Partilerin kültür sorumsuzları
Memleketin yönetimine talip olan partilerin kültür politikalarıyla; edebiyatla, sinemayla ve tiyatroyla kurdukları ilişki bu düzeyde olduğu sürece kimse şapkadan tavşan çıkmasını beklemesin.
4-5 Kasım’da yapılan 38. Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı sonrasında 13 yıllık Kılıçdaroğlu başkanlığı sona erip, yerine Özgür Özel CHP Genel Başkanı seçildi. Ardından gölge kabinesini açıklayarak her bakanlığa bir parti yöneticisini atamış oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı namına kimin çalışacağını merak edip baktığımda Koza Yardımcı ismini gördüm. Yani olası CHP iktidarının Kültür ve Turizm Bakanı olacak kişi.
Bu vesileyle hem CHP’nin olası Kültür ve Turizm Bakanı’nın kültürle kurduğu ilişkiye hem de öteki mecliste grubu olan partilerin bu alandaki temsilcilerini araştırmak istedim. Değerlendirirken partilerin resmi internet sitelerini referans aldım. Temsilcisi olanların kültürel yaklaşımlarını ise açık erişimde kendilerini ifade ettikleri sosyal medya organlarından ve yazdıkları metinler varsa o metinler üzerinden değerlendirdim.
CHP ile başlayalım;
TEKSTİLCİ KÜLTÜR GÖLGE BAKANI KOZA YARDIMCI
CHP’nin Turizm ve Kültür Bakanlığı için uygun gördüğü isimin biyografisine internet ortamında ulaştığımızda açıköğretimden kamu yönetimi ve sosyoloji okumuş ve tekstil şirketlerinde çalışmış olduğunu, Adana'da, Ekspres Gazetesi sahibi Hakan Bülent Yardımcı’nın kızı olarak babasının yerel gazetesinde yöneticilik de yaptığını görüyoruz. Sosyal medya hesaplarına baktığımızda sadece CHP milletvekillerini takip eden bir Twitter hesabı ve kendi tanıtımlarını paylaşmış bir Instagram hesabı karşımıza çıkıyor. CHP’nin Kültür ve Turizm Bakanı iddiası taşıyan profil bu şekilde görülüyor açık erişim kaynaklarında. Sinema, tiyatro ve edebiyata dair herhangi bir donanım ya da ilgi karşıma çıkmadı.
Öte yandan belirtmekte fayda var. Ana muhalefet partisi, kültür ve sanat noktasında bu düzeyde bir temsiliyeti kendine uygun görüyorsa elindeki farklı zengin seçenekleri daha yetkin kullanmalı. Sözgelimi kongrede Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın baletlere taş çıkaracak akrobatik sevincini düşünürsek Tan Sağtürk yerine kendisinin Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne gölge müdür yapılması isabet olurdu.
KÜLTÜRSÜZ PARTİLER
Geçelim öteki partilere. İnternet sitelerinde MHP’nin, İYİ Parti’nin, Saadet Partisi’nin ve -grubu yok ama bakayım dedim- Deva Partisi’nin yönetim şemasında kültür birimi yok. Ekseriyet; hukuk, sosyal politikalar, kadın ve aile ve sivil toplum gibi birimler karşımıza çıkıyor. Kültür politikaları bir sorumlu düzeyinde temsil edilmeye gerek görülmemiş anlaşılan.
Mecliste grubu olan partilerden Gelecek Partisi’nde Kültür ve Sanat Politikaları Başkanlığı isminde bir birim var. Yöneticisi genel başkan yardımcısı Doç Dr. Burçak Başbuğ Erkan. ODTÜ istatistik hocası ve doğal afet uzmanı. Çok sayıda afet üstüne yayını var. Ancak kültür politikaları için neden bir afet uzmanı seçilmiş sorusuna cevap vermek zor. Gerçi kültür hayatımızın adeta bir yıkım içinde olduğunu varsayarsak mantıklı bir tercih olabilir.
İktidar partisi, nihayetinde 20 yılı aşkın zamandır ülkenin kültür politikalarını belirliyor. Partinin yönetim şemasında ayrıca da bir kültür sorumlusu var. O da Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı ismini taşıyor. Başkanı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, bu görevi 2015’ten beri sürdürüyormuş. Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü mezunu. Başkanlığın ismi çevre ve şehir kısmında bitseydi başkan da oldukça uyumlu olacakmış. Kültür, kavram olarak bu başkanlığa da adete monte edilmiş gibi duruyor.
İsmi ülkenin politik atmosferinde hızlıca değişen meclisin aykırı grubu Hedep’in ise internet sitesinde bir yönetim şeması yok. Ancak internet ortamında isminin yenilenip yeni bir kongre yaptığından ötürü haberlerin bazılarının ayrıntılarından Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu’nun varlığını öğrenmiş oluyoruz. Eş Sözcüsü de oyuncu ve yazar Kerem Fırtına. Partiler arasında tek ismi ve yöneticisi uyumlu parti, yeni ismiyle Hedep olarak görünüyor. Umarım sitelerini güncelleyip bu alandaki çalışmalarını da duyururlar.
Memleketin yönetimine talip olan partilerin kültür politikalarıyla; edebiyatla, sinemayla ve tiyatroyla kurdukları ilişki bu düzeyde olduğu sürece kimse şapkadan tavşan çıkmasını beklemesin.
Rıza Oylum Kimdir?
1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı, Sendika.org, ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri ve İran Sineması kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihâzırda bir vakıf üniversitesinde sinema tarihi dersleri veriyor. Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmenliğini sürdürüyor.
'Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri': Israrla Kürtçesiz 02 Ekim 2024
'Dışavurumcu' İran sineması: Festivale film çekmek 07 Eylül 2024
Tuncay Akça’nın bilinmeyen başrolü: Bebek 21 Ağustos 2024
İktidardan muhalefete sürdürülemeyen film festivalleri 16 Haziran 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI