Piyasalarda yeni hafta: Altın, borsa, mevduat faizi, banka kredisi...
Geçen hafta piyasalar görece sakin bir seyir izledi. Zaten Türkiye’nin gri listeden çıkacağını satın alan borsada dramatik bir gelişme yaşanmadı.
BORSANIN YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR
PİYASALAR SAKİN SEYREDİYOR
BIST 100 endeksi, en düşük 10,486.7 ve en yüksek 10,824.21 puanı gördükten sonra, geçen haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 1.15 değer kaybederek 10,647.91 puandan tamamladı. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe ın gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 0.24 azalışla 2,452 TL’ye, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0.67 gerileyerek 16,200 TL’ye indi. Bir önceki hafta sonu 4,090 TL olan çeyrek altının satış fiyatı 4,066 TL’ye geriledi. Geçen hafta ABD Doları yüzde 0.05 değer kaybederek 32.81 TL’ye inerken, Euro yüzde 0.02 artışla 35.12 TL’ye yükseldi. Yatırım fonları bu hafta yüzde 0.51 ve bireysel emeklilik fonları yüzde 0.39 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında, yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 0.94 ile ‘Borçlanma Araçları’ ile ‘Para Piyasası’ fonları oldu.
GRİ LİSTEDEN ÇIKMAK BORÇLANMA
MALİYETLERİNİ DE DÜŞÜRECEK
Uzun süredir gerek ekonomi yönetiminin gerekse yerli ve yabancı yatırmcının beklediği karar sonunda çıktı. Singapur’da düzenlenen 'Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü' (FATF) Genel Kurulu'nda, Türkiye’nin ‘gri liste’den çıkışına onay verildi. Kararı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden ‘Başardık’ ifadesiyle duyurdu. FATF Dönem Başkanı T. Raja Kumar Türkiye’nin gri listeden çıktığını ve artık ‘artırılmış izleme’ sürecine tâbi olmayacağını belirtti. Kararı değerlendiren uzmanlar Türkiye’nin gri listede olmasından dolayı yatırım yapmaktan geri duran pek çok uluslararası fonun Türkiye’ye yatırım yapabilmesinin önünün açıldığını belirtiyor. Bundan böyle TL varlıklarda başlayan yabancı ilgisinin büyük yatırım fonlarıyla artması muhtemel. Bunun yanı sıra, not artışlarının da önü açılmış oluyor. Bir diğer önemli gelişme de Türkiye’nin kredi risk priminin (CDS) düşmesi olacaktır. Not artırımı ve CDS’de yaşanacak düşüşler, doğrudan yabancı yatırımları artıracağı gibi, şirketlerin yurtdışından borçlanma maliyetlerini de düşürecektir.
KISA VADEDE, MESELA EKİME KADAR
POLİTİKA FAİZİ ARTIRIMI OLMAYACAK
Şu sıralar TCMB’den bir sürpriz beklemenin manası yok. Beklendiği üzere, TCMB politika faizinde herhangi hamle yapmadı ve yüzde 50 seviyesinde tuttu. Karar metninde, aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflamanın mayıs ayında geçici bir kesintiye uğradığını belirtildi. Yakın döneme ilişkin göstergelerin, yurtiçi talebin halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını teyit ettiği belirtildi. TCMB, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığın, enflasyon beklentilerinin, jeopolitik risklerin ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunun altı çizdi. Metinde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörülerle uyumunun yakından takip edildiği vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirten TCMB, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediğini açıkladı.
Ve aynı mesajın üzerinde duruldu: Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecek, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise sıkılaştırılacak. TCMB, birkaç ay boyunca politika faizini artırmayıp makroihtiyati tedbirlerle krizden çıkış sürecini yönetmeyi hedefliyor.