Özgür Özel'den 28 Mayıs açıklaması: 'Hiç kimsenin masum olmadığı bir süreç'

28 Mayıs seçimiyle ilgili tartışmalar hakkında konuşan CHP lideri Özgür Özel, "Hiç kimsenin masum olmadığı bir süreçle o büyük umudu kaybettik'' dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 21'inci Yüzyılda Yeni Sosyal Demokrat Belediyecilik Paneli'nde konuştu. Özel, CHP kurultayını hatırlatarak ''5 kasım günü sokaktaki duygu üyemize üyemizdeki duygu partimize yansıdı'' ifadelerini kullandı.

Mayıs 2023 Genel Seçimlerine ilişkin yürütülen tartışmalar hakkında da konuşan Özel, ''2023'te burada detaylarını tartışmanın gereğinin kalmadığı kolektif bir başarısızlıkla, hiç kimsenin masum olmadığı bir süreçle o büyük umudu kaybettik'' açıklamasında bulundu. 

Özel, “Bu süreç eninde sonunda başarıya ulaşmak zorundadır. Başarının önündeki her türlü engelin kişisel kibir, ihtiras, kurumsal çatışmalar ve her türlü bahane başarının önünde engeldir ve bu partinin başarıya kilitlenmiş yönetim iradesi tarafından tasfiye edilecektir. Birlikte yürüyenler, kol kola girenler, eleştirenler, kendini geliştirenler, özeleştiriye değer verenler, kibri değil alçak gönüllülüğü benimseyenler, makamdan güç alan değil aksine makama güç veren, bu gücü halka iletebilenler bu yürüyüşün olmazsa olmaz bileşenleridir” dedi.

'HEPİMİZ ÇOK UMUTLUYDUK'

Özel şunları söyledi:

"Geçen sene mayıs ayında hepimiz çok umutluyduk. Sonra da hep beraber çok üzüldük. Biz üzüldük ama bize oy verenler, bize güvenenler, Cumhuriyetin yüzüncü yılında ülkeyi yönetecek seçimin, yüzüncü yılın sonunda yapılan seçimin ve ikinci yüzyılın ilk iktidarının, birinci yüzyılın iktidarını kuranlar tarafından yapılmasını isteyenler bizlerden çok daha fazla üzüldüler. Öyle bir üzüntüydü ki öyle bir büyük duygusal kopuş yaşadılar ki dünyadaki bütün otoriter liderlerin en sevdiği ortam oluşmuştu. Muhalifler küsmüştü. Muhalifler birbirleri ile bile konuşmak istemiyorlar. Televizyon izlemek istemiyorlar. Kesinlikle sandığa gitmek istemiyorlardı. O günlerde umutsuzluğa, bu üzüntünün pekişmesine ya da bu üzüntüye duyarsız kalıp da hiçbir şey yokmuş gibi davranıp esas bu üzüntünün kalıcılaşmasına, o kopuşun yerleşmesine izin vermemek gerekiyordu. Onun için CHP’de yeni bir süreç, bir özeleştiri, bir tartışma ve bir öneri dönemi yaşadık. Biz bunun adına değişim dedik. Değişimin yüzyılı, yüzyılın değişimi diye ifade ettiğimiz ve yüzüncü yıla CHP’nin her yönüyle değişerek, tartışarak ve kimseyi dışlamadan, vefasızlık etmeden ama bizden bekleneni yaparak, özeleştiri yaparak ilerlemesi gerektiğini tartıştık ve hayata geçirdik."

 

'GÖREVDEN ALMA BİR HESAP SORMA BİÇİMİ DEĞİLDİR, HESABI MAHKEMELER SORAR'

Özel, Sosyal Demokrasi Derneği’nin düzenlediği panelin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesi ve eski MHP milletvekili Olcay Kılavuz’un görevden alınmasına ilişkin soruyu cevapladı. “Elinde bilgi ve belge olan biri var, İçişleri Bakanı. O da CHP’ye değil MHP’ye gidiyor nedense” diyen Özel, “Görüşmeden sonra MHP’nin önceki dönem milletvekili ve bu seçimde de dördüncü sıradan milletvekili adayı olan birisi grup danışmanıyken görevine son veriliyor. Elinde bilgi ve belgesi olan birisi hangi partiye gidiyor, o partide hangi işlemler yapılıyor ve neler konuşuluyor, nelerin konuşulmasına engel olunuyor? Oraya bakmak lazım. MHP’nin içindeki bazı odaklar CHP ile kavga etmek istiyorlar. Çünkü MHP, CHP ile kavga etmediğinde içeride bir sorun daha görünür oluyor. Onlar bir düşman yaratmak, kavga etmek ve ilgiyi oraya toplamaya çalışıyorlar. Benim ilgim ise Başkent’in orta yerinde torbacılara vurdurulan Sinan Ateş’in evlatlarıdır. Eşidir. O cinayetin üstünü sadece bir ittifak ya da bir partinin içi karışmasın, tartışmalar olmasın diye o cenazeyi yerde bırakan anlayışla ben mücadele ediyorum. Benimle kavga ederek sorumlulukların gizleyemezler. Bir büyük camiayı, bir partiyi bütün olarak töhmet altında bırakmamak için o partideki konuyla ilişkili kim varsa hesap vermelidir. Bundan birkaç ay önce geçmiş dönem milletvekilinin adı anıldığında da buna kumpas diyorlardı. Dün Sayın Yerlikaya’nın ziyaretinden sonra veya evvelsi gün, görevden alma gerçekleşti. Görevden alma partinin grup danışmanlığı görevine son verme, bir hesap sorma biçimi değildir. Hesabı hepimiz adına mahkemeler sorar” ifadelerini kullandı.

'HSK O HAKİM İÇİN BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇMELİ'

Özel, İzmir’de görevli bir hakimin ‘dinlenme odası’ olduğunu iddia ettiği yerde uzun namlulu silahlarla çektirdiği fotoğrafa tepki gösterdi. Özel, “Fotoğraf, Türkiye’nin yargı sisteminin duvara yansımış halidir. Türkiye’de elbette tüm yargı mensuplarını töhmet altında bırakmak istemeyiz. Ama Türkiye’de seyyar giyotinler var. Birilerinin talimatıyla mahkeme mahkeme gezdirilen, adaleti katleden giyotinler var. Rahip Brunson için Sayın Erdoğan, bu can bu bedende durdukça o buradan gidemez dediğinde ya da ABD’ye seslenerek, ver papazı al papazı deyip hepimizin de anladığı bir şekilde Fethullah Gülen’i vermezseniz Brunson’u vermeyiz dedikten sonra ABD Başkanının bir telefonu ile rahip Brunson özel jetle kendisini Oval Ofiste buldu. Türkiye’de kimin hapse gireceğine bizim dünya liderimiz, hapisten kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor. Bu kararların altına imza atanlar hepimiz adına karar veriyor gibi yapıyorlar ama aslında verilen talimatları yerine getiriyorlar. Görünen o ki sadece aldıkları maaş ile yetinmiyorlar. Altındaki Türkiye’de satılan en pahalı araba ki sorulan soruya borsada kazandım demiş. Hakim maaşıyla bunu nasıl aldın diye sorulduğunda, borsa oynuyorum, orada kazandım demiş. O araba Türkiye’de satılan en pahalı arabadır. Bir hakimin altında. Duvardaki silahlar ise devlete güveni tesis etmesi gerekenlerin kendisini devlet adına, hepimiz adına silah taşıması gereken ve onlar silah taşıyınca bizim taşımamamız gereken kolluk kuvvetlerinin zimmetli silahlarının bir kişiye zimmetli silahın 15 katını duvarda sergilemektedir. Uzun namlulu silahlar dahil. Bunlar birilerinden aldıkları talimatı yerine getirerek, birileri adına orantısız, kanunsuz ve anayasa dışı güç kullanarak, bu gücün sarhoşluğu ile altlarında pahalı arabaları, arkalarında uzun namlulu silahları ile hepimize meydan okuyorlar. Bu görüntü bir demokrasi görüntüsü değildir. Bu bir başkaldırı meselesidir. Orada başını kaldıran, onun başını okşayanlardan cesaret alan bir kifayetsiz muhteristir. Bir gün daha o koltukta oturursa, bir gün daha HSK tarafından ihraç talebiyle disiplin soruşturması başlatılmazsa, o orada oturdukça Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, nasıl kendi koltuğunda oturacaktır? O yüzden bir an önce HSK’nin harekete geçmesi, gereğini yapması gerekiyor. Hiçbir şey için değil sadece karaya vurmuş denizyıldızlarından bir tanesini denize geriye atmak için. Öyle fotoğrafından ve altındaki arabasından haberdar olmadığımız onlarca, yüzlerce şımarık var, onları şımartan, bu hukuk devletini ortadan kaldıran anlayıştır” ifadesini kullandı.

'MİLYONLARCA CANIN KATLEDİLMESİNE ASLA İZİN VERMEYİZ'

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sokak hayvanları ile ilgili açıklaması hakkındaki soruya da yanıt verdi. Milyonlarca canlının ölümünü onaylamayacaklarını bildiren Özel, “Bir sonraki adımı AKP’nin sunacağı kanun teklifinde görmemek isteriz. Bir sonraki adımın ne olduğu belli. Ama bu bir sonraki adımla kimse kimseyi tehdit etmesin ya da o bir sonraki adıma psikolojik ve toplumsal bir zemin hazırlamaya çalışmasın. Yapılacak iş bugüne kadar devlet iradesiyle bir an önce yapılması gereken ve ertelenen kısırlaştırma kampanyasının 81 ilde, 973 ilçede bir an önce başlatılmasıdır. Kaynak yok diyenlere kendi milletvekillerinin dört yıl önce altına imza attıkları Meclis Araştırma Komisyonu Raporunun 101’inci sayfasını hatırlatıyorum. Hayvan hakları fonu kurulması gerekiyor. Bu fona vergilerden katkı yapılması gerekiyor. At yarışından, spor totodan, spor lotodan katkı yapılması gerekiyor. Bu fon ile de bir kısırlaştırma yapılması gerekiyor. Efendim, yapılan yapılır, yapılmazsa son çare mon çare. Ölüm son çare değildir. Ölüm denince bu topraklarda herkesin tüyleri diken diken olur. Allah geçinden versin denir. Ölümün vadesini öne çekmek fanilerin işi değildir. Birilerinin kararı ile bu topraklarda milyonlarca canın katledilmesine asla izin vermeyiz” dedi.

KILIÇDAROĞLU: İLLA SEN ADAY OL DEDİLER

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde kendine destek verildiğini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı:

"Beraber yola çıktığınız, birlikte mücadele ettiğiniz, kavgayı beraber verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam tersini yaparlarsa ne dersiniz? Bunu vatandaşın takdirine sunayım."

''Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. MYK'da da Parti Meclisi ve Meclis grubunda da sizin mutlaka olmanız lazım denildi, her toplantıda bunlar söylendi. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin? Hayatım boyunca dayatma kültüründen gelmediğim için böyle bir şey hiç yapmadım."

 

(HABER MERKEZİ)