‘Pandora’nın kutusu açıldı, yönetenler üç maymunu oynuyor’

CHP ve HDP, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan ‘Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne şerh düştü.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Partili milletvekillerinin TBMM Başkanlığı’na sunduğu Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilmesinin ardından Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak.

AK Parti’nin teklifiyle, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmesi ve tarımsal destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesi gibi çok sayıda düzenleme öngörüldü.

Komisyondan geçen teklife şerh düşen CHP, mükellef başına yıllık 280 liralık vergi muafiyetinin “abartılacak” bir kaynak aktarımı olmadığını belirtti. HDP ise şerhinde Pandora Belgeleri’ni hatırlattı ve “Pandora Belgeleri’ne karşı ülkeyi yönetenler üç maymunu oynamaktadır” dedi.

‘KISMİ DEĞİŞİKLİKLERLE SONUÇ ALMAK MÜMKÜN DEĞİL’

CHP’nin Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Milletvekilleri Bülent Kuşoğlu, Abdüllatif Şener, Kamil Okyay Sındır, Emine Gülizar Emecan, Cavit Arı ve Süleyman Girgin tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde, söz konusu değişikliklerin büyük bir bölümünün gerekli bulunduğu fakat yetersiz olduğu belirtildi.

Türkiye’de adaletsiz bir vergi politikası ve bunun doğurduğu adaletsiz bir gelir dağılımının olduğunu belirten CHP şerhinde, “Türkiye’nin rantiye sınıfının korunduğu, her kesimden üretenlerin cezalandırıldığı vergi politikasını acilen düzeltmesi gereği bulunduğu halde; vergi kanunlarında yapılan kısmi, yüzeysel günübirlik sonuçlara yönelik değişikliklerle sonuç alması mümkün olmadığı düşünülmektedir” dedi.

‘VERGİ CENNETLERİNE AKTARILAN KAYNAKLARIN VERGİLENDİRİLMEDİĞİ SİSTEME SAHİBİZ’

3 bin 577 TL’lik aylık asgari ücretin yılın ağustos ayında yüzde 20 oranında vergilendirilme dilimine girdiği ancak bunun karşısında “kentsel rantların” vergilendirilmediğini belirten CHP şerhinde şu ifadelere yer verdi:

“Hedefi olmayan çok sayıda muafiyet ve istisnanın yer aldığı, uluslararası vergi cennetlerine aktarılan kaynakların vergilendirilmediği, bir vergi sistemine sahip bulunmaktayız. Türkiye’de açlık sınırı 2 bin 903 TL iken açlık sınırının da altında olan asgari ücretten vergi almanın düpedüz asgari ücretliyi açlığa mahkum etmek anlamındadır. 7-8 milyona yakın çalışanın asgari ücret düzeyinde gelir elde etmeye mahkûm edildiği bir ülkede ücretler üzerinden alınan vergi ve prim yükünü hafifletmek durumundayız. Türkiye’de yaşam kalitesinin ve üretkenliğin artırılması, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, verginin tabana yayılması, istihdam sorununun çözümü, vergide ve gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesi için tüm sosyal tarafların görüşünü alan,  tüm partilerle birlikte ortaklaşa kapsamlı bir vergi reformu çalışmasının acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. “

‘280 LİRALIK VERGİ MUAFİYETİ ABARTILACAK BOYUTTA BİR KAYNAK AKTARIMI DEĞİL’

AK Parti’nin sunduğu kanun teklifinde, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmesi öngörüldü. Komisyondaki görüşmeler sırasında bu düzenlemenin 835 bin 488 mükellefi kapsadığı ve 235 milyon liralık vergi alımından vazgeçildiğinin anlaşıldığını belirtilen CHP’nin şerhinde, bu düzenlemenin mükellef başına yıllık 280 liralık bir vergi alımından vazgeçildiği anlamına geldiğini belirterek şunları kaydetti:

“Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kriz, pandemi ve enflasyon ortamında güç koşullarda ayakta kalma mücadelesi veren, AVM ve zincir mağazalarla da rekabet etme durumunda bulunan esnaf ve sanatkarlarımız açısından söz konusu değişikliği abartılacak boyutta bir kaynak aktarımı olarak görmemekteyiz. Aslında toplumun tüm kesimleri gibi esnaf ve sanatkârlarımızın da yıllardır biriken ve çözüme kavuşturulması gereken pek çok sorunu bulunmaktadır. Ancak yine de bu değişikliği olumlu ve yerinde buluyoruz.

ÇİFTÇİ BAŞINA 200 LİRALIK DESTEK YETERSİZ

AK Parti’nin teklifinde yer alan bir diğer madde, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesiyle ilgili oldu. Komisyondaki görüşmeler sırasında söz konusu düzenlemenin 3 milyon civarında bir çitçi grubunu ilgilendirdiği ve 600 milyon lira vergi tutarından feragat edildiğinin anlaşıldığını belirten CHP, “Çiftçilere yapılan destekleme ödemelerinden gelir vergisi stopajının kaldırılmasını olumlu bir adım olarak değerlendirmekle beraber, çiftçi başına yıllık 200 TL destek getiren bu düzenlemenin kamuoyuna tarım kesimine büyük ölçekte bir kaynak aktarımı gibi takdim edilmesini de abartılı buluyoruz” dedi.

‘TEKLİF PALYATİF TEDBİRLERİ İÇERİYOR’

HDP’nin Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Milletvekilleri Garo Paylan ve Erol Katırcıoğlu da komisyondan geçen teklife ilişkin muhalefet şerhi düştü.

Türkiye’nin uzunca bir süredir ekonomik krizde olduğunu, pandemiyle birlikte ekonominin iyice darbe aldığını, emeğiyle geçinen yurttaşlar ve küçük esnafın bu dönemde kaderine terk edildiğini belirten HDP, “Ekonomi, emeğiyle geçinen yurttaşların üzerine çökmüştür” dedi.

İşçilerin, çiftçilerin, gündelik çalışanların ve küçük esnafın ciddi gelir kaybına uğradığını, buna karşın hükümetin yurttaşlara doğrudan gelir transferi yapmadığını belirten HDP, “Getirilmek istenen vergi düzenlemeleri, hükümetin tabiri caizse ‘mevcut ekonomi koşullarında bazı kolaylaştırıcı teknik düzenlemelere giderek para toplama’ arayışının bir sonucudur” dedi.

Kanun teklifinin bir reform niteliği taşımadığını belirten HDP şerhinde şu ifadelere yer verdi:

“Bu düzenlemeler yine günü kurtaran, sorunlara yapısal çözümler üretmeyecek olan palyatif (Geçici olarak işe yarayan, geçiştirici) tedbirleri içermektedir. Vergi alanında bu kadar kapsamlı düzenlemeler getiren bir kanun teklifinin ülkedeki çarpık ve adaletsiz vergi sistemine duyarsız bir biçimde hazırlanmış olmasına rağmen reform paketlerine atıfta bulunularak kamuoyuna sunulmuş olması kabul edilemez. Ülke ekonomisinin ve vergi sisteminin çözüm bekleyen acil yapısal sorunları vardır. Örneğin 'gelir vergisi reformu' ve 'kurumlar vergisi reformu' başta olmak üzere TBMM bir an önce gerçekten reform olan düzenlemeleri hayata geçirmek için acilen çalışmaya başlamalıdır.”

‘PANDORA’NIN KUTUSU AÇILDI, ÜLKEYİ YÖNETENLER ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR’

AK Parti’nin Meclise sunduğu kanun teklifinin tek bir maddesinin dahi “vergi adaletiyle” ilgili olmadığını belirten HDP’nin şerhinde, “Bu kadar çok madde arasında vergi adaletini sağlamakla ilgili tek bir madde bulunmamaktadır. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacağına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır” denildi.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yayınlanan Pandora Belgeleri de HDP’nin şerhinde yer aldı. Pandora Belgeleri’ne göre Türkiye’den 200’ü aşkın ismin vergi cennetleri olarak bilinen ülkelere para aktararak vergiden kaçtığını belirten HDP,  “Öyle anlaşılıyor ki belgelerin incelenmesiyle her geçen gün daha da vahim iddialar ortaya çıkacaktır. Ancak tüm dünyada büyük ses getiren Pandora Belgeleri’ne karşı ülkeyi yönetenler üç maymunu oynamaktadır” dedi ve şunları kaydetti:

“Pandora Belgeleri’yle ilgili derhal ilgili kurumlar vasıtasıyla harekete geçirilmeli, iddiaların doğruluğu araştırılarak kamuoyuyla paylaşılmalı ve gereği yerine getirilmelidir. Asgari ücretten yaklaşık 500 lira vergi alan bir sistemde koskoca holdinglerin yüzlerce milyon doları vergiden kaçırmasına göz yummak büyük bir vicdansızlıktır. Türkiye’den vergi cennetlerine para kaçırmanın önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Pandora Belgeleri’nde adı geçen holdingin de açıklamasında ifade ettiği gibi paraları bu ülkede emekçilerin sırtından kazanıp vergi cennetlerine götürmek mevzuata uygundur. Ballı ihalelerle yandaş şirketlere kamusal kaynakların transfer edilmesi, buna karşılık halkın parasıyla zenginliklerine zenginlik katan şirketlerin ise vergi vermemek için yurtdışına para kaçırması yasalara aykırı değildir. Çünkü 2006’da çıkarılan Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. Maddesi’nin 7. Fıkrasında Cumhurbaşkanı tarafından vergi cennetleri olarak bilinen ülkelerin listesinin ilan edileceği ve bu listede yer alan ülkelere aktarılacak paralardan yüzde 30 oranında vergi kesileceği hükmü yer almaktadır. Ancak yasanın çıkmasının üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen Cumhurbaşkanı tarafından vergi cennetleri listesi açıklanmamıştır.”

‘TEK BİR KİŞİNİN KARAR VERİCİ OLMASI KABUL EDİLEMEZ’

AK Parti’nin kanun teklifiyle Cumhurbaşkanı, tütün ürünlerinden alınan asgari maktu vergi ile motorlu taşıtlardan alınan özel tüketim vergisini bir katına kadar artırma yetkisi üç katına çıkartılmasının önü açılıyor. Cumhurbaşkanı’na ÖTV ve MTV’de üç katına kadar vergi artışı yetkisi verilmesinin yönetimdeki tekelleşmeyi gösterdiğini belirten HDP şerhinde şu itirazları dile getirdi:

“Yurttaşların gündelik hayatını ve geçim faaliyetlerini birebir etkileyen yani tüm toplumu ilgilendiren bir meselede tek bir kişinin mutlak karar verici olması kabul edilemez. Bu durum ülkede muazzam bir iktidar tekeli yaratıldığının bir başka somut kanıtı olmuştur. Yurttaşların gündelik hayatını birebir etkileyen ve ilgilendiren böylesi bir yasal düzenlemede tek bir kişiye bu kadar yetki veriliyor olmasının yanı sıra bu kanun teklifinin kamuoyunda yeterince tartışılmadığını da not etmek istiyoruz. Belli ki bu kanun teklifini getirenler tek adam rejiminin zaten düşünüp tartıştığını, bunun dışında müzakere ve tartışma sürecine gerek olmadığını düşünmektedirler.”