Özgür Özel'den Kılıçdaroğlu'na: Hiç üstüme alınmadım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'ihanet' sözlerine yanıt verdi. Özel, "Ben hiç üstüme alınmadım" dedi.

Özgür Özel'den Kılıçdaroğlu'na: Hiç üstüme alınmadım
Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Partisinin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "ihanet" açıklamasına yanıt veren Özel, "Ben hiç üstüme alınmadım, hiç etmedim çünkü" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel,Türkiye Kent Konseyleri Platformu 32'nci Genel Kurulu'nun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

'BUNA CEVAP VERİLİR Mİ?'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP kurultayına yönelik 'şaibeli' iddialarına yönelik, CHP'nin 7'nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'CHP açıklama yapılmalı' sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Özel, şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan’ın bir siyasi partinin içini karıştırmak için söylediği sözlere yanıt vermeye kalksak, ben 14 yıldır Sayın Erdoğan, bundan önceki kurultayımıza da Sayın Kemal Bey’in geldiği kurultaya olmadık şeyler söylüyordu. Bir gün cevap verdik mi? Kemal Bey, buna bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir? Ben Sayın Erdoğan’ın böyle bir sorusunu duyduğumu, buna zaman harcadığımı söylesem, bu Atatürk’ün kurduğu partinin dünden bugüne emek vermişlerinin emeklerine ve bugün bir milyon 600 bin üyesine ayıp etmiş olurum. Yani bunlar ciddiye alınacak şeyler mi arkadaşlar."

'DOĞRU ZEMİNDE YAPILAN, DOĞRU TARTIŞMALARDIR AMA...'

Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “Şu anda erken seçim için tarih belli değil. Adaylar da konuşuluyor. Diğer partiler hiç yokmuş gibi davranılıyor” sözlerinin hatırlatılması üzerine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Dervişoğlu’nun açıklamaları doğru zeminde yapılan, doğru tartışmalardır. Ama şöyle bir gerçeklik var. Sayın Erdoğan’ı bir daha aday olmaması için gayret göstereceksek, erken seçim yapmamak üzere gayret göstereceğiz. Çünkü YSK‘nın son kararını da biliyorsunuz. Verdiği mazbatayı da biliyorsunuz. Bunu Erdoğan’ın ikinci dönemi olarak saydılar ve Anayasa’ya göre bu dönem aday olabilmesi, seçimlerin Meclis tarafından yenilenmesine bağlı. Ben Erdoğan’ın işine gelecek bir takvimde buna 'evet' demeyeceğimi daha önce söyledim. Yani durup durup son üç ayda, dört ayda gelip ‘hadi seçimleri yenileyin’ derse biz burada yokuz diye söyledik. Ama şimdi bunu Müsavat Bey’e cevaben söylemiyorum da niçin erken seçim istediğimi söylemek için söylüyorum.

14 bin 500 TL emekli maaşı alan bir emekliye, Erdoğan’ın aday olamayacağı seçim için 'üç yıl daha bekleyeceğiz' diyemiyorum ben. 22 bin TL asgari ücret verilmiş, 20 bin TL ev kirası... Bir asgari ücretliye 'ya dur, bekle üç sene daha sabret. Erdoğan’ın aday olma şansı yok üç sene sonra' demek istemiyorum. Ben o yüzden sandığı bir an önce önümüze koymak istiyorum. Bunun da bir yan etkisi, bir semptomu veya bu kaçınılmaz bir sonucu olarak, Erdoğan aday olabilir... Onun da adaylığından vallahi korkmuyoruz. Biz Türkiye’nin birinci partisiyiz.

Şu anda da biliyorsunuz Suriye meselesi köpürdüğünde birkaç ankette bizi yakalar öne geçer gibi oldular, anket konuşuyorlardı. Var mı şimdi anket konuşan AK Partili? Bütün anketlerde CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Yani Erdoğan’la da gelseler kazanacağız, Erdoğan’sız da gelseler kazanacağız. O yüzden Müsavat Bey’in söyledikleri, aslında doğru bir zemindir ama Türkiye’nin gerçekliği ile şu an uyuşmuyor. Bizim acilen hem emeklileri, hem emekçileri, hem gençleri, hem işsizleri bu iktidardan kurtarmak için bir seçim sandığına ihtiyacımız var. Bizim meselemiz erken seçim ve derhal seçimdir. Erken seçimin adayı da erken açıklanır arkadaşlar. Derhal seçiminde adayı derhal açıklanır."

'TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜRECEKLER'

Yarın gerçekleşecek olan 3’lü görüşmeye dair de konuşan Özel, "Ekrem Başkan ile Mansur Başkan'ın Türkiye'ye umut veren, birbirlerinin elini havaya kaldırdığı fotoğraf değişmez. O fotoğraftan bir adım geriye gidersek Türkiye'ye diz çöktürecekler" ifadelerini kullandı.

'BUNDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN'

"Mansur Yavaş ön seçime mesafeli mi?" sorusuna CHP lideri Özgür Özel, şu yanıtı verdi:

"Mansur Başkan'ı da Ekrem Başkan'ı da bu sürecin kuvvetli isimleri olarak çok önemsiyoruz. Süreç hiç kimseyi dışlamayacak, demokratik, katılımcı ve kapsayıcı şekilde yürütülecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın."

'YARGI TACİZİYDİ, YARGI TERÖRÜNE DÖNDÜ'

İstanbul mezkezli soruşturmalara da tepki gösteren Özel, şöyle devam etti:

"Hafta yedi o sekiz, muhalif olan birilerine saldırıyor. Yargı taciziydi, yargı terörüne döndü. İstanbul’da yapılan yargı terörüdür."

Kılıçdaroğlu, ne demişti?

Gökhan Kayış'ın "Sırtımdan hançerlendim" açıklamasını sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Çok tartışıldı, hâlâ da tartışılıyor. Siyasette etik, ahlaki değerler, güven çok önemlidir. Arkadaşlarla kuracağınız ilişkiler, kader arkadaşı, yol arkadaşı olduğunuz kişilerle güven ilişkisi içinde götürürsünüz pek çok olayı ama bu güveni yüz yüze tartışmanın ötesinde arka kapıdan tartışılarak farklı bir yol yürünmesi doğru değil. O açıdan ben kurultayda 'hançer' deyimini kullanmıştım" demişti.

"Yol arkadaşınızın size ihanet etmemesi gerekir. Eğer bir tereddüt, farklı görüş varsa bu çok rahat dillendirilebilir, eleştirilebilir" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Zaten CHP'nin dokusunda da bu vardır. Eleştiri kültürü biz de çok yaygındır ve her zaman eleştiriye değer veririz. Eleştiren arkadaşların sözünü genel başkanlığım sürecinde hiç kesmedim. Çünkü o eleştiride haklı bir şey olabilir. Sizin gerçek arkadaşlarınız, dostlarınız size sürekli övgüler düzen insanlar değil, sizi sağlıklı ve tutarlı eleştirenlerdir, siz yol gösterenlerdir. Dolayısıyla bu çerçevede baktım siyasete, her zaman güvendim arkadaşlarıma. O güven içinde düşüncelerimi ifade ettim, bazen sırlarımızı paylaştık. Yol arkadaşlığı çok kolay bir iş değildir. Söylemiştim bir grup toplantısında 'Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak zordur' diye. Zordur hakikaten. Çünkü yol arkadaşı olmak tasada ve kıvançta beraber olmak demektir."

(HABER MERKEZİ)