Pardayanlar serisi geri dönüyor
Dedalus Kitap, Michel Zevaco'nun kült romanı 'Pardayanlar'ı yeniden okurla buluşturuyor.
DUVAR - Michel Zevaco'nun kült romanı 'Pardayanlar', gözden geçirilmiş tam metin çevirisiyle bir kez daha Türkçede. Serinin ilk iki cildi, 'Pardayanlar' ve 'Pardayanlar 2 / Pardaillan’ın Aşkı' Dedalus Kitap tarafından yayımlandı.
1860 doğumlu yazar, gazeteci, yayıncı, yönetmen ve aktivist Michel Zevaco imzasını taşıyan 'Pardayanlar', Les Pardaillan adıyla ilk defa 1907 yılında yayımlandı. 1500’lü yıllarda geçen hikâye, Şövalye de Pardaillan’ın sonu gelmeyen maceralarını konu alıyor.
PARDAYANLAR 1
“Ne darağaçlarına çevrilecek bir ormanım, ne fena niyetlerimi dindirecek bir köyüm, ne zindanlı bir şatom, ne de bana yaltaklanacak, dalkavukluk yapacak adamlarım, muhafızlarım var. Bu bakıma ve bu ölçüye göre ben büyük bir senyör sayılmam. Fakat insanlık ve şeref bakımından aramızda hiçbir fark olmadığına inanıyorum. Tıpkı kılıçlarımız arasında fark olmadığı gibi.”
Yıl 1553.
Dışarıdaki savaşlardan çok, içerideki entrikalarla boğuşan Fransa diken üstündedir. Üstelik Protestanlarla Katolikler arasındaki mezhep savaşı cephelerden taşmış Paris sokaklarına dek ulaşmıştır. Bu hengamede, aşklarını yaşayamadan ayrı düşen François de Montmorency ile Jeanne de Piennes’in başına gelen korkunç bir olay, bundan 16 yıl sonra bambaşka nefretleri, bambaşka sevgileri ve bambaşka maceraları beraberinde getirir.
Bu maceranın merkezinde ise baba-oğul Pardaillanlar vardır. Pardaillanlar kahramanlıklarıyla nam salan, kazandıkları parayı sürekli dağıttıklarından ötürü eski püskü kıyafetlerle gezinen, yazın susuzluğa, kışın açlığa talim eden iki gezgin şövalyedir. Ancak yeri geldiğinde yemeğin en iyisini yemeği, kızların en güzeline sevdalanmayı da bilen bu iki şövalye, aşk ve dostluk için canlarını tehlikeye atmaktan çekinmezler.
Toplamda 582 sayfadan oluşan ilk cilt Murat Sertoğlu tarafından çevrildi. Eserin editörlüğü ise Fatma Kurt’a ait.
PARDAYANLAR 2 / PARDAILLAN'IN AŞKI
“Şövalye, kıza derin bir acıyla kendinden geçmiş bir halde bakıyordu. Bası alevleniyor, düşünceleri bir kovandaki arılar gibi uğulduyordu. Bu an, tehlikeli fakat aynı zamanda zevkliydi.”
24 Ağustos 1572’ye sayılı günler kala…
Paris bir taraftan birbirine âşık genç insanların hissettikleri mutluluklara, yasadıkları hayal kırıklıklarına ve trajedilere ev sahipliği yaparken diğer taraftan da kraliyet üzerinde dönen entrikalarla boğuşuyordu.
Kısa bir süreliğine de olsa Protestanlar ile Katolikler arasında yaşanan barış yok edilmek üzereydi. Catherine de Médicis ise isminin hakkını vermek istercesine bu süreçte çok fazla rol oynamaktaydı.
Baba-oğul Pardaillanlar ise doğru bildikleri yoldan şaşmadan, Paris’te olayların içine dalıyor, haksızlıkları, gaddarlıkları, iftiraları bertaraf etmek için kâh kılıçlarıyla kâh yumruklarıyla mücadele ediyorlardı.
486 sayfadan oluşan 'Pardaillan’ın Aşkı'nın çevirisi Cemil Cahit Cem ve Uzay Özgülenç'e ait. Kitabın editörlüğünü ise Oğuzcan Acar yaptı.
MICHEL ZEVACO KİMDİR?
1860 yılında doğan Zévaco, üniversite mezuniyetinin ardından Isère Koleji’nde retorik dersleri vermeye başladı ancak politik fikirleri sebebiyle hükümet tarafından görevden uzaklaştırıldı. Bunun üzerine Paris’e giden Zévaco, Jules Roques tarafından çıkarılan, o günlerin anarşist gazetesi L’Egalite’nin yazı işleri müdürü olarak çalışmaya başladı.
1890 yılından itibaren özellikle “polemik adamı” adını duyurmaya başlayan Zévaco, zamanının hükümet yetkilileriyle giriştiği tartışmalar sonucunda, daha çok siyasi mahkûmların bulunduğu Sainte-Pelagie Hapishanesi’nde bir süre hapis yattı.
L’Egalite’nin mahkeme kararıyla kapatılmasının ardından Courrier Français’de sanat ve edebiyat eleştirileri kaleme almaya başlayan Zévaco bu dönemde tefrika halinde yayımlanan tarihi romanlar da yazmaya başladı. 'Le Capitan' (1907), 'Nostradamus' (1909), 'Le Pont des soupirs', 2 cilt (1909), 'L’Héroïne' (1910) bu romanlardan bazılarıydı. Zévaco asıl ününü ise 1900 yılında yine tefrika olarak yayımlamaya başladığı 'Les Pardaillans' ile kazandı.
Beş çocuk babası olan Zévaco, 1918’de 58 yaşındayken öldü. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)