Özel: Anayasaya uymayan biriyle anayasa masasına oturmayız

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de yeni yasama yılı nedeniyle düzenlenen resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'e gelişi sırasında CHP'li vekillerin ayağa kalmasıyla ilgili olarak "Biz CHP’liler, yalnızca halk için ayağa kalkarız" eleştirisi sorulan Özel, "Bu açıklamanın cevap verilecek bir kısmı var, onun yeri bu yüce çatı değil. Parti içi bir meseleye burada cevap vermem. Ama cevap verilecek bir kısmı var. Onu bir gün vadeli alabilirsiniz" dedi.

'SEÇİM ZAFERİNDEN SONRA HİÇ OTURMADIK'

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının bir kısmına katıldığını söyleyen Özel, "Katıldığım tarafı şu: CHP gerçekten sadece halk için ayağa kalkar. Bir yerel seçimden sonra ilk miting ne zaman yapılmış diye bakarken, geçmişte mitingler yapılmazken emekliler için ayağa kalktık Ankara'da. Emekçiler için ayağa kalktık Gebze'de. Tarımdaki sorunları duyduk, Rize'de çay üreticileri için, Gaziantep'te fıstık üreticileri için, Hayrabolu'da buğday üreticileri için, Giresun'da fındık üreticileri için, Manisa'da tarımın bütün sorunları için, atanmayan öğretmenler için ayağa kalktık. Biz aslında halk için yerel seçim zaferinden sonra hiç oturmadık" diye konuştu.

'İÇİM ÇOK RAHAT'

"5 Kasım sürecine giderken de bugüne gelirken de çizgimizde bir milim sapma yok. Dün böyle dediğimizi ertesi gün başka türlü yapmıyoruz. Ben kuvvetli dış ilişkiler dedim, 10 ayda 11 dış temasım oldu. Neler getiriyor, neler konuşuluyor görüyorsunuz" diyen Özel, şunları söyledi:

"Normalleşme kelimesi bana ait. Yumuşama diyordu birileri bir ara, ne oldu yumuşama diyen var mı? Bugün Sayın Bahçeli'nin DEM Parti'yle normalleşmesini herkes gördü mü? Türkiye'nin buna ihtiyacı var mı yok mu? O yüzden biz ne dediğimizi de ne yaptığımızı da biliyoruz. Millet de bunu takdir etti, 47 yıl sonra bizi birinci parti yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 22 yıllık süreçte ilk kez önüne geçildi. Türkiye nüfusunun yüzde 65'ini, ekonomisinin yüzde 80'ini temsil eden alanlarda CHP'li belediye başkanları var. O yüzden içim çok rahat ama bahsettiğiniz tweetin cevap verilmesi gereken kısmına benim burada yanıt vermem parti terbiyeme uymaz. O yüzden o sonraya kalsın."

'ANAYASAYA UYMAYAN BİRİYLE ANAYASA MASASINA OTURMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ'

Özgür Özel'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'teki konuşmasında yaptığı yeni anayasa çağrısı da soruldu.

Erdoğan'ın çağrısına yanıt vermediğini belirten Özel, "Sayın Cumhurbaşkanı'na benim de çağrım vardı, ben cevap alamadığım için onun da çağrısına olumlu cevap veremeyeceğim. Mevcut anayasaya uyarlarsa yeni anayasayı konuşacak bir zemin oluşurdu. Can Atalay, Gezi tutukluları içeriyken, AİHM, AYM kararları uygulanmıyorken, birinci kademe mahkemesine Anayasa Mahkemesi ezdiriliyor ve birinci kademeden yana taraf tutuluyorken ne anayasası arkadaşlar!" dedi.

Erdoğan'la görüşmesinde bu konuyu dile getirdiğini aktaran Özel, şöyle devam etti:

"Sayın Erdoğan'a bugünkü konuşmasında polemik yaratacak alan varsa, kendisinin gözünün içine bakıp 'ben daha size geçtiğimiz görüşmemizde mevcut anayasaya uyun ki anayasa konuşalım. Anayasaya uymayan biriyle anayasayı nasıl konuşacağız, siz üzerine dikilmiş elbiseyi beğenmiyorsunuz. Orası uzun geldi, burası kısa geldi, yenisini dik. İlk önce mevcut olana uyun' dedim. Mevcut olana da çok itirazım var ama herkes uyuyor sen uymuyorsun. Anayasa'nın bir sayfasını beğenmiyor, yırtıp atıyor. Öbür sayfasına kendi yetkilerini yazıyor. Kendi bindiği dalı kesiyor. O yüzden mevcut anayasaya uymayan biriyle anayasa masasına oturmayı düşünmüyoruz."

'BAHÇELİ'NİN BANA İLİŞKİN YAPTIĞI TEHDİTLER VIZ GELİR TIRIS GİDER'

(MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Sinan Ateş cinayeti davasıyla ilgili olarak "Özgür Özel sana diyorum; iddiaların da aynen şahsın gibi çürüktür. Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. 4 soytarı muhabir ile MHP'yi sorgulayamazsınız" açıklaması) "Bana ilişkin yaptığı tehditler vız gelir tırıs gider. Biz bunların nicesini Sayın Bahçeli'den de siyaset arkadaşlarından da duyduk. Sonrasında ben yine de makamına saygıdan, yaşına hürmeten kendisine gittim elini sıktım. Benle ilgili kısmı kolay.

Ama kayda geçsin diye söylüyorum, Halk TV'de Kayda Geçsin programında konuştuklarından dolayı tehdit edilen o 4 arkadaşımızın kılına zarar gelirse failin kim olduğu değil azmettiricinin kim olduğu bellidir. Bu konuda çok daha sorumlu davranılması gerekir. Eğer o arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse artık azmettirici bellidir."

'DEVLET BEY SİYASET HAYATININ EN BÜYÜK AYIPLARINDAN BİRİNİ YAPMIŞTIR'

"Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum. Devlet bey, bu toplumda bir dönem ülkücüleri sokaktan çekmekle, mafyatik ilişkilerden arındırmakla takdir görüyordu. Ne oluyoruz şimdi! 4 tane savunmasız gazeteciyi bulmuş ve onlara tehditte bulunuyor. Yanlarına kalmaz. Gazeteciler yalnız değiller. Bu üslup, siyaset üslubu değil. Bu üslup Devlet beye, bir siyasi parti genel başkanına yakışan bir üslup değildir. Bu ülke ne Ülkü Ocakları Genel Başkanı'nın cenazesinin başkentte yerde bırakılacağı ülkedir, ne de bunu soruşturan gazetecilere tehdit savrulacak ülkedir. Belki de Devlet bey siyaset hayatının en büyük ayıplarından birini yapmıştır."

'AYAĞA KALKMAK İSTEMEYEN ARKADAŞLARI ANLAYIŞLA KARŞILIYORUM'

(Bazı CHP'li vekillerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis'e gelişi sırasında ayağa kalkmayı kabul etmemesi) "20 kadar arkadaşımızın, 'Benim içime sinmiyor ayağa kalkmam' demesini anlayışla karşılıyorum. CHP öyle MHP gibi hep birlikte oturalım, hep birlikte kalkalım değil. Ama partinin politikalarına karar veren merkez yönetim kurulu, grup başkanvekilleri olarak bizim verdiğimiz karar doğrudur. Biz makama saygıyla karşıladık. Anayasa'da tarafsız olduğu yazıyor. Bir cumhurbaşkanını, Anayasa'ya uygun şekilde karşıladık. Konuşması tarafsızca olsaydı giderken de uğurlardık. Ama konuşması bir parti genel başkanı konuşması olduğu için... Üslubunda itiraz edeceğimiz, kavga edeceğimiz bir kısım yok ama bir genel başkan konuşması o. Bir tarafsız cumhurbaşkanı konuşması değil. O yüzden de giderken uğurlamadık.

Bizim makama saygı noktasındaki ifademiz dünden bugüne kurulmuş değil. Benim yıllardır savunduğum ve 5 Kasım kongresinde de söylediğim bir şey. Sadece o değil, 'hem müzakere hem mücadele'. O yolda gidiyoruz. Bir tutarsızlığımız olmadığı için hiçbir tereddüdümüz yok. Bizim partimizde farklı düşünenler hep oldu, olacaktır. Ama bu kadar sert bir konuda bile farklı düşünenlerin sayısı çok azalmış durumda. Geçmişte daha çoktu. Ben o arkadaşlarımızın hiçbirini ayırıp da onlara kötü demem. Ama diğer arkadaşlarımıza da kötü dedirtmem."

'NORMALLEŞMENİN CHP'YE DE TÜRKİYE'YE DE FAYDASI VAR'

("Normalleşmenin karşılığı var diyor CHP yönetimi, anketler iyi geliyor galiba o yüzden mi bunu söylüyorlar?" sorusu üzerine) "31 Mart akşamı televizyon izlediniz? Normalleşmenin karşılığı var. Anket geliyor, herkes anketleri görüyor. Ama bize de faydası var Türkiye'ye de faydası var. İnsanlar atılan adımların kuru kavga yerine kendi derdinin konuşulması olduğunu gördüler."

'İSRAİL, 7 EKİM SALDIRISINI YA BEKLİYORMUŞ YA DA BİLİYORMUŞ'

"İsrail'in geçen sene Ekim'den beri bir devlet terörü yaptığı hep söyledik. Dünyanın her yerinde başta ikinci başkanı olduğum Sosyalist Enternasyonal olmak üzere bu meseleyi dikkate sunuyorum, Filistin için destek istiyorum. İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'de yaptığı saldırıları araçsallaştırıyor. Ki o saldırılar terör saldırılarıydı, sivillere yönelikti. Ama belli ki İsrail ya o saldırıları bekliyormuş ya da biliyormuş. 'Böyle güçlü istihbaratı olan bir ülke nasıl fark etmedi?', 'Bu kadar güçlü hava savunması olan bir ülke nasıl avlandı?' diyorduk. Demek ki fark etmeyesi varmış. Aslında kuvvetli bir bahane arıyormuş kendisine."

'ULUSLARARASI TOPLUMUN HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR'

"Soykırıma varan işler, kadınların katli, çocukların katli hepsini bir kez daha lanetliyorum. Ama esas niyetin Gazze olmadığı, Batı Şeria'da yaptıkları, İsrail'deki Filistin nüfusuna -4 milyon Filistinli yaşıyor İsrail'de ikinci sınıf vatandaş olarak- yaptıkları ve devamında yaptıkları görülüyor ki, İsrail ABD'deki seçimlerin de yaratacağı taktik üstünlüğü fırsat bilerek... Bir Hizbullah militanını öldürmek için bir apartman sivili feda edecek kadar gözü dönmüş. Yan hasarı asla düşünmüyor. Bu öyle bir noktaya geldi ki, Orta Doğu'da bütün denklemi değiştirmek için her şeyi göze almış durumda. Buna karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor."

'İSRAİL TÜRKİYE SALDIRACAK AÇIKLAMASI İÇİN KAPALI OTURUM İSTEYECEĞİZ'

"Bugün Erdoğan, 'İsrail er ya da geç durdurulacak' dedi. Geçi kalmadı bunun, İsrail durdurulmazsa ne olduğu ortada. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi, Erdoğan'ın da bugüne kadar yaptıklarının fazlasını yapması lazım. Örneğin İsrail'le yapılan geçmişteki anlaşma, sonra Nisan'a kadar sürdürülen ticaret ne vahim hatalarmış. Bugünkü konuşmasında o kapsamda söylediklerine diyecek bir şeyim yok. Durumun vahametini Erdoğan hepimizden geç kavradı. 

Ülkenin Cumhurbaşkanı, Meclis kürsüsünde 'İsrail, Türkiye'ye saldıracak' diyorsa bir kapalı oturuma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve Meclis'i bilgilendirecekler. Bu konuyu arkadaşlarımız çalışacaklar, gerekli temasları yapacaklar. Ne duruyoruz Meclis'i bilgilendirmek için?  Meclis Başkanımızdan bu konuda, arkadaşlarımızın randevu talep etmesini rica edeceğim. Milletin en meşru temsil organı burası. Bu çatı altında, bu laf, bu kadarla bırakılamaz. "

'FİLİSTİN'İ ZİYARET ETMEK İÇİN TEMASLARIMIZ SÜRÜYOR'

(Filistin ziyareti) "Mahmud Abbas yaptığımız telefon görüşmesinde ben 'Filistin'e gelecektim, 15 Nisan'da sözleşmiştik, sonra hava sahası kapandı' deyince 'Özgür Özel ve CHP bizden gün beklemez, geleceği günü bize bildirir' dedi. Biz bunun üzerine İsrail'le temas halindeyiz. Özel uçak opsiyonunu da kullanarak gideceğiz. Dışişleri Bakanı 'Güvenliğinizi sağladığımız gün uçuşa izin vereceğiz' dedi. Bu ayın sonuna doğru bir tarih vereceklerini söylediler. Biz de 'O kadar beklemesek iyi olur' dedik. Ayrıca biz Filistin'de Ramallah'ta Sosyalist Enternasyonal toplantısı tertip etmek için konuştuk. Bu konuyu da oraya gittiğimizde görüşeceğim."

(HABER MERKEZİ)