya’ya kadar, Karadeniz’in bütün illerinde, ilçelerinde herkes milli ürünümüz, stratejik ürünümüz, ihraç ürünümüz, kentlerimizin ana gelir kaynağı ve sadece üretene değil, tüm şehre hayat veren fındığın fiyatını bekliyordu, merak ediyordu. Dedik ki daha önce 'Fiyat açıklanınca geldik ama bu sefer bunlar testiyi kırmadan gidip uyaralım, oradan haykıralım.' Fiyatı bir an önce açıklayın ve bu fiyatı fındık üreticisini mağdur etmeyecek, borçlarını kapatacağı, gelecek için güvenle önümüzdeki yıla bakacağı, çoluğunun çocuğunun ihtiyacını karşılayacağı bir fiyat olsun diye bugün Giresun’a geldik. Bugün sabaha kadar fiyat açıklamamışlardı. Bugün sabaha kadar fiyat açıklamamışlardı, bugün sabaha kadar beklediler. Biz ne zaman geldik, ne zaman miting için burada toplandık, fiyatı açıkladılar. İlk duydum, sevindim. ‘Fiyat açıklandı’ dediler. Dedim ki ‘Biz geliyoruz diye, mitingi boşa düşürmek için bir fiyat verdiler. Demek ki iyi bir fiyat verdiler. Kaç paraymış?’ dedim. Dediler ki, ‘130 lira.’ ‘Anlamadım’ dedim. “130 lira.” Bugün Artvin’in, Trabzon’un, Ordu’nun, Giresun’un, Samsun’un, Kastamonu, Bartın’ın, Sakarya’nın geçim kaynağı fındığa ziraat odaları toprak maliyetini katmadan, çalışan ailenin işgücüne hesap etmeden 118-120 lira maliyet biçtiler. Bugün sabah Ordu’da fındık bahçesindeydim, üreticinin kendi oradaydı. 'Maliyet 140 liradan aşağı değil' dedi. Biz en az 160 lira olsun, hatta Trabzon milletvekillerimiz 180 liranın altında o coğrafyayı kurtarmayacağını, o zorlu coğrafyayı kurtarmayacağını söylediler. 165 liradan aşağı bir fiyat gerçekten kabul edilebilecek bir fiyat değildi. Ama birileri utanmadan, sıkılmadan, erinmeden 130 lira fiyat açıkladılar. Yazıklar olsun onlara, yazıklar olsun.
VUCUNU DIŞARIYA AŞMIŞ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK: İşte bugün bu fiyatın üzerine Giresun’dayız. Bu fiyatın üzerine, fındık mitingimizi gerçekleştiriyoruz. Ve buradan şunu hatırlatmak isterim. 2002 yılında bu iktidar geldiğinde ülkede 2.8 milyon çiftçi vardı, 2.8 milyon. Bugün 2.3 milyona düşmüş durumda. Yani 20 yılda nüfus 20 milyon arttı ama 500 bin çiftçi kayıp. Nerede bunlar? Bunlar; ekmeyi, dikmeyi, çalışmayı bıraktılar. Büyükşehirlere asgari ücretle çalışmaya, madenlerde yerin altında çalışmaya, tersanelerde çalışmaya, günübirlik işlerde çalışmaya büyük şehirlere gittiler. Umudu fındık bahçesinden kestiler, umudu çay bahçesinden, umudu üzüm bağından, narenciye ağacından kestiler, gidip ucuz emek işgücü olarak büyük şehirlerin ya çalışanları ya işsizleri oldular. Onlar gittiği için o günden bugüne Hollanda kadar toprak, Hollanda’nın yüzölçümü kadar toprak, 26 milyon dekar toprak, ekilmiyor, dikilmiyor. Bugün ortalama bir çiftçinin yaşı 58. Yani bütün çiftçilerin yaş ortalaması 58. Bunu 30’lu yaşlarda olması gerekir. Yapılan bütün araştırmalar, her dört genç çiftçiden üçünün tarım dışı bir alanda gelecek beklentisi olduğunu ortaya koyuyor. Hani Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan çıkıp, 'Beka sorunu var, beka sorunu var' diyorlar ya. Al sana beka sorunu. Bir ülkede nüfus artıyor, çiftçi sayısı azalıyorsa, çiftçinin yaz yaş ortalaması 58 olduysa, yaşlanıyorsa, gençler kendi tarlasında çalışmak, oradan bereket fışkırtmak yerine sanayiye işçi oluyorlarsa işte sana beka sorunu. Biz eskiden kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken şimdi avucunu dışarıya açmış bir ülke haline geldik. Buğdayın ithal edildiği, süt ürünlerinin ithal edildiği, löp etin ithal edildiği, samanın ithal edildiği, mercimeğin ithal edildiği bir ülke haline geldik.
ŞELEĞİ SEN SIRTLIYORSUN, IŞKINI SEN ALIYORSUN: Fındık en stratejik ürünümüz. Çünkü dünyada fındıkla ilgili toplam piyasa 130 milyar dolar. Büyük para, çok büyük para. Bu fındığın yüzde 70’i Türkiye’de üretiliyor. Burada üretiliyor, Giresun’da, Ordu’da, Trabzon’da, Sakarya’da, Bartın’da fındığı siz üretiyorsunuz. Yüzde 70 yani dünyadaki 130 milyar dolarlık piyasanın 100 milyar dolarlık kısmı aslında burada üretiliyor. Peki siz fındıktan ne alıyorsunuz? 2 milyar dolar, 2 milyar. Yüzde 2’si. Yani şöyle görmek lazım sepet, şelek senin sırtında, şeleği sen sırtlıyorsun, ışkını sen alıyorsun, otunu sen alıyorsun, ilacını, gübresini sen koyuyorsun, bütün gün sen çalışıyorsun, parayı dünya devi şirketler kazanıyor. Yazıklar olsun böyle düzene.”
YABANCI KARTEL DOSTLARININ FİYAT OYUNUNA GELMEYİN: İşte bu yüzden bu düzen değişmelidir. İşte bu yüzden buradan sizlere sesleniyorum. Elbette zorlukların farkındayım, elbette yok artık fındık üreticisinin dostu FİSKOBİRLİK. Toprak Mahsulleri Ofisi var, ‘O alacak’ diyorlar alırken yüzde 10 kesinti yaptım, yüzde 15 bilmem ne düştüm. Sonra vadeye koyuyorlar ve kapıda sizi alacaklılar beklediği için, Ziraat Bankası’nda faizli kredi sizi beklediği için, özel bankalarda borç sizi beklediği için, kredi kartları şiştiği için mecbur fındığı alelacele satıyorsunuz. Bu sefer fiyat, taban fiyatın altına düşüyor. Zor, biliyorum ama büyük bir oyun oynanıyor. Eğer bu 130 lira fiyat açıklandı, siz yarın bahçeye varırsanız, fındığı toplarsanız gidip demire koyarsanız maalesef fiyat daha da aşağı gelecek. Ama aslında rekolte düşük, biraz sabredebilirsek, ‘Bu fiyata fındık yok’ diyebilirsek, birazcık bekleyebilirsek, bu fiyat bu sefer mecbur yukarıya doğru gidecek. Buradan şunu söylüyorum. Bu yabancı şirket dostlarının, yabancı kartel dostlarının fiyat oyununa gelmeyin, rekolte oyununa gelmeyin, sabredin, elinizdeki avuçtakini bedavaya çıkarmayın. Hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte.
660 MİLYAR LİRAYI BULANLAR, EMEKLİYE 100 MİLYAR LİRAYI BULMADILAR: Bakın, bu aşağıdan ‘Beşli çete’ diyorlar. Biliyorsunuz, son geldiğimde burada emeklilere seslenmiştim. 10 bin lira sefalet maaşı alıyorlardı. O 10 bin lirayı Tayyip Bey 12 bin 500 lira yaptı. Ben 17 bin 500 lira yapmasını söyledim. Tuttu dedi ki, ‘Özgür Beyin sırtında küfe yok. Ben 2 bin 500 lira artırmak için 33 milyar lira kaynak buldum.’ Bakın, 10 bin lirayı 12 bin 500 lira yapmak için 33 milyar lira. 17 bin 500 lira yapmak için 100 milyar lira para lazım. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliye 100 milyar lira yok. Emekliye asgari ücret veremem.’ Geçen sene arkadaşların ‘Beşli çete’ dediği yüksek iş kapasitesine sahip toplam 43 firma var. O 43 firmanın geçen sene 660 milyar lira vergi borcunu, yani çalışmış, kazanmış, fatura kesmiş, devletten parasını almış, kâr etmiş, vergi çıkmış, 660 milyar lira. Bu parayı Meclis’te affettiler. Beşli çetenin, adını bildiğiniz müteahhitlerin, yandaşların, kendi arkadaşlarının. 660 milyar lirayı bulanlar, emekliye 100 milyar lirayı bulmadılar. Bakın, tabii rekolte ne olacak belli değil ama kaba bir hesapla size 130 lira değil 180 lira fındık parası verecek olsalar bunun karşılığı da 50-60 milyar lira bile değil. 660 milyar lirayı bulanlar, size 60 milyar, emekliye 100 milyar, emekçiye ve asgari ücretliye 150 milyar lira bulamıyor. Bu iktidarın yerinde zengini değil de milleti seven bir iktidar olsa, 660 milyar lirayı alsa, para sana da yetecek, ona da yetecek, öbürüne de yetecek. Fındık olacak 180 lira. Emekli maaşı olacak 17 bin 500 lira. Asgari ücret alacak enflasyon zammını. Hepsi olacak. Onun için ne yapmak lazım? Onun için bu rantın iktidarını değiştirip, halkın iktidarını kurmak lazım.”
Buradan son uyarımı bir kez daha Sayın Erdoğan’a yapıyorum. Bak 10 bin liralık beğenmediğimiz, sefalet ücreti dediğimiz emekli maaşı ocak ayında 25 kilo dana kıyma alıyordu. Zam yaptım dediğin 12 bin 500 lira 20 kilo dana kıyma alıyor. Ocaktan bugüne bile emeklinin sofrasından 5 kilo dana kıyma kayıp. Asgari ücret perişan durumda. Ocak ayında dokuz çeyrek altın alan asgari ücret, bugün yedi çeyrek altın alamıyor. Şunu herkes görmeli ki ne bu asgari ücretle, ne bu emekli maaşıyla, ne 130 liradan fındıkla, ne bu çay parasıyla, ne bu buğday parasıyla artık geçim olmaz. 130 lira fındıkla geçim olur mu? 130 lira fındıkla geçim olur mu? Peki geçim olmazsa ne olur? Geçim yoksa seçim var arkadaşlar. Bak, Erdoğan, Ben 31 Mart seçiminde dedim ki, ‘AKP’li de MHP’li de oy versin. Bu seçim sonucuyla genel seçim değil, bu dedik sarı kart.’ Oy verdiler. CHP 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi oldu. Dedim ki ‘1 Nisan günü. Bak fırsatçılık yapıp bu seçim sonucunu gösterip hemen erken seçim demeyeceğim.’ Ama dedim, ‘Şartım var. Emekliye hak ettiği zammı ver. Asgari ücretliye ver. Çaya, fındığa, buğdaya, üzüme hak ettiği fiyatı ver. Eğer verirsen, geçim olur. Vermezsen insanlar isyan eder, seçim olur. O zaman ben de onların sesine duyarsız kalamam.’ Şimdi biraz önce hep birlikte söylüyorlardı. Şimdi Giresun’dan 130 liralık fiyatı verdiğin gün Giresun meydanından bak bakalım hangi ses yükseliyor? 130 lira fiyat verirsen geçim olmaz, artık çare seçimdir, seçim olur. Giresun’un güzel insanları. Çaresiz değilsiniz. Hep beraber olursak ki en güzel örneği burada gösteriyorsunuz. Bugün, bu sıcak havada, güneşin altında, bu öğle saatinde, iş varken, güç varken, buraya koşup gelen her birinizi yürekten alkışlıyorum. Kendinizi alkışlayın. Ankara’dan duyulsun. Eğer siz birlikte olursanız, omuz omuza verirseniz, el ele tutuşursanız, bunlara karşı birlikte olursanız, bunlar bizi yenemezler. Yenemediler, yenemeyecekler. Onlara kartellere, tek başına bir firmaya hepinizin emeğini sömürtenlere teslim olmayacağız. Giresun, Ordu’nun, fındıkçının hakkını yedirmeyeceğiz, hep beraber olacağız, mücadele edeceğiz. Biz kazanacağız.
GEL, BURADA MİTİNG YAP DA GÖREYİM: Tayyip Bey, ben söylemiyorum. Giresun söylüyor. Ben söyletmiyorum, sen söyletiyorsun. 130 liraya fındık sat diyorsun, onlar da erken seçim diyorlar. Hadi bakalım. Son söz. Buradan Sayın Erdoğan’a bir çağrıda bulunmak istiyorum. Hodri meydan. İşte meydan, işte Giresun. Eğer verdiğin 130 liraya güveniyorsan, ‘130 liraya fındık satılır ve Giresunlu geçinir’ diyorsan. Haftaya Cuma benim yaptığım gibi gel bakalım, bu meydanı doldur. Gel, burada miting yap da göreyim. Rize’de çay üreticisinin karşısına çıkamayanlar, Giresun’da fındık üreticisinin yanına varamayanlar, emeklinin, emekçinin yüzüne bakamayanlar, artık iktidarın sonuna gelmiş demektir. Artık bunlar gidiyor, halk geliyor, halkın iktidarı geliyor, CHP geliyor.
(ANKA HABER AJANSI)