Piyasalar tedirgin!
Merkez Bankası'nın faiz artırım oranı doğru mu? TCMB’nin bu kez de piyasa beklentilerinin 100 baz puan üzerinde bir artırım yaparak iradesinin altını çizmesi daha etkili olabilirdi.
İRADE BEYANI İÇİN 600 BAZ PUAN DAHA İYİ OLMAZ MIYDI?
TCMB Para Politikası Kurulu bir haftalık repo faizini, yani politika faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltti. Bu artırım, tam da piyasa beklentisiyle aynı oranda oldu. PPK açıklamasında, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” ifadesi korundu. TÜFE’nin yüzde 60’a yaklaşması ve yılın geri kalanında yüksek seyretmesinin beklentisiyle, TCMB sıkılaştırmanın dozunu artırmış ve geçen ay 750 baz puanlık bir faiz artırımı gerçekleştirmişti. Özellikle son iki aydır, TCMB’nin, dezenflasyonist önlemleri sıkılaştırdığı ve artık ‘büyüme mi, enflasyonla mücadele mi?’ sorusuna cevabı netleşmiş görünüyor. Artık tek hedef fiyat istikrarı... Peki artırım oranı doğru mu? TCMB’nin bu kez de piyasa beklentilerinin 100 baz puan üzerinde bir artırım yaparak iradesinin altını çizmesi daha etkili olabilirdi.
POLİTİKA FAİZİ YETMEZ, İHTİYATİ TEDBİRLERE DE DEVAM EDİLECEK
PPK metninde, ihtiyati tedbir çerçevesinin sadeleşmesine yönelik mesajlara yine yer verildi. Metinde, TCMB'nin mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirdiği ve sadeleşme sürecinin etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edeceği belirtildi. Bu kapsamda, TL mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini vurgulayan TCMB faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdüreceğini de net biçimde belirtmiş oldu. Bu ayrıca önemli, zira enflasyondaki artışın sınırlanması ve ekonominin soğutulması için tüm araçların kullanılması gerekiyor.
KKM’DEN 101.4 MİLYAR TL’LİK ÇIKIŞ GERÇEKLEŞTİ
Ekonomi yönetiminden KKM'nin misyonunu tamamladığı açıklamaları gelirken, KKM’deki düşüş serisi dördüncü haftasına girdi. KKM toplamı geçen hafta 26 milyar TL düşüşle 3.31 trilyon TL oldu. Dolar cinsi karşılığı ise 123 milyar doların altına indi. KKM'de son bir ayda 101.4 milyar TL'lik düşüş kaydedildi. Düşüş ivmesinin hızlanmasında son dönemde KKM'ye karşı getirilen tedbirlerin etkisi büyük. Eylül ayının ortasında, altı aya kadar vadeli KKM hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e yükseltilmişti. Bu hafta başında gelen düzenlemeyle ise kur korumalı hesapların TL mevduat sayıldığı komisyon uygulaması sona erdi. Bundan sonraki süreçte KKM’den çıkışların artarak süreceğini belirtmek gerek.
TÜKETİCİ GÜVENİ BİR NEBZE DE OLSA ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB işbirliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, eylül ayında yüzde 5.1 oranında artarak 71.5 oldu. Ağustos ayında bu oran yüzde 68’di. Tüketici güven endeksindeki olumlu yöndeki bu kıpırdanmanın en önemli sebebi, TCMB’nin enflasyonla mücadeledeki kararlığını ispatlamış olması... Zira makro göstergelerde çok da olumlu bir seyir izlenmediği görülüyor. Endeks, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de geleceğe ilişkin beklentilerinde iyileşme olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bunun şimdilik kalıcı bir eğilim olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Zorlu bir sohbaharın bizi beklediği düşünülürse, eğilim bir ay sonra tersine dönebilir.