Özel’den Erdoğan’a: 'Giderlerse gitsinler' dedin, Ekrem Karakaya gitti, hadi getir geri
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doktorlar için söylediği “Giderlerse gitsinler” sözlerini hatırlattı, “Ekrem Karakaya gitti, hadi getir geri” dedi.
DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışına giden hekimler için sarf ettiği “Giderlerse gitsinler” ifadesini anımsatarak, “Haydi gitti bakalım, şimdi Ekrem Karakaya’yı geri getir.” dedi.
Özel, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Konya’da doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi ile ilgili açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Biraz da olsa üzgün görünemez miydiniz?” sözlerine tepki gösterdi. Özel, “Hadsizliğin bu kadarı. Sen önce kusurunla, ayıbınla, günahınla otur be adam. Şimdi susma zamanı. Sarayın talimatına direnemeyip, teslim olan adam; ‘sen üzüntünü beyan etseydin.’ Kemal Bey’in üzüntüsünün yüzde 1’ini hissetsen, şu tek adam rejiminde bunlara alet olmaz, ya direnir ya istifa edersin. ‘Yazıklar olsun sizin verdiğiniz göreve de affımı da istemiyorum, istifa ediyorum’ dersin. Bugün istifa et, yarın arkanda duralım. Ama tek adam rejiminin atanmış piyonu… Tek başına sağlıkçıya zam açıklayamıyorsun, fırça yiyorsun” dedi.
Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Türk Tabipleri Birliği’nin yapmış olduğu öneriler, sorunu gören bilim insanlarından fikir alan ve okunduğunda, değerlendirdiğinde kimsenin karşı çıkmadığı önerilerdir. Bu karşı çıkmayanların başında Fahrettin Koca vardır. Özgür Özel de bunun şahididir. Fahrettin Koca, Türk Tabipleri Birliği'nin sağlıkla şiddetle ilgili önerilerini doğru bulduğunu, bütün muhalefetten destek beklediğini, bu konunun Meclis’te halledilmesi gerektiğini defalarca söylemiştir. Ama nihayet pandemi sırasında Sağlık Komisyonu’nda ve Genel Kurul’da görüşülen kanun sırasında; sarayın aklı evvelleri, çok bilmiş hukukçularına yapmış oldukları talimatlarla, bunu meslek örgütünün istediği halden başka bir noktaya çevirmişlerdir. O gün söyledik. Bu haline de ‘evet’ oyu veririz. Bütün partiler söyledi ama ‘bu sorunu çözmeyecek’ dedik. Ve lütfen dedik, ‘sarayın telkiniyle değil, meslek örgütlerinin, tüm sağlık emekçilerinin beklentilerine cevap verecek bir şey yapın’ dedik. Böyle bir genel mutabakata, AK Parti ve MHP bir kuru inatla direndiler ve bugünkü sorunu çözmeyen düzenleme yapıldı. Meclis şimdi tatilde. Ama Sağlık Komisyonu'nun tatilde de olsa çalışma kararı var ve Resmî Gazete’de yayınlandı. AK Parti’nin, MHP’nin işin içinde olduğu bir yerden gelin yapıcı bir şeyler yapalım demek beyhude ama, tarih önündeki sorumluluğumuz gereği diyoruz ki: Sağlık Komisyonu, otursunlar çalışsınlar; herkesin üzerinde tam mutabakat sağladığı bir metin getirsinler. Bu metin üzerinde çalışalım. Bu konuda CHP’nin de değerlendirmeleri olacak. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği talimatla, CHP’nin Sağlık Komisyonu üyeleri ve sağlıkçı milletvekilleri olarak çalışıyoruz.
TTB’NİN ÖNERİSİ OLSAYDI, HASTANEYE SİLAHLA GİREMEYECEKTİ: Daha iki gün önce, TTB’den grubumuza, bir yazı geldi. Bütün gruplara yollandığı anlaşılan yazıda, TTB, şöyle bir öneride bulunuyor: ‘Ateşli Silahlar Kanunu’nda değişiklik yapın’ diyor. Hastaneler, sağlık hizmet sunumunun yapıldığı her yere silahlı girme yasağı olsun, diyor. İki gün önce. Burun kıvırdığınız, beğenmediğiniz, her önerilerini içeriğine bakmadan reddettiğiniz TTB’nin önerisi olsaydı; Ekrem Karakaya kardeşimizi katleden kişi, hastaneye o silahla giremeyecekti. İnatla değil, paydaşları dinlemekle mükellefiz hepimiz.
HAYDİ GİTTİ BAKALIM ŞİMDİ EKREM KARAKAYA’YI GERİ GETİR: Fahrettin Koca, görevini iyi yapsın diye destek verilen, ufak tefek hatalarının üzerine çok gidilmeyen Fahrettin Koca; ‘pandemi bitti’ dedi, bitmedi. Çok büyük bir tehlike önümüzde, onun ve ekibinin gevşekliğinden… Pandemi bitti dedi ve içinden bir canavar çıktı. Genel Başkanımız diyor ki, ‘Erdoğan gör yarattığın iklimi’ diyor. ‘Beceriksiz bakanını da al git’ diyor. Çünkü bir sağlıkta şiddet yasasını Meclis’ten, kendisinin de istediği şekilde geçirtememiş. Neden? Tek adam rejimi var. Alt tarafta beceri yok, üst tarafta vicdan yok. Fahrettin Koca diyor ki ‘üzülür gibi görünemez miymiş, acaba Kemal Bey.’ Hadsizliğin bu kadarı. Sen önce kusurunla, ayıbınla, günahınla otur be adam. Şimdi susma zamanı. Sarayın talimatına direnemeyip, teslim olan adam; ‘sen üzüntünü beyan etseydin.’ Kemal Bey’in üzüntüsünün yüzde 1’ini hissetsen, şu tek adam rejiminde bunlara alet olmaz, ya direnir ya istifa edersin. ‘Yazıklar olsun sizin verdiğiniz göreve de affımı da istemiyorum, istifa ediyorum’ dersin. Bugün istifa et, yarın arkanda duralım. Ama tek adam rejiminin atanmış piyonu… Tek başına sağlıkçıya zam açıklayamıyorsun, fırça yiyorsun. Bu AK Parti iktidarı, hele hele bu tek adam rejimi, sağlık emekçilerine iyi gelmiyor, doktorlara iyi gelmiyor, kadınlara iyi gelmiyor, çocuklara iyi gelmiyor. Daha çok kadın öldürülüyor. Daha çok çocuk istismara uğruyor. Daha çok doktor öldürülüyor. Daha çok sağlık emekçisi öldürülüyor. Ne bela bir şeydir. Düşün artık yakasından milletin. Düşün. Bu nasıl bir bela? Son 3 yıldır 4 yıldır, kuru bir inat uğrunda ölüme sürüklenenler…
Hekimlerle ilgili meselede akılda kalan nedir? İki kelime Recep Tayyip Erdoğan'dan, ‘giderlerse gitsinler.’ Haydi gitti bakalım şimdi Ekrem Karakaya, getir geri. ‘Giderlerse gitsinler’ dedin, gitti Ekrem, getir geri. Bir acayip kibir, bir acayip özgüven. Yok şu kadar seçim kazanırmış, Ekrem’i kaybettikten sonra kazandığın seçim neyine yazar? Buradan milletimize çağrı yapıyoruz. Sağlık emekçilerine şiddeti durduracak mıyız? Katliamları durduracak mıyız? Ölümleri durduracak mıyız? Önce bu AK Parti iktidarını yollayacağız. Bunlar gidince düzelecek her şey. Doğrusunu söyleyeni dinlemeyen, her şeye siyasi bakan, sürekli torpille iş yapan, liyakat değil sadakat bakan, illa kendi gibi bıyığı olsun illa kendi gibi düşünsün, kendi gibi yaşasın deyip; bu konudaki bütün birikimleri reddeden bu beceriksiz adamlar gitmeden bu işler düzelmeyecek. Bir tane sorumlu var, Recep Tayyip Erdoğan. Fahrettin Koca, onun sağlık alanında atadığı memurudur, zabitidir, zabıtasıdır. Milletin yakasındaki tek adam rejiminden kurtulmaktan başka çare yoktur." (HABER MERKEZİ)