Polislerin ifadesi dava nedeni oldu: Gözaltı aracında Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiler

İzmir'de şubat ayında düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi'ne destek eylemlerinde gözaltına alınan üç kişi hakkında iki polisin ifadesi sonucu 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla dava açıldı.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - İzmir'de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişine destek olmak amacıyla şubat ayında Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen basın açıklamasına yönelik polis müdahalesi gerçekleşmiş, 51 kişi darp edilerek gözaltına alınmıştı. Müdahale esnasında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar Erdoğan Akdoğdu ve Nazlı Akın da gözaltına alınırken, gözaltına alınan Emine Akbaba, Aytül Uçar ve İrem Çelikbaş hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması ile dava açıldı.

İKİ POLİSİN İFADESİ SUÇA DELİL: CUMHURBAŞKANINA HAKARET ETTİLER

İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek davanın iddianamesinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde izinsiz toplantı ve basın açıklaması yapılmak istendiği belirtildi. Gözaltı işlemi sonrasında ise iki polis memuru söz konusu üç kişinin gözaltı aracında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiğini iddia etti.

Akbaba, Çelikbaş ve Uçar hakkında ifade veren polisler, üç kişinin “Köpekler, şerefsizler, biz sizin ne halt olduğunuzu biliyoruz, şerefsiz Recep Tayyip Erdoğan’ın köpeklerisiniz, biz sizin ne olduğunuzu biliyoruz, paralı itler, hepiniz kiralık katilsiniz, gün gelecek biz güçlenerek karşınıza gelip o şerefsiz Cumhurbaşkanınızdan ve sizden hesap soracağız” ifadelerini kullandığını iddia etti.

İddianamede Akbaba, Çelikbaş ve Uçar'ın aynı sözleri kullandığının belirtilmesi de dikkat çekti.

'POLİS İFADELERİ KAYNAK ALINARAK BU DAVA AÇILDI, SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM'

Davanın sanıklarından Emine Akbaba, özel olarak hedef alındıklarını ifade ederek, “50'nin üzerinde insanın arasından yalnızca üç kişiye dava açılıyor. Davaya konu polis ifadelerinde 'Daha önceden tanıdığımız ...' şeklinde söylemler var. Bu özel olarak hedef alındığımızın kanıtıdır. Hiçbir delil olmadan polisin sözlü beyanları bir delil gibi davranılarak bu dava açılmıştır” dedi. Suçlamaları kabul etmeyen Akbaba, “İddianamede geçen hakaret içerikli söylemleri kabul etmiyorum. Bugüne kadar türcü ve cinsiyetçi ifadelere hakaretlere karşı olduk. Hakkımda daha önce de cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ile dava açıldı. Hiçbirinde bu tür ifadeler yer almadı, hepsinde politik eleştiriler yer alıyor. O gün polisin bize uyguladığı şiddet doktor raporları ile sabitken, bize söz konusu asılsız suçlama ile dava açılması kabul edilemez” diye konuştu.

AVUKAT AKDOĞDU: HAKARET SÖZ KONUSU DEĞİL

Olay günü gözaltına alınan ve yaşananlara tanık olan Avukat Erdoğan Akdoğdu ise iddianameye yansıyan hakaret ve söylemlerin gerçekçi olmadığını ifade ederek, yaşananlara ilişkin şunları belirtti;

“O gün kötü muamele söz konusuydu. İnsanları döverek ve gaz sıkarak gözaltına aldılar. Asıl olay kelepçe ve ters kelepçe kriziydi. 'Köpek', 'şerefsiz' gibi söylemlerin kullanıldığı iddia ediliyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Bizler demokrat insanlarız. Bizlerin kültüründe böyle bir şey yok. Kimseye 'köpek' diyerek hakaret etmediğimiz, böyle söylemler kullanmadığımız da herkesçe bilinir.”

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINDAN DAVAYA ÇAĞRI

Öte yandan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi ise “Hak savunuculuğu yargılanamaz” sloganıyla davaya çağrıda bulundu. Duruşma öncesi adliye önünde dayanışmak amacıyla bir araya gelmeye çağıran insan hakları savunucuları, “Hak savunucusu üç kadın Emine, İrem ve TİHV Çalışanı Aytül Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyuma direnenlerle dayanıştıkları için cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanıyorlar. Arkadaşlarımızı yalnız bırakmıyor, dayanışmaya çağırıyoruz” diye belirtti.

İlk duruşması yarın görülecek olan davanın ise hakimin izinli olması nedeniyle ileri bir tarihe ertelendiği öğrenildi.