Özelleştirmenin iki boyutu: Ekolojik yıkım, yandaşa peşkeş 

Ege ve Akdeniz sahillerindeki 18 eğitim kampı ve sosyal tesis özelleştirme kapsamına alındı. Siyasi partilere göre; bu tür özelleştirme kararları kamu denetimine kapalı olması nedeniyle tehlikeli.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Kamu kurumlarına ait çoğu Ege ve Akdeniz sahillerinde yer alan yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesis 4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'yla özelleştirme kapsamına alındı. 

Aralarında Marmaris, Kuşadası, Seferihisar, Manavgat, Didim, Gökçeada ve Beşiktaş Boğaz'da yer alan arazi ve tesisler idare eliyle satılabilecek, kiralanabilecek ya da kat/arsa karşılığı inşaat yaptırılabilecek.

Yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesisin özelleştirme kapsamına alınmasını değerlendiren CHP, HDP, DEVA ve Gelecek Partisi, AK Parti dönemindeki özelleştirmelere dikkat çekiyor ve Türkiye’nin rant sarmalına girdiğini savunuyor. 

Çetin Osman Budak

 

'BU ÖZELLEŞTİRME YANDAŞ İÇİN HAZIRLANMIŞ' 

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’a göre Cumhurbaşkanı kararıyla özelleştirme kapsamına alınan çok sayıda eğitim kampı ve sosyal tesis alanı kupon arazi de denilebilecek çok değerli araziler arasında yer alıyor. AK Parti iktidarı döneminde yapılan özelleştirmelerin genelde ‘yandaşa peşkeş’ şeklinde yürütüldüğünü ifade eden Budak şunları söyledi:  

“Ankara Üniversitesi ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın kullandığı Antalya Manavgat’ta yer alan 157 dönüm kamu arazisi de özelleştirilme kapsamına alındı. Burada yapılan da halka ait olan arazilerin halktan kaçırılarak yandaşa peşkeş çekilmesidir. Daha önce de yaptıkları gibi yağmalamaları sürüyor. Özelleştirmeler konusunda biz bu iktidarın sicilini de biliyoruz. Telekom’daki yapılan işleri, Şeker ve Tütün Fabrikaları’nda yapılan işleri biz biliyoruz. Şu anda kamu arazilerden elde edecekleri gelir, sarayın bir günlük harcamasına yetmez. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı'nın örtülü ödeneğinden bir yerlere dağıttığı paraları karşılayacak bir bütçe değil. Bu özelleştirme yandaş için hazırlanmış. O yüzden bu özelleştirmeleri çok yakından takip edeceğiz.”  

'KAMU ARAZİLERİNİN SATIŞI DEVAM EDECEK' 

CHP’li Budak, hükümetin bu özelleştirmeleri vatandaş için değil, kendi iktidarlarını döndürmek için yaptığını savunarak sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Daha hiç kimsenin aklına gelmeyecek, kenarda köşede kalmış hazineye ait araziler bundan sonra da satılmaya devam edecek. Bunlar daha iyi günlerimiz. Eldeki gümüş kaşıklara kadar sıra geldi. Bu özelleştirme ile buzdağının çok küçük beş parçasını görüyoruz. TBMM’nin gündemindeki Turizm Teşvik Kanunu’nda da buna benzer düzenlemeler var. İtirazlarımızı yapacağız.” 

Garo Paylan



'BÜTÜN KAMUSAL VARLIKLARI SATTILAR'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Garo Paylan ise bu özelleştirme kararının iki boyutu olduğuna dikkat çekti: "Birincisi Ege Bölgesi’nin bütün sahilleri betonlaşıyor ve son betonlaşmamış yerler de kamunun elindeki bu tip tesisler. Bunların imara, ranta ve betonlaşmaya açılması ciddi bir ekolojik yıkım oluşturacak. Diğer bir boyutuysa devletin kasası şu anda boşalmış durumda, bütün kamusal varlıkları sattılar. Bu sebeple kamunun elindeki bütün varlıkları haraç mezat satıyorlar. Ciddi anlamda kamu arazisini satışa koyup, buradan elde edilen gelirlerle yandaşlara çalışan ekonomiyi finanse etmeye devam ediyorlar.” 

'AK PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE 1 TRİLYON DOLARLIK KAMUSAL ARAZİ RANTA AÇILDI' 

HDP’li Paylan, 20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde kendi hesaplamalarına göre; bir trilyon dolarlık kamusal arazinin ranta açıldığını ve buralardan çok katlı imarlar çıkarıldığını söyledi. 

Paylan, “Kamu arazilerini satıp halka gelir etme transferi yapsalar buna itirazımız bu kadar büyük olmaz ama amaç yandaşları zengin etmek. İstanbul’da deprem toplanma alanları olarak ilan edilen araziler vardı. Bunlar AVM inşaatlarına açıldı, birçok rezidans projeleriyle yandaş müteahhitlere peşkeş çekildi. İstanbul, Antalya, Mersin, Adana gibi büyük şehirler daha çok betonlaştı. Bugüne kadar 10 liraya alınan bir araziye otuz, kırk kat imar verilip yüz kat rant çıkarıldı. Burada kamusal kaynaktan hem bir servet  transferi yapıldı hem de bu servet transferinin belli bölümü yolsuzluk ekonomisine aktarıldı. O yüzden biz bu kamusal arazilerinin ancak kamu yararına olan projelerde kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tip satışların kamu denetimine kapalı yapılması da tehlikeyi artırıyor” dedi. 

'TÜRKİYE RANT EKONOMİSİ SARMALINA GİRDİ' 

Türkiye’nin yıllar içerisinde üretim ekonomisinden koparak rant ekonomisi sarmalına girdiğine dikkat çeken Paylan, böylece kamu arazilerinden rant üreten bir çark ve yolsuzluk ekonomisinin ortaya çıktığını söyledi. Paylan, bu durumun hem ahlaki hem de kamu ekonomisinin çöküşü anlamına geldiğini ifade şunları kaydetti: 

“20 yıllık AK Parti iktidarı boyunca insanlara ‘çalışmanıza gerek yok’ dediler. Bir çiftçiyseniz çalışmanıza gerek yok, bir sanayiciyseniz çalışmanıza gerek. Üretmeyin, ahbap çavuş ilişkilerinizle kendi arazinizi ranta çevirin veya bir kamu arazisine çökün; bunun üzerinden servetinize servet katın dediler.”  

Kerim Rota



'BU ÖZELLEŞTİRME KARARLARI SEÇİM YATIRIMI OLABİLİR'

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota’ya göre de bu özelleştirmeler 2023 seçimleri öncesi yakın gruplara bazı rantlar sağlamak için yapılmış olabilir. Bu ihalelerin ‘adrese teslim’ ihaleler olduğunu savunan Rota, şu ifadeleri kullandı: 

“Bu özelleştirmeyi Elektrik A.Ş. satışından farklı görmüyorum. Bu tür araziler de bütçeye gelir elde etmek için özelleştiriliyor. Bizim en büyük endişemiz satılmasından ziyade buradaki ihalelerin doğru fiyattan yapılmayacağı, yine belirli gruplara dağıtılacağı konusudur. O yüzden şeffaf ihaleler yapılacağını düşünmüyorum. Öte yandan da 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yakın gruplara bazı rantlar sağlanmak isteniyor olabilir diye düşünüyorum. Hem seçim finansmanı hem de o dönem daha güçlü olabilmek için… Pandemi sürecinde ekonomik olarak etkilenen yandaş gruplara bir destek amacıyla bu araziler satışa çıkarılacak olabilir." 

İbrahim Çanakçı



DEVA: KARŞI DEĞİLİZ AMA İKTİDARA GÜVENMİYORUZ

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, kamu arazilerinin normal koşullar altında daha verimli biçimde değerlendirilmesine ‘kategorik’ olarak karşı olmadıklarını; ancak iktidarın özelleştirmeler ve büyük kamu projelerinin yürütülmesi konusunda sicilinin bozuk olduğuna işaret ediyor. 

İbrahim Çanakçı, “İktidarın son 5-6 yıllık dönemine baktığımızda gerek büyük kamu projeleri gerekse özelleştirmeler hep bir kayırmacılık ve rant paylaşımı anlayışıyla ve verimlilikten, etkinlikten uzak bir biçimde gerçekleştiriliyor. En büyük sorun burada. Bu hükümetin, ve bu yönetim anlayışının bu tür özelleştirmeleri, bu tür kamu arazilerini değerlendirme çalışmalarını yerindeliği, şeffaflığı, fırsat eşitliğini ve adil bir rekabeti esas alarak yapacağına inanmıyoruz. Dolayısıyla bu hükümetin bu alanlarda doğru adımlar atacağına güvenmiyoruz” diye konuştu.

NE OLMUŞTU? 

Kamu kurumlarına ait çoğu Ege ve Akdeniz sahillerinde yer alan yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesis 4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'yla özelleştirme kapsamına alındı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararda şu ifadelere yer verildi:

Ekli listede yer alan taşınmazların ve üzerlerinde bulunan yapıların (varlıkların);

1. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından değerlendirilmek üzere özelleştirme kapsam ve programına alınmasına,

2. Varlıkların satış, kiralama, işletme hakkının verilmesi, mülkiyetin gayrı ayni hakların tesisi, gelir ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar veya kat/arsa karşılığı inşaat yaptırma yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte uygulanarak özelleştirilmesine,

3. Özelleştirme İşlemlerinin 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlanmasına karar verilmiştir.

ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINA ALINAN ARAZİ VE TESİSLER 

Özelleştirme kapsamına alınan sosyal tesis alanları şu şekilde: 

Antalya Manavgat Çolaklı-Ankara Üniversitesi
Antalya Manavgat Çolaklı-Jandarma Genel Komutanlığı
Didim Altınkum-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Kuşadası -SGK
Edremit -TCDD
Karacabey-Hazine ve Maliye Bakanlığı
Karacabey-Emniyet Genel Müdürlüğü
Gökçeada-Adalet Bakanlığı
Çanakkale-Orman Genel Müdürlüğü
Beşiktaş Boğaz İstanbul-SGK
Seferihisar-Karayolları Genel Müdürlüğü
İzmir Menderes-DSİ
Seferihisar-Dokuz Eylül Üniversitesi
Kandıra-Hazine ve Maliye Bakanlığı
Muğla Ula-Hazine ve Maliye Bakanlığı
Ordu Perşembe-Hazine ve Maliye Bakanlığı
Tekirdağ-Emniyet Genel Müdürlüğü
Marmaris-Hazine ve Maliye Bakanlığı.