Pervin Buldan: HDP neden aday çıkarmasın, sizden ne farkı var?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Iğdır İl Örgütü, kentte bulunan bir düğün salonunda 4’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştiriyor. Buldan, "HDP'yi kapatırsak HDP çalışmayacak' diye düşünüyorlar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Iğdır'daki kongresinde konuştu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Iğdır İl Örgütü, kentte bulunan bir düğün salonunda 4’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleşti. Parti bayraklarıyla süslenen kongre, divan üyelerinin seçilmesinin ardından başladı.

'HDP'NİN SİZDEN NE FARKI VAR?'

Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ittifak tartışmaları ve Cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkarmayacaklarına dair tartışmalara değindi. Buldan, şunları söyledi:

"Bu topraklar büyük acılar yaşadı, büyük bedeller ödedi ancak yaşanan her bir acıdan, ödenen her bir bedelden büyük dersler çıkarıldı. Bu coğrafya, bu topraklar barışa susayan bir coğrafyadır, bu coğrafya aynı zamanda demokrasiye, adalete, hakka, hukuka ve bu ülkede yaşanan bütün zorluklara karşı mücadele veren bir coğrafyadır. İşte biz HDP olarak bu coğrafyaya barış gelene, özgürlükler elde edilene, demokrasinin adaletin hakkın ve gerçekleşeceği güne kadar bu mücadelesini sürdürecek ve asla vazgeçmeyecektir. Biz bütün bunları dile getirdiğimiz için ve bunun kararlığını net bir şekilde verdiğimiz için HDP’ye büyük bir saldırının olduğunun farkındayız. HDP her gün yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalan ama aynı zamanda demokratik siyasetten asla taviz vermeyen bir partidir. Bizimle siyaseten baş edemeyen bir iktidarın olduğunun farkındayız. Siyaseten karşımıza çıkacak yüzleri olmayan bir iktidar olduğunun farkındayız. Bütün bunları yapamadıkları, için bizimle siyaseten baş edemedikleri için siyasi kumpaslarla karşımıza çıktıklarının farkındayız. 
 

Kobanî Kumpas Davası, HDP Kapatma Davası, HDP bileşenlerine yapılan saldırılar, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın tutuklanması, milletvekili arkadaşlarımızın her gün, her yerde demokratik siyaset yürütürken karşılaştıkları zorluk ve zorbalık ve aynı zamanda darp, işte Habip Eksik vekilimize  yapılan saldırı gibi bir sürü engelleme ve haksızlık ve hukuksuzluk. Habib Eksik Iğdır halkının iradesidir, ona yapılan saldırı hem Iğdır halkını iradesine hem de Kürt halkına ve HDP seçmenine yapılan bir haksızlıktır. Bir kez daha Habip Eksik vekilimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Dayanışma duygularımız her daim sürecektir. 

'DEMOKRAKTİK SİYASETTE ISRAR EDECEĞİZ'

Haksızlık ve hukuksuzluk bu ülkede bir anlayış haline geldi. AKP-MHP bloğunun bütün bir siyasetini bu ülkede haksızlık ve hukuksuzluk yaparak yürüttüklerinin farkındayız. Cezaevleri HDP'lilerle dolu. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan her gün bir il ve ilçemize siyasi operasyonun yapıldığı, yönteci arkadaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklandığı, cezaevinde bir ülkede demokratik siyaset yürüten Cumhurbaşkanı adayı olan, milletvekillerimizin, eski Eş Genel Başkanlarımızın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Ata Akat’ın ve ismini sayamadığım yüzler arkadaşımızın olduğu bir dönemdeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan, bu kadar baskı ve zulmün başka bir partiye uygulandığını görmediğimiz ve bütün bunlara rağmen demokratik siyasette ısrar eden, mücadele eden başka bir parti yoktur. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki bir gider bin geliriz, bin gider milyonlarla geliriz. Bu partinin kapısı hiçbir dönem, kapatılma riski ile karşı karşıya gelen hatta kapatılan, yöneticileri genel başkanları işkencelerde geçirilen ama buna rağmen bu partinin kapısını kapatmayan milyonların olduğu gerçeğini hiç kimsenin unutmaması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. 

HDP GELENEĞİ 

Şimdi gözlerini HDP’ye diktiler. Geçmişte partilerimiz kapattılar ama o partilerin yerine yenileri açıldı, daha da büyüdü daha da genişledi, siyasetine ve mücadelesine devam etti. Onlar zannediyorlar ki HDP’yi kapatırsak HDP çalışmayacak HDP’ye oy veren milyonlar evlerinde oturacak sadece seyirci olacak. Onlar hayal dünyasında yaşamaya devam etsinler, HDP'nin kapatılmayacağını demokratik siyasetine devam edeceğini ve HDP’nin her anlamda ülke siyasetinde yer alacağını bu ülkeyi yönetenlere buradan bir kez daha iletmek istiyoruz. HDP sadece bir binadan ibaret değildir ki kapısına kilit vurduğunuzda kapatılacak bir parti haline gelsin. Şimdi gözlerini HDP’nin aldığı hazine yardımına diktiler. Halkımızın vergileriyle bize verilen hazine yardımını bloke eden anlayışa bu kürsüden şunu ifade etmek isterim, siz halkımızın e milyonların iradesine asla bloke koyamazsınız, bu iradeyi asla engelleyemezsin, asla bizi demokratik siyaseten geri döndüremezsiniz. Biz geçmişte hazine yardımı alan bir parti değiliz, HEP’ten DEP’ten DEHAP’tan HADEP’ten bugüne kadar gelen siyasi geleneğimiz hazine yardımı almadan büyüdü.

'HAZİNE YARDIMINI TEKRAR ALACAĞIZ'

Bugün elde etmiş olduğumuz hakkı hukuka aykırı bir şekilde yasayı ve Anayasayı çiğneyerek sarayın talimatıyla AKP-MHP bloğunun ısrarıyla MHP'li savcıların yazdıkları iddianamelerle bunları gerekçe göstererek hazine yardımımızı bloke edenler şunu bilsin ki biz o hazine yardımını tekrar geri alacağız. Bunun önünde hiçbir güç buna karşı duramayacak çünkü bu bizim yasal ve anayasal hakkımızdır. Bunu gasp ettiğinizi ve AKP-MHP ittifakının bir gasp ittifakı olduğunu da biliyoruz. Bütün bu haksızlık ve hukuksuzlukların siyasi kararlar olduğun ve asla hukukla ilgisinin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Onların amacı HDP’siz bir Türkiye, parlamento yaratmak ama bunu gerçekleştiremeyeceklerini bizim HDP olarak her seçimde oylarımızın yükseldiğini ve daha güçlü bir şekilde seçimlerden çıktığımızı bilmelidirler. 

'TÜM SORUNLARI NEDENİ AKP-MHP İTTİFAKIDIR'

Önümüzde yeni bir seçim takvimi var. Türkiye en fazla 3-4 ay sonra yeni bir seçim gerçekleştirecek. Bu seçimle Türkiye'nin kaderi, tarihi ve yönetimi yeni bir anlayışla el değiştirecek. Bu tarihi kararda Türkiye halklarının, toplumunun önemli bir işlevi olacak. Bu sıradan bir seçim değil. Hepimizin gidip sadece sandıkları oy atacağı sıradan bir seçim değil, rejimin değişeceği, anlayışın ve yönetimin değişeceği, anti demokratik uygulamaların, haksızlıkların hukuksuzlukların biteceği, bitirileceği seçim anlayışı ile bu seçimlere hepimizin yaklaşması gerekiyor. Ya aydınlığı ya karanlığı tercih edeceğiz, ya barışı tercih edeceğiz ya da faşizmi. 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin ülkeyi getirdiği durumun aslında herkes farkında. Türkiye tarihi bu dönem olduğu kadar büyük krizlerle karşı karşıya gelmedi. Ekonomik krizin, siyasi krizin, sosyal krizin müsebbibinin AKP-MHP ittifakının olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Açlığın, sefaletin, yoksulluğun, talanın, haksızlığın ve hukuksuzluğunun müsebbibinin AKP-MHP ittifakının olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun için yapılacak seçimler tarihi öneme sahiptir ve Türkiye halklarının geleceği açısından önemli bir seçimdir. 

'HDP ADAYINI ÇIKARACAK'

Herkesin gözü HDP’de yani bizde ‘aday çıkaracak mı çıkarmayacak mı, millet ittifakını destekleyecek mi desteklemeyecek mi?’ HDP’nin stratejisi yerel seçimlerdeki gibi mi olacak yoksa yeni bir hedefi mi var, yeni bir strateji mi belirlenecek? Dün Kars'ta bir açıklama yaptım, HDP kendi adayını açıklayacak ve kendi adayıyla seçimlere girecek dedim dünden beri tartışılan tek mesele HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı meselesi. HDP niye aday çıkarmasın. HDP’in sizden ne farkı var? HDP bu ülkede bu ülkede bir irade değil mi? HDP bir siyasi parti değil mi, seçimlere girme hakkı var mı yok mu? Bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip mi değil mi? Bütün bunları göz önünde tutarak bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak.

'HDP İRADE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR'

Emek ve Özgürlük İttifakı, kadın ittifakı, Kürt ittifakı, demokrasi güçlerinin ittifakıyla birlikte HDP'nin aday çıkarması elbette ki bazılarının hem hayallerini hem de ileriye dönük bütün bu yapacakları stratejiyi alt üst edecek. Şunu özellikle belirtmek isterim ki Kürt halkı ve dostlarına cezaevlerini ve mezarlığı reva görenler kaybetmeye mahkumdur. Kürt halkını siyasi bir irade olarak tanımayanlar, Kürt halkı ile birlikte yanındaki dostlarını, ittifaklarını, bileşenlerini bir irade olarak görmeyenler kaybetmeye her zaman için mahkumdur. İşte bu yüzden bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP ilkeleri ve mücadelesini her zaman için ön planda tutan ve halkın gerçek anlamda kendi mücadelesini kendi direnişini kendi siyasetini her zaman için dikkate alan bir partidir. Halkların demokratik partisi bu ülkede bir iradedir, irade olmaya devam edecektir.

Özellikle AKP-MHP ittifakının başta Kürtler olmak üzere tüm demokrasi güçlerine, ötekileştirilenler, ezilenlere, yok sayılara karşı zulmünü, zorunu, baskısını ve şiddetini asla unutmayalım. Buradan AKP’ye oy veren Kürt kardeşlerime bir kez daha seslenmek isterim. HDP’ye yapılan zulmü bir kez daha görmenizi isterim, HDP’ye yapılan baskıyı, uygulanan şiddeti, HDP demokratik siyasetin dışına atmaya çalışan anlayışı bütün bunları AKP’ye oy veren Kürt kardeşlerime bir kez daha seslenmek isterim, HDP’ye yapılan zulmü bir kez daha görmenizi isterim. HDP’ye yapılan baskıyı, uygulanan şiddeti, HDP’yi demokratik siyasetin dışına atmaya çalışanları bütün bunları AKP’ye oy verenlerin bir kez daha gözünün önünden geçirmesi gerektiğini ifade etmek isterim. 

'TECRİT TÜM TÜRKİYE’YE UYGULANIYOR'

Kürt halkının birlikte ve beraberliğinin bu dönem ne kadar elzem olduğunu özellikle belirtmek isterim. Kürde her türlü haksızlığın, zulmün yapıldığı, savaş ve tecrit politikalarının bu ülkede bir anlayış haline geldiği bu dönemde savaşa karşı barışı, tecride karşı diyalog ve müzakereyi esas aldığımız bir anlayışı önemsediğimizi özellikle belirtmek isterim. Bugün tecrit sadece İmralı’da Sayın Öcalan'a değil Türkiye’nin her yerinde bir anlayış haline gelmiştir. İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bu dönemde daha da derinleştirilmiş ve ağır koşullarda ne aile ne avukat görüşü yaptırılmamaktadır. Bu haksızlık ve hukuksuzluğun AKP’nin keyfiyatı ile alakalı olduğunu biliyoruz. Kendi yasalarını bile tanımayan anlayış İmralı’daki tecrittin yaşanmasına sebep olmaktadır.

Bütün bunlara karşı elbette ki Türkiye'deki başta yapılacak seçimler ama onun dışında vereceğimiz mücadelenin, yapacağımız siyasetin ve çalışmaların etkinliklerin bu kapsamda ve bununla bağlantılı olarak daha da büyümesi gerekiyor. HDP bu ülkede bir fırsattır. Biz biliyoruz ki bizden başta bu ülkeye barışın, demokrasinin, adaletin gelmesini isteyen ve bunu sürekli dillendiren başka bir siyasi parti yoktur. Mesele Kürtler olduğunda diğer siyasi partilerin nasıl bir araya geldiğini görüyoruz. Milletvekilimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması başta olmak üzere, savaş tezkerelerini genel kuruldan geçmesine kadar bütün meselelerde diğer siyasi partilerin nasıl bir araya geldiğini hepimiz görüyoruz. Yarın öbür gün diğer partilerden örneğin CHP’den, İYİ partiden ya da başka bir partiden bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması komisyona veya genel kurula geldiği zaman HDP ilkesel tavrını net olarak ortaya koyacak, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkacak. İşte biz bu kadar ilkeli ve bu ülkenin geleceğine dair, ülkenin geleceğinde yaşanacak demokratik gelişmelere dair ilkeli ve kararlıyız. Kimse bizi bu ilkeli tavrımızdan asla döndüremeyecekler. 

Bugün burada olmaktan büyük bir onur duydum, sizlerle tekrar bir araya gelmekten büyük gurur duydum çünkü ben Iğdır'da 2 dönem milletvekilliği yapan ve Iğdır halkıya 2 dönem boyunca acısıyla tatlısıyla iyisiyle kötüsüyle bir araya geldiğim uzun bir süre geçirdim. O yüzden Iğdır’ın benim yanımda büyük bir yeri ve anlamı var.  Sizlere çalışmalarınızda üstün başarılar diliyoruz, yeni seçilecek arkadaşlarıma yeni çalışmalarında başarılar diliyoruz. Hep birlikte kazanacağımıza ve başaracağımıza yürekten inanıyorum. Bir kez daha hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."

Konuşmaların ardından yapılan seçimde, Kader Öner ve Av. Yaşar Kalmış yeni eşbaşkanlar olarak seçildi. (HABER MERKEZİ)

Etiketler pervin buldan hdp