Polis, tutuklanmasından 1 ay sonra gece yarısı kapı kapı dolaşıp Ahmet Özer'in ev sahibini aramış
Polislerin, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasından 1 ay sonra gece yarısı komşusunun evine gittikleri ve "Ahmet Özer'in ev sahibi kim?" diye sordukları öğrenildi.
İSTANBUL - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, "PKK-KCK terör örgütü üyeliği" iddiasıyla tutuklanan ve yerine kayyım atanan CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in komşusunun kapısına gece saat 1.40 sularında polisin gittiği ortaya çıktı.
Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ahmet Özer’e, 30 Ekim 2024 tarihinde şafak operasyonu düzenlenmişti. Ahmet Özer, aynı gün tutuklanmıştı. 27 Kasım 2024'te ise Ahmet Özer’in ikamet ettiği evin yan komşusunun kapısını, gece saat 01:40’ta polis ekipleri çaldı.
6 POLİSİN GECE YARISI ZİYARETİ GÜVENLİK KAMERASI TARAFINDAN DA KAYDEDİLDİ
Gazete Duvar’ın edindiği bilgilere göre polisler, Özer’in komşusuna “Ahmet Özer’in ev sahibi kim” sorusunu yöneltti. Özer’in komşusu ise gece vakti evine polis gelmesi karşısında rahatsızlığını dile getirdi ve konuyla ilgili bir ilgisi olmadığını söyledi. Polislerin 3 ekip otosuyla eve geldiği görüldü.
Güvenlik kamerası tarafından da kaydedilen görüntülerde 6 polisin Ahmet Özer'in komşusunun kapısında durduğu ve bir süre konuştuktan sonra ayrıldıkları gözüküyor.
Özer soruşturmasında ismi geçmeyen komşu panik yaşarken, polislerin evin olduğu bölgede devriye attıkları da öğrenildi.
NE OLMUŞTU?
Ahmet Özer, hakkında ileri sürülen "PKK-KCK terör örgütü üyeliği" iddiasıyla 30 Ekim sabahı 05.30'da şafak operasyonuyla evi basılarak gözaltına alınmış, aynı gün İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tarafından tutuklanmıştı.
Ahmet Özer, Kürt sorunu meselesi üzerine yıllardır çalışmalar yapan aynı zamanda Radikal ve Özgür Gündem gibi gazetelerde yazılar yazan bir akademisyendi. Esenyurt Belediye Başkanlığı öncesinde İBB’de Ekrem İmamoğlu’nun danışmanlığını da yapan Ahmet Özer’in, Kürt sorunu meselesi üzerine çok sayıda akademik çalışması bulunuyordu.
Ahmet Özer’in adı 'Çözüm süreci' kapsamında İmralı’da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde de geçiyordu. İstihbarat ve devlet görevlilerin de bulunduğu görüşmelerde dönemin BDP’li siyasetçileri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, Öcalan ile Kürt sorunu ve çözüm sürecine dair istişare gerçekleştirmişti. Görüşme sırasında sürece dair birikiminden faydalanılabilecek akademisyenlerin ismi sayılırken Ahmet Özer'in ismi de telaffuz edilmişti.
Ahmet Özer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 7 sayfalık tutukluluğa sevk yazısına tam da bu görüşmelere atıf yapılarak başlanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Can Tuncay’ın tutuklamaya sevk yazısında, Öcalan’ın devlet görevlilerinin de bulunduğu görüşmelerde Ahmet Özer’den bahsetmesi örgüt üyeliğine delil olarak gösterilmişti. Ahmet Özer hakkındaki "örgüt üyeliğine" delil olarak gösterdiği tespitlerden biri de halk konseriydi. Can Tuncay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Kardeş Kültürler Festivali’nde Rojda Şenses’e konser verdirmesi üzerine tutuklanması talep edilmişti.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararında soruşturmanın 28 Mart 2016'da Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda yapılan aramada ele geçirilen dijital materyaller üzerine başlatıldığı görülmüştü.
Telefon, ses kayıt cihazının sokulmadığı cezaevinde bulunan dijital materyallerde Ahmet Özer’in adının nasıl ve ne şekilde geçtiğine dair ise bir bilgi yer almamıştı.
SALÇA GÖNDEREN DE KİTAP KAPAĞI TASARLAYAN DA TUTUKLANMIŞTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, “PKK-KCK terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyum atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile sadece telefon görüşmesi bulunduğu için gözaltına alınan 12 kişiden 11’i tutuklanmıştı.
Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma dosyasında PKK yöneticisi Duran Kalkan'ın "terör örgütü mensuplarına metropol belediyelerine sızdırılması talimatını" verdiği, bu talimat doğrultusunda kamuoyunda 'Kent Uzlaşısı' olarak bilinen sistemle Ahmet Özer'in Esenyurt Belediye Başkanlığı'na yerleştirildiği iddia edilmişti.
Şüphelilere ilk olarak Ahmet Özer ile yaptıkları telefon görüşmelerinin sorulduğu görülmüştü. Özer ile 10 kez toplamda bin 841 saniye telefon ile görüşen M.Ç. 1997-2003 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi’nde öğrenciyken Özer’in hocası olduğunu belirtmişti. Üniversiteden mezun olduktan sonra Özer ile iletişiminin devam ettiğini anlatan M.Ç., memleketine döndükten sonra Özer’in kendisinden acı biber salçası sipariş ettiğini bu sebeple telefonda görüştüklerini anlatmıştı. M.Ç., Ahmet Özer’i en sonra 2013-2014 yıllarında gördüğünü ifade etmişti.
Ahmet Özer ile 4 bin 989 saniyelik telefon görüşmesi bulunan M.D. ise grafik tasarımcı olduğunu, yaptığı işlerin çoğunu Van'daki yayınevinde gerçekleştirdiğini söylemişti. M.D. yayınevinde çalıştığı dönemde, Ahmet Özer’in “Kürtler ve Türkler” adlı kitabının kapağını ve iç mizanpajını hazırladığını, kendisiyle bu sebeple görüşmeler yaptığını belirtmişti.