Paris Anlaşması yürürlüğe girdi: Uzmanlardan fosil yakıt terk edilsin çağrısı

COP26'nın ana gündeminde de kömür kullanımını azaltmaya yönelik taahhütlerin olduğunu hatırlatan sağlık uzmanları, Paris Anlaşması'nı imzalayan Türkiye'nin kömürden çıkma tarihi vermesini istedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ve sağlık uzmanları, İskoçya'nın Glasgow kentinde sona yaklaşan BM İklim Değişikliği 26. Taraflar Toplantısı (COP26)’ya yönelik çağrı yaptı. Orman yangınları, kuraklıklar, aşırı yağışlar ve tarımsal verimin düşmesi gibi iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini Türkiye’de her zamankinden daha görünür hale geldiğine dikkat çeken uzmanlar Paris İklim Anlaşması’nı onaylayan ve 2053 için net sıfır karbon hedefini açıklayan Türkiye’yi daha hızlı adım atmaya ve kömürden çıkış tarihini belirlemeye davet etti.

Çevre, İklim ve Sağlık için İş Birliği Projesi (ÇİSİP), Tekirdağ Tabip Odası, Halk Sağlığı Hemşireliği Derneği ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) gibi Türkiye’deki tıpta uzmanlık dernekleri ve sağlık uzmanları, salgın sonrası toparlanma sürecinde yapılacak yatırımların iklim kriziyle mücadele edecek, sağlık eşitsizliklerini azaltacak ve insan sağlığını gözetecek şekilde gerçekleşmesini talep ediyor.

'TÜRKİYE KÖMÜRDEN ÇIKACAĞI TARİHİ BELİRLEMELİ'

Sağlık uzmanları, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yayınladığı iklim kriziyle mücadele ederken insan sağlığını ve gezegeni korumak için öncelik verilmesi gereken alanları içeren 10 maddelik tavsiye raporuna da dikkat çekti. Tavsiyelerin Türkiye tarafından da uygulanabileceğini vurgulayan ÇİSİP ve sağlık uzmanları, atılması gereken adımlar için önerilerde bulundu. Türkiye için önerilen tavsiyeler şunlar:

"Türkiye'nin Paris Anlaşması şartlarını yerine getirmek ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini tutturmak için bir yol haritasına ihtiyacı var.

Türkiye’de karbon emisyonunun en büyük kaynağı ise kömürden elektrik üretmek. Türkiye'de büyük kömürlü termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği her yıl yaklaşık 5.000 erken ölüme neden oluyor, kirliliğinin yarattığı sağlık sorunları, Türkiye’ye yılda 2,86 Milyar Euro’ya mal oluyor, bu rakamın 5,88 milyar Euro’ya kadar yükselebileceği tahmin ediliyor. 

Dünyadaki enerji fiyatlarındaki artış dikkate alındığında enerji dönüşümü, daha fazla yenilenebilir enerjinin sisteme entegrasyonu ile Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltarak dış ticaret dengesi üzerinde olumlu etki gösterir. Dağıtık elektrik üretimi gibi alternatiflerin yaygınlaşması konutlardaki enerji yoksulluğunu sonlandırabilir.

Küresel ölçekte, ekonomiler fosil yakıt finansmanından ve kömür madenciliği, petrol ve doğal gaz arama gibi operasyonlardan uzaklaşıyor. Dönüşümle birlikte kömür madenciliğinin yapıldığı ve termik santrallerin bulunduğu bölge ve ilgili meslekler için sorunsuz ve adil bir dönüşüm sağlanmalı."

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, İNSANLIĞIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU EN BÜYÜK SAĞLIK TEHDİDİ'

ÇİSİP uzmanlarından Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, “COVID-19 salgını sağlık sistemlerinin kitlesel acil durumlara ne kadar hazırlıksız olduğunu ortaya koymuştur ve bu durumun doğuracağı sosyal ve ekonomik maliyetin ne kadar yüksek olacağını göstermiştir. Aynı zamanda iklim değişikliğinin yaratacağı sorunlar nedeniyle, bu sorunlara yanıt vermesi ve çözüm üretmesi gereken kişiler ve kurumlar arasında işbirliğine ve açıkça tanımlanmış koordinasyon mekanizmalarına ihtiyaç vardır. Bu nedenle iklim krizine yanıt geliştirirken sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi amacıyla iklim-sağlık uyum planlarının hazırlanması büyük önem taşımaktadır. Bu planlar sağlık tehditlerinin entegre gözetimini ve izlenmesini, erken uyarı ve yanıt sistemlerinin geliştirilmesini ve devreye alınmasını içermelidir” dedi.

Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Doç Dr. Gamze Varol, "İklim değişikliğine neden olan karbon emisyonlarının tüm dünyada en büyük sorumlusu olan fosil yakıtlar hava, toprak ve su kirliliği yoluyla sağlık sorunlarına yol açıyor. Türkiye’nin 6 Ekim'de mecliste onayladığı ve resmi olarak 10 Kasım’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması’nın şartlarının yerine getirilmesi fosil yakıtların kullanılmamasına bağlı, karbon emisyonlarını düşürmenin başka bir yolu yok. Geç olmadan fosil yakıtlara dair her türlü yatırım ve desteğin sonlandırılması gereklidir" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)