Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası: Emeğimiz üzerinde kâr edip zararları öğretmenlerden çıkaramazsınız
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, öğretmenlerin asgari ücret altında çalıştırılmaya mecbur bırakıldığını belirterek, yasal güvence ve taban maaş hakkının geri kazanılmasını talep etti.
Ogün Akkaya
ANKARA - Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Eğitim-Sen Ankara 1 No'lu Şubesi önünde açıklama yaparak Milli Eğitim Bakanlığı'na seslendi ve öğretmen maaşlarının asgari ücret altında bırakılmamasını talep etti.
Öğretmenlerin asgari ücretle ya da göstermelik asgari ücret üzerinden çalıştırılamayacağını belirtilen açıklamada "Usulsüzlük ve kanunsuzlukla çalışmak zorunda bırakılan özel sektör öğretmenlerinin birçoğunun maaşı ya asgari ücretin altında kalmış ya da asgari ücretle eşitlenmiştir. Bunu asla kabul etmiyoruz taleplerimizden vazgeçmiyoruz" ifadelerine yer verildi.
Öğretmenler "Taban maaş hakkını geri alacağız", "Yaşasın öğretmen dayanışmamız", "Asgari ücretle çalışmaya son" sloganları attı.
'ASGARİ ÜCRETİ REDDEDİYORUZ'
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ankara Temsilcisi İnci Gürkan, "ekonomik krizin faturasının öğretmenlere ödetilemeyeceğini" söyleyerek "İtibarını zedelediğiniz öğretmenin emeği üzerinden kâr edip zararları öğretmenlerden çıkaramazsınız. Yüksek kâr elde ederken bunu öğretmenle mi paylaştınız ki şimdi şikayet ediyorsunuz" dedi.
Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin neredeyse yüzde 80’inin asgari ücret altında ya da biraz üzerinde maaş aldığı belirtilen açıklamada "Buradan patronlara sesleniyoruz. Asgari ücreti reddediyoruz. Asgari ücretin altında çalıştırmayı teklif bile etmeyin diyoruz. Sendika olarak dayatılan sefalet ücretlerini kabul etmiyoruz" denildi.
'AY SONUNU GETİREBİLMEK İÇİN EK İŞLER BULMAYA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİZ'
Öğretmenlerin özel sektörde yıllardır görülmediği, görülmek istenmediği ve göz ardı edildiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bizler çalıştığı kurumlarda aldığı sefalet ücretleri sebebiyle mesaisi evde de devam eden, kimi zaman sigortası yapılmayan, kimi zamanda ücreti yarım yatan, ataması yapılmadan büro memuru olarak gösterilip yasadışı bir şekilde çalıştırılan öğretmenleriz. Bizler ay sonunu getirebilmek için ek işler bulmaya çalışan öğretmenleriz. Bizler aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışan, onun personeli olarak tanımlanan öğretmenler olarak patronların insafına bırakılmak istemiyoruz. Taban maaş hakkımız 2014 yılında kaldırıldı. Güvencesizlik, artan gıda ve konut fiyatları, asgari ücrete mahkum edilmek; bugün taban maaşın önemini daha da açığa çıkardı. Eşit işe eşit ücret istiyoruz, kamudaki meslektaşlarımızla aynı haklara sahip olmak istiyoruz."
'ÖĞRETMEN ONURUNU ZEDELEYEN HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN KARŞISINDA DURACAĞIZ'
"Denetimsiz kurumlar, fırsatçı kurucular özel sektör alanında at koşturdular" denilen açıklamada, Meclis’in ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil bir şekilde iyileştirici gerekli kararları almasını talep edildi:
"Belirli süreli iş sözleşmesini, öğretmeni yaz tatilinde açlığa mahkum eden sözde 10 aylık sözleşmeleri ortadan kaldıracağız. İhbar ve kıdem tazminatı, ek ders ücretleri, doğum izni gibi yaşamsal haklarımızı alacağız ve öğretmenin onurunu zedeleyen, öğretmeni ayrıştıran her türlü ayrımcılığın karşısında duracağız. Patronlara değil, öğretmene güvence."