Özgür Özel: Genel başkanlıksa genel başkanlık...
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, "Partinin yeniden yenilgi yaşamaması için her göreve talibim. Bu genel başkanlıksa da genel başkanlık" dedi.
DUVAR - Seçim sonrası parti içinde "değişim" isteyen isimlerden CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Halk TV canlı yayınında Bengü Şap Babaeker, Kürşat Oğuz ve Barış Pehlivan'ın sorularını yanıtladı.
'BU SEÇİM TEK YANLIŞLA KAYBEDİLMEZDİ, ÇOK YANLIŞ OLDU'
Seçimin neden kaybedildiğine dair soru üzerine Özgür Özel, "Bir yanlış yapmakla bu seçim gitmezdi. Birden çok yanlış oldu. Bazılarını şimdi gördük, bazısını zamanında gördük, konuştuk, söyledik ama düzeltme imkanı olmadı. Ama genel olarak biz, pozitif bir kampanya yaptık, bence doğruydu, 2019 yerel seçiminde başarıyı getiren en önemli unsurdu. Biz umudu örgütlemek istedik, ona çalıştık. Karşı taraf korkuyu örgütledi. Biz umudu örgütlemede onların korkuyu örgütlemesi kadar başarılı olmadık bu sefer. Mazeret olarak söylemiyorum, korkuyu örgütleyenlerin bu kadar kötü, arsız, güçlü olacaklarını görmedik ama umudu örgütlemede de eksik kaldığımız çok açık ortada" yanıtını verdi.
'SAHTE VİDEOLARA KARŞI İLK TURDAN ÖNCE TEPKİ VERMELİYDİK'
Sahte videolara karşı ilk turdan önce sert tepki verilmesi gerektiğini belirten Özel, "Özellikle büyük bir iftira kampanyası, sahte videolar bilmem neler... Mesela birinci turla, ikinci tur arasında verdiğimiz tepkiyi aslında o videolar ilk çıktığı anda en sert şekilde vermeliydik. 'Ya buna kim inanacak'. Vallahi inandırdılar. 'Ya buna gülüp geçerler'. Gülüp geçmediler, endişe ettiler" dedi.
'LİSTELER HAKKANİYETLİ DEĞİLDİ'
İttifak yapısında sorun olup olmadığı, milletvekili listeleriyle ilgili tartışmalar ve seçim sonrasında ittifaktaki partilerden gelen açıklamalar sorulan Özgür Özel, şunları söyledi:
"Biz ittifak siyasetine karşı değiliz. Seçim kazanılsaydı Sayın Genel Başkan'ın ortaya koyduğu bu ittifak siyaseti üzerine kitaplar yazılacaktı. Burada yanlış olan şey şu, hakkaniyetli değildi. Sebebi de ölçme, değerlendirme yerine müzakere yöntemi seçildiği için. Yani seçimden çok önceki zamanlarda da hep şunu söyledim, bir ittifak yapacaksak, mutlaka üzerinde mutabakata vardığımız yazılı bir iç hukuk belgesi üretmeliyiz. Milletvekili verecek miyiz, listelerde ortaklaşacak mıyız..."
'BİRİ YÜZDE 7 BENİM, DİĞERİ YÜZDE 5 BENİM DİYOR, NE KALDI CHP'YE'
"Bunun şöyle olması lazım, diyelim ki seçimden 60 gün önce herkesin uzlaştığı 3 kamuoyu şirketinin, 15 gün arayla yapacağı 6 anketin ortalaması ne veriyorsa milletvekili dağılımını da buna göre paylaşalım. Yüzde 25 oy almışız, biri çıkıp diyor ki yüzde 7'si benim. Öbürü diyor yüzde 5'i benim. Bir hesap yapsan ne kaldı koskoca CHP'ye."
'KENDİ LİSTEMİZLE GİRSEK DAHA ÇOK OY ALIRDIK'
"Listelerimizden seçilen milletvekillerin her birisine ayrı ayrı çok saygı duyuyoruz kişisel olarak. Onlarla birlikte muhalefet yapıyoruz, Meclis'i toplantıya çağırıyoruz, söz haklarımızı paylaşıyoruz, kişisel bir şey değil. Şuna inanıyorum, biz sadece kendi listemizden girseydik, yüzde 25'in üzerinde oy alacaktık. Biz çok ciddi bir kayba uğradık ve getirinin üstünde bir götürü oldu. Bunda ittifak ortaklarını suçlayamayız."
'KANUNU BOZACAKLARI BELLİYDİ, MİLLET PARTİSİ ALTINDA GİRİP, SEÇİMDEN SONRA PARTİLERİMİZE DÖNECEKTİK'
"AK Parti ve MHP'nin ittifak kanunu bozacakları, artık oyların birleşmesine mani olacakları belli. Ortaklaşma zorunluluğu varsa 3 yıl önce şunu önermiştim, bir Millet Partisi kurulacak, bütün partilerin logolarını da anımsatan bir tasarım da yapılacakmış, hep birlikte Millet Partisi'nden girecektik, 'Yok benim elim varmaz, yok bilmem ne olmaz' bitecekti. İyi bir iç hukukla paylaşılacaktı. Alınacaktı yüzde 35 oy, sonra herkes partisine gidecekti. Böyle bir çelişki yaşadık, doğru yönetmedik."
'ÖZDAĞ'LA BÖYLE BİR MUTABAKATIN YAPILMASINI HİÇ BEKLEMEZDİM'
İlk turdan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yapılan, detaylarının iki lider arasında saklı tutulduğu açıklanan mutabakatı ne zaman öğrendiği ve tepki nasıl değerlendirdiği sorulan Özgür Özel, "Seçim otobüsü üzerinden birinci ve aleni olanı duydum. Ama ikinci mutabakatı bilmiyorduk. Böyle bir mutabakatın yapılmış olmasını hiç beklemezdim. Ben CHP'nin kendi kimliğine, sosyal demokrat yapısına yakışan bir çizgi sürdürmesini düşünürüm. İttifak ortaklarının değerlendirmeleri var, hepsini kendi içinde anlaşılır buluyorum. Meral Akşener'in de 'Biz her yetkiyi vermiştik' açıklamasını da kaçırmamak lazım" dedi.
'DUYGUSAL KOPUŞTAN ENDİŞE EDİYORUZ'
Seçimden sonra başta sosyal medya olmak üzere tüm tepki ve eleştirileri değerlendirdiğini söyleyen Özel, bir röportajındaki "Duygusal kopuşu görmezden gelemeyiz" sözlerinin ardından "Tam hissettiğimiz bu" mesajları aldığını belirtti.
Özel, "Kopuş fena bir şeydir. Kızdı, kapıyı vurdu çıktı, kapının önünde siniri geçince gelir, bu başka bir şey. Ama bir çıkıp sakince uzaklara gitme meselesi var ya ondan endişe ediyoruz. Buna bir çare bulmak lazım" diye konuştu.
'FATURAYI SEÇMENE KESMEK EN ACİZ SİYASET OKUMASIDIR'
Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatan Özel, "Kopuşu hissediyorsunuz. İstanbul'da da, Manisa'da da, Ardahan'da da Türkiye'nin neresine giderse git insanlar bir şey demenizi, bir şey yapmanızı bekliyor. İnsanlar hatalardan ders alındığına, bu hataların yapılmayacağına, meselenin daha farklı ele alınacağına ilişkin bir umut görmek istiyorlar. Faturayı seçmene kesmek en aciz siyaset okumasıdır. Oyu alamamışsın, seçimi kazanamamışsın, kendimi de dışarıda tutmuyorum. Her seçim sonucu seçmenin size yazdığı bir mektup. Onu açıp satır satır okuyacaksınız. Bunu yaptığınıza ikna olurlarsa kopmazlar. Kızarlar, bağırırlar, çağırırlar, çare ararlar, sizi değiştirirler ama önemli olan seçmenin sistemin içinde tutulmasıdır. Beni endişelendiren, alarma geçiren duygusal kopuş meselesi" ifadelerini kullandı.
Parti içindeki değişim tartışmalarına değinen Özel, "Meseleyi bir kişi, genel başkan ya da kişilere, MYK değişsin veya sadece tüzük değişsin gibi yaklaşımlara indirgememek lazım. Meseleyi bir bütün olarak hep birlikte ele almak lazım" dedi.
Genel başkan adayı olup olmayacağı sorulan Özel, "Mağlubiyet alan takımda, şampiyon olamayan takımda santrafor oynayacağıma; şampiyonluğu kazanan takımda her mevkiye talibim. Hatta yedek kulübesine de top toplayıcılığı da talibim. Bu bir kişisel ihtiras konusu olamaz. Sorumluluk almaksa sorumluluk, fedakarlık yapmaksa fedakarlık. Ben bu partinin bir daha seçim yenilgisi yaşamaması için ne yapması gerekiyorsa, orada bana düşen görev neyse ona talibim. Genel başkanlıksa genel başkanlık, hiçbir görev almamaksa hiçbir görev almamak. Ama ben bir daha bu insanlara yenilgi yaşatmamak ve yaşatan takımda bir görevde olmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)