Patronun zam oyunu: Sendikadan istifa eden işçiler, arkadaşlarını tehdit ediyor
Tarkett fabrikası işçileri 6 gündür grevde. İşveren sendikadan ayrılmaları şartıyla zor durumdaki işçilere zam yaptı. Grevdeki işçiler, zam alan arkadaşlarının kendilerini tehdit ettiğini anlattı.
İSTANBUL - İstanbul Tuzla’daki Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Tarkett Turkey Zemin Kaplamaları fabrikası işçileri 6 gündür grevde. Türk-İş’e bağlı Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nde örgütlü olan işçilerin toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri sırasında patronun, “Zam yapacak durumum yok” demesi görüşmelerin tıkanmasına neden oldu. Bunun üzerine işçiler grev kararı aldı. Grev 6 gündür gece ve gündüz devam ediyor.
Tarkett Turkey Zemin Kaplamaları, 2022'de Petrol-İş Gebze Şubesi’nin yetkisine itiraz etti. Sendika dava açtı. Yaklaşık 1.5 yıl süren davanın sonunda mahkeme sendikanın yetkili olduğuna karar verdi. Mahkeme kararının ardından işveren ile sendika arasında TİS görüşmeleri başladı.
PATRON, BORCU OLAN İŞÇİLERİ SENDİKADAN AYRILMALARI İÇİN İKNA ETTİ
Sendikal görüşmeler devam ettiği sırada patron, maddi durumu iyi olmayan ve kredi borcu olan çok sayıda işçiye zam ve geriye dönük ödeme yapma teklifinde bulundu. Teklifin ardından pek çok işçi sendikadan istifa etti. 30 kişiden fazla olan sendikalı işçi sayısı 10 kişiye düştü. 10 kişi 6 gündür gece ve gündüz fabrika önüne kurdukları grev çadırında nöbet tutuyor. Sendikalı olan ancak daha sonra sendikadan istifa eden işçiler ise şimdi grevde olan diğer sendikalı işçilere parmak sallayarak tehdit ediyor. Grevci işçiler ise buna karşı, “Biz onların da teminatıyız ancak onlar bunun farkında değil. Biz burada olduğumuz için onlar çalışabiliyor” diyor.
‘DÜN SENDİKALIYDILAR, BUGÜN SENDİKALI ARKADAŞLARINI TEHDİT EDİYORLAR’
Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkan Yardımcısı Dönmez Aytekin, fabrikada 45 kişinin çalıştığını söyledi. TİS görüşmelerini anlatan Aytekin, “İkramiye istedik. Yüzde 100 zam talebimiz oldu. Ancak işveren hiçbir teklife evet demedi. 6 gündür süren greve rağmen işveren tarafından herhangi bir görüşme teklifi olmadı. Fabrikanın genel müdürü yurt dışından gelince bir görüşme olma ihtimali olabilir deniliyor. İçeride çalışan işçilere, grevde olanlarla konuşmamaları konusunda uyarılar yapılıyor. Bu nedenle sendikadan istifa eden işçiler, arkadaşlarımıza parmak sallıyor, hakaret ediyor, tehdit ediyor. Daha düne kadar sendikalıydılar beraber arkadaşlarıyla yiyip içiyorlardı, bugün bunları yapıyorlar. Sendika olarak arkadaşlarımızın yanında olacağız. Bir tane üyemiz de olsa biz sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘SENDİKA ARKADAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAK’
Petrol-İş Sendikası Gebze Şube yöneticilerinden Dursun Karataş ise şunları söyledi: “TİS görüşmeleri devam ettiği sırada patron, 85 milyon euro borcu olduğunu, zam yapamayacağını söyledi. Görüşmeler tıkanınca ve grev süreci başlayınca patron işçilere baskı yapmaya başladı. İşverenin oyununa gelen işçiler oldu. Hem Alman hem de İsveç ortaklı bir firma. Çoğunlukla kamu sektörüne çalışan bir firma. Durumları iyi. 15 işçiye zam yapamayan bir işveren şu fabrikanın kirasını nasıl veriyor? En başından bugüne kadar işverenin sendikayı kabullenmemesinden kaynaklanan bir süreç vardı. Davamızı kazanana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Arkadaşlarımız sendikaya sahip çıktı. Sendika da arkadaşlarımıza sahip çıkacak.”
‘VERİLEN HİÇBİR SÖZ TUTULMADI’
İşyeri temsilcisi Selman Sakarya, kuruluşundan beri 5 yıldır fabrikada çalışıyor. Sakarya, şunları anlattı: “Beş yıllık süreç içerisinde çok sayıda yönetici değişti. Her gelen yeni sözler verdi. Ancak hiçbir söz yerine getirilmedi. Oyalama devam edince biz de sendikalaşma sürecine girdik. Çünkü verilen sözler hep askıda kalıyordu. Buna dur demek için sendikalaştık. Yetki alındıktan sonra patron oyalamaya devam etti. Biz şimdi grevdeyiz ama elimiz havada. ‘Anlaşalım’ dedik. Bize devletin verdiği zam oranında artış yapacaklarını söylediler ama onu da yapmadılar. ‘Madem devletin belirleyeceği zammı yapmak istiyorsunuz, o zaman hakem heyeti karar versin, şartları devlet belirlesin’ dedik. Oylama yaptık. O sırada sendikalı olan arkadaşlarımızı yemeğe çıkardılar, ikna ettiler. Yıllık izinde olan beyaz yakalı çalışanları da kendi lehlerine oy kullanmaları için oylamaya soktular. Oylama bizim lehimize çıkmadı. Biz de greve çıktık."
‘SENDİKA VAR OLDUĞU ZAMAN PATRONUN İKİ DUDAĞI ARASINDAN ÇIKIYORSUN’
Ortalama maaşların 20 bin lira olduğunu belirten Sakarya, “İşverenler bir gecede fabrikayı boşaltabiliyorlar. Bu nedenle 24 saat burada durmamız gerekiyor. Bizimle birlikte olan daha sonra bizim karşımıza geçen işçi arkadaşlarımızın yaptıklarını algılayamıyorum. Biz buradayız, onlar içerdeler. Sen tamamen işverenin iki dudağı arasındasın. Sendika var olduğu zaman o iki dudak arasından çıkıyorsun. Sendika sözleşmesi bir işyerinin anayasasıdır. İşveren de işçi de ona göre davranıyor. Ama şu an elinde öyle bir şey yok. Sadece sana verilen bir vaat var. Onu tutarlar mı göreceğiz. Buranın kapısı onlara açık. Bizi dışlarlar, kabul etmezler diye düşünmesinler. Öyle bir düşünceleri olmasın. İstedikleri zaman gelebilirler” dedi.
'EKMEK BİLE İKİ KATINA ÇIKTI'
İşçilerden Murat Akan, “Türkiye’nin şartları belli. Kriz yok gibi gösteriyorlar ama var. Yaşam standartlarımız etkilendi. Ev kiraları arttı. Ekmek bile iki katına çıktı. İnsanların geçimini sağlaması için maaşlarının da aynı oranda artması gerekiyor. Biz bu amaçla zam teklifinde bulunduk. Çünkü verilen sözler tutulmadı. Bunlar olmadığı için bugün grevdeyiz" ifadelerini kullandı.
‘BÜYÜK SIKINTILAR ÇEKECEĞİZ AMA İŞVERENİ YOLA GETİRECEĞİZ’
Dört çocuğu olduğunu belirten Turan Uğurlu şunları söyledi: “Yan gelirimiz yok. Ama buna rağmen grevdeyiz. Biz hepsini göze aldık. Büyük sıkıntılar çekeceğiz ama işvereni yola getireceğiz. Burada kirasını ödeyemeyen arkadaşlarımız var. Çocuklarını okula gönderemeyen arkadaşlarımız var. Hepimiz maddi sıkıntılar çekiyoruz. Sendika sağolsun bizim yanımızda. Yaklaşık 2.5 yıldır burada çalışıyorum. Bu süre içerisinde üç müdür gördüm. Her gelen bir vaatte bulundu. Ama hep oyaladılar. Kazanmadıklarını söylüyorlar ama kazanıyorlar. Çöpleri bile satıyorlar. Her şeyi paraya çeviriyorlar.”
'BİR MİKTAR İYİLEŞTİRME İSTEDİK'
Sendikalaşma sürecinde işten atılan Özgür Genç, “Sürekli sözlü bir vaat var ama gerçekleşen bir şey yoktu. Her gelen bir önceki yönetimin vaatlerini inkar etti. Hatta kendi içlerinde bile inkar ettiler. Artık yazılı bir hale gelsin ve kimse inkar etmesin. İstekler de o kadar yüksek değil. Bir miktar iyileştirme. Bu süreçte tabii ki hayat şartları zorlayacak. Geçim sıkıntısı devam edecek. Çok yüksek taleplerimiz yok. Sadece iyileştirme ve verdiğiniz vaatler yazılı olsun istedik. Ama hiçbiri yapılmadı" dedi.