Özgür Özel: Erdoğan İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa bu işe kalkışır
İstanbul'a kayyım atanabileceği iddiasına tepki gösteren Özgür Özel "Millet sana sahip çıktığından 5 kat fazla sahip çıkar. Erdoğan İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa bu işe kalkışır" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV canlı yayınında Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı.
Dündar'ın genel başkanlığının birinci yılında pişmanlık duyduğu bir konu olup olmadığı sorusu üzerine Özel, yerel seçimde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kaybettiklerini hatırlattı.
Özel, "Eksiklikler, hatalar olmaması mümkün değil. Hatay'a o kadar çok titizlendik ki, o kadar çok aman hata yapmayalım dedik ki, doğru adayı belirleme noktasında da, Hatay'ın duygularını anlama, doğru işleri yapma konusunda da eksik kaldık. Hatay'ı, süreci doğru yürütemediğimiz için kaybettik. İki bin oyla kaybedildi, kaybedilmedi. Tamam hile oldu, itirazlarımız kabul edilmedi, vali il başkanı gibiydi falan mazereti yok, Hatay'ı kaybetmeyeceksin. Bu büyük üzüntüm" diye konuştu.
'AK PARTİLİ SEÇMENLERİN KALBİNİN KIRILDIĞINI GÖRDÜM'
İzmir’de bir sokak röportajındaki sözleri nedeniyle 18 gün tutuklu kalan Dilruba Kayserilioğlu, cezaevinden tahliye edildikten sonra Özgür Özel'in açılış konuşmasını yaptığı 93. İzmir Enternasyonal Fuarı'na katılmış ve Özel'le yan yana oturmuştu. AK Parti ise Özel'e tepki göstermişti.
Kayserilioğlu'nu cezaevinde ziyaret ettiğini dile getiren Özgür Özel, "Dilruba kardeşimiz yaptığı bir sokak röportajından içeri girdi. Kendisini cezaevinde ziyaret ettim. Ona dedim ki 'Çok yakında serbest kalırsın. Çıktığında sözlerimin arkasındayım ama sözlerimi öyle çarpıttılar ya da öyle bir yerlere gitti ki, AK Partili seçmenlerin kalbinin kırıldığını görüyorum, onlar hakkını helal etsinler diyerek başla' demiştim. O da çok uygun karşılamıştı bunu. O aslında Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Çünkü gencecik bir kadını şeytanlaştırdılar. Onun niyetinin o olmadığı belli ama o sözleri duyan bir AK Partilinin de gönlünün kırılması çok normal. Saatler sonra serbest kaldı. Yatarı olamayan bir suç, ana muhalefet lideri de gidince serbest bırakıldı. Bu işin doğru tarafı" dedi.
'O SÖYLEMLERİ SAHİPLENİYORMUŞUM GİBİ OLDU'
Fuar açılışına Dilruba Kayserilioğlu'nun katılacağından haberi olmadığını belirten Özel, şunları söyledi:
"Ama o gün fuar açılışı var, konuşma yapacağım. Bir baktım yanımda boş bir koltuk, 'Size bir sürpriz var' dediler. Dilruba, geldi ve oturdu. AK Parti'ye hareket ettiği düşünülen birisinin protokole oturması ve sözlerini düzeltmeden oturmuş olması yanlış oldu. Yani gönül kırdı. O yanlışa ben de ortak olmuş oldum, bu da yanlış. Ben Dilruba yanımda oturamaz falan böyle bir şey söylemiyorum. Cezaevinden çıkmış bana bir sürpriz yapacaklar, getirip yanıma oturttular. Keşke bir vakit olsaydı, gazeteciler soru sorduğunda seçmenle helalleşseydi ondan sonra gelip en baş köşeye otursaydı. Protokolde ne işi var anlamında demiyorum ama o söylem düzelmeden yanlış oldu. O da bizim sahadaki acemiliğimiz oldu. Siyaset sembollerle yapılan bir iş. O çok sembolik bir davranış gibi oldu, sanki o söylemleri sahipleniyormuş gibi. Sonra ben ne desem boş."
'AK PARTİ'DEN 2,5 PUAN ÖNDEYİZ'
Anketlere göre AK Parti'den ortalama yüzde 2,5 daha fazla oy aldıklarını söyleyen Özgür Özel, "Seçimden beri 6 firmanın 6'sının ortalamasında hala CHP birinci parti. Aradaki fark şu anda 2,5 falan. Yüzde 38 alırsınız. Adayı olmayan partiler, partisinden ümidi olmayanlar, AK Parti kazanmasın diye oy verenler, ideolojik olarak AK Parti'nin kaybetsin isteyenler oy verir, yüzde 38 alırsınız. O süreci doğru yönettik aldık. Bu pazar seçim olsa kime oy verirsin denildiğinde, 32-34'lü rakamları çok kıymetli buluyorum. Şu anda AK Parti'yle seçim gecesi olduğundan daha fazla bir fark var, bu da çok önemli" ifadelerini kullandı.
Belediye başkanları için de anketler yaptıklarını aktaran Özel, "Beklediğimden iyi. Geçen hafta tamamlanan 6 büyükşehirimizin anketinde -bu hafta da 8 tanesinin tamamlanacak- seçildiğinden kötü olan hiç yok. 6'da 6. En az 2 puan üstüne koyan var, 11 puan üstüne koyan var. CHP belediyeciliği bütün kısıtlamalara, iftiralara rağmen teveccüh görüyor. 50 bin nüfusun üzerindeki bütün belediyelerimizin ilk 6 ayının ölçtürüyoruz. Başkanlarımızın önünde koyacağız, karneyi alacak ikinci 6 ayı öyle planlayacak. Ama beklediğimden çok iyi" dedi.
'YUMUŞAMA DİYE BİR ŞEYİ ASLA KABUL ETMEM'
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanıp yerine kayyım atanmasının ardından "normalleşme"nin bitip bitmediği sorulan Özgür Özel, "Biz santim santim ölçtürüyoruz her şeyi. Bir kere bir şeyin eleştirilmesi için öyle bir şeyin olması lazım. Yumuşama diye bir şeyi asla kabul etmem, kim kime yumuşamış? Tayyip Bey iki kere denedi o lafı kullanmayı, öyle bir şey bekliyorlarsa çok beklerler. Şu bir yılda 193 il ziyareti, 122 halk buluşması yaptık. Yerel seçimden sonra 9 miting yaptık" şeklinde konuştu.
'KAYYUM MESELESİ, TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİ 80 YIL GERİYE GÖTÜRÜYOR'
"Kayyum meselesi çok ciddi bir mesele" diyen Özgür Özel, "Türkiye demokrasisini 80 yıl geriye götüren bir şey. Türkiye 80 yıldır belediye başkanlarını insanların verdikleri oylarla seçtiği, şehirlerini kimin yöneteceğine karar verdiği bir ülke iken, hiçbir dönem hiçbir süreçte kimse böyle bir şeye cüret etmemişken, bu iktidar kazanamadığı belediyeleri kayyum eliyle ele almak... Kendisine oy vermeyenleri, özellikle Kürt seçmeni cezalandırmak için bunu yapıyor" ifadelerini kullandı.
Belediye meclislerinden başkan seçiminin engellendiğini dile getiren Özel, şöyle devam etti:
"Bir belediye başkanının bir suçu olursa, suçu kesinleştiğinde düşüyor zaten. O zaman da belediye meclisinden seçiliyor. Ama bir kanun hükmünde kararnameyle bunu eğer suçlama terörse yargılama beklenmeden yani suçlandığı anda kayyum atıyor. Belki beraat edecek? Mahkemenin kararını beklemeden kayyum atıyor. Belediye meclis üyelerinden başkan seçmek yerine onlara da siz teröristsiniz diyor, 5 kişilik bir kurul atıyor ve yoluna bakıyor. Bugün Esenyurt'ta yapılan bu."
'AHMET ÖZER HAKKINDA 3 BÜYÜK YALAN VAR'
Ahmet Özer'le ilgili iddialara değinen Özel, "Ahmet Özer'in yerine üç büyük yalanla kayyım atandı. Esas şey şu; Esenyurt'ta Kürtlere kızıyorlar, 'Neden CHP'nin adayına oy verdiniz' diye Kürtlere. Üç büyük yalan var. 'Ahmet Özer DEM'lidir' yalanı; Özer, CHP'ye 10 yıldır üye. 'Remzi Kartal'la görüştü' diyorlar. Kanıtı yok, ne günü belli ne saati. Oysa iki AKP'li, birisi Ayşe Nur Bahçekapılı birisi Hüseyin Yayman, oturdular yemek yediler Remzi Kartal'la birlikte. Üçüncü büyük yalan; hesabına kaynağı belirsiz para geliyor. Yatan para kira bedeli, ispatlandı. Şimdi bu kişiye kayyum atadılar" dedi.
'MARDİN'İN ÖNCEKİ KAYYUMUNA, BİR KUYUMCU BUGÜNKÜ PARAYLA 4 MİLYON LİRALIK FATURA KESMİŞ'
Kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir'i ziyaret ettiğini hatırlatan Özel, "Yarın MHP'li belediyeye atansın oraya da giderim. Mesele milli irade hırsızlığıdır" diye konuştu.
Mardin'e daha önce de kayyım atandığını hatırlatan Özgür Özel, "Bu kayyumlar ne dese az... Mardin'in bir önceki kayyumu, hani Süleyman Soylu atadı onu. Güya millet kayyumdan memnun diye gezerken, efendim kuyumcu çağırıyor, 'Size tesbih hediye edebilir miyim'... Süleyman Soylu seçiyor, tesbihi alıyor. 39 bin lira fatura kesmiş, o gün dolar 3,5 lira. Bugün dolar 35 lira. Yani bugünkü parayla 390 bin lira. Süleyman Soylu'ya hediye tesbih diye fatura var ya! Yoksul bir kentin parasını Süleyman Soylu'nun cebine sokmak ne rezil bir durum. Oradaki kayyuma o kuyumcu 400 küsür bin liralık, bugünkü parayla 4 milyon liralık fatura kesmiş" ifadelerini kullandı.
'İSTANBUL'A KAYYUM ATARLARSA YANLARINA BIRAKMAYIZ'
Uğur Dündar'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yerine kayyıma atanabileceği iddialarını sorduğu Özgür Özel, şu yanıtı verdi.
"Hiç tavsiye etmem bunu. Biz ne yapacağımızı uzun uzun çalıştık. Parti ne yapacak, diğer iller ne yapacak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne yapacak, Ekrem Bey ne yapacak... Ama biz bunu olası ve olanaklı görmüyoruz. Böyle bir şeyi ihtimal dahilinde gören bir tondan herkesi uzak durmaya davet ediyoruz. Bugün yaptıkları bile Türkiye'ye büyük kötülük. AB'den açıklamalar geldi. Bir tane bankanın kredi notu yükseldi diye herkes dört gözle bakıyor. Bu siyasi değerlendirme raporları çok önemli. Kayyum belediyeciliği, Türkiye'yi bir kez daha dünyada perişan duruma getirecektir. Ekonomiye çok ağır maliyeti var. Türkiye demokrasi endekslerinin tamamında baş aşağı gidiyor. Böyle yaparsanız bu ülkeye yatırım gelmez, turist gelmez, ihracat değerini bulmaz. Hele hele İstanbul'a böyle bir şeye yeltendiklerinde, Türkiye ekonomisini çekip alından vursunlar daha iyi. Böyle bir şey yaptıklarında yanlarına bırakmaz. Siz bu hazımsızlığı 2019'da yaptınız. Fark 13 binken 806 bine çıktı. Bu millet bunu affetmez.
Kendin İBB Başkanı iken görevden el çektirildin, onun mağduriyeti üzerinden buralara gelmişsin, şimdi bir başka İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na bunu yapmaya kalkıyorsun. Bu millet sana sahip çıktığından 5 kat fazla sahip çıkar. Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa bu işlere kalkışır, valla kendi bile anlamaz nasıl bir desteğe dönüştüğünü, çığ gibi büyüdüğünü bu işlerin. Birazcık sokağı biliyor olması lazım, kendi aldı bu desteği. Onu o şiirden dolayı mahkum etmeselerdi, hapse koymasalardı, bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın bu noktalara gelmesi mümkün değildi."
BAHÇELİ'NİN ÖCALAN AÇIKLAMASI: BU İŞİN İYİ NİYETLE, YAPILMADIĞINA EMİNİM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik çağrısı hakkında konuşan Özel, "Bu işin iyi niyetle, samimi yapılmadığına çok eminim. Zaten ağzından baklayı artık çıkardı Sayın Bahçeli. Diyor ki, 'Abdullah Öcalan gelsin, kürsüden konuşsun ve örgüt silah bıraksın, kendi de umut hakkından yararlansın' diyor. Bir kere o kısmında hukuki bir sorun var, yani umut hakkından yararlanmadan çıkıp oraya gelemez. Bir affa uğraması lazım, o öyle bir şey değil. Umut hakkıyla ilgili meseleyi de tersinden kuruyor ama sanki işime gelirse umut hakkından yararlansın falan. Bir kere bu iş en olmayacak lafı en başta söylemek samimi ve sonuç alıcı bir süreç tarif etmekten çok uzak. Biz CHP olarak, 'Meclis'te olmalı, bütün partilerin katılımına açık olmalı, samimi olmalı, şeffaf olmalı ve toplumsal mutabakatla olmalı' dedik. Bahçeli, konuştuktan 1 saat sonra söylediğim sözü, tekrar ediyorum, bizim kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakattır ve şehit ailelerinin, gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeyin içinde olmayız. Birinci açılım meclisten kaçırıldı ve felaketle sonuçlandı. Şimdi de meclisin dışında arayış oluyor" ifadelerini kullandı.
(HABER MERKEZİ)