Politico’da 'Erdoğan' yorumu: Arabuluculuk rolü bu noktada imkansız

ABD’nin Politico haber sitesi, İsrail-Hamas çatışmasına ilişkin olarak, “Rusya-Ukrayna konusunda arabuluculuk çabasının ardından Türk lider yeni bir umutsuz davaya girişti” diye yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında BM Genel Kurulu'nda.
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin İsrail-Hamas çatışmasındaki arabuluculuk çabası ABD basınına da yansıdı. Politico haber sitesinde Elçin Poyrazlar imzasıyla yayınlanan analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Rusya-Ukrayna savaşı konusunda arabuluculuk çabalarında amacına ulaşamadığı’, Hamas’ın İsrail’deki saldırısı sonrası başlayan çatışmalarda ‘arabulucu rolünü oynamak için bir şans daha aradığı’ ifade edildi.

‘BU NOKTADA HERHANGİ BİR ARABULUCULUK ROLÜ İMKANSIZ GÖREV’

ABD ve Körfez ülkelerinin çatışmanın yayılmasını engellemek için çaba gösterdiği hatırlatılan analizde, Erdoğan’ın da kendi diplomasi çalışmalarını yürüttüğü belirtildi. Erdoğan’ın bu bağlamda yaptığı açıklama ve görüşmeleri hatırlatan Politico, ‘Erdoğan’ın hummalı diplomasi faaliyetlerini ciddiye almak için sebepler olduğunu’ yazdı. Son dönemde İsrail ile gelişen ilişkilere ve New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu marjında gerçekleşen Erdoğan-Netanyahu görüşmesine işaret eden Politico, Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere çatışmaların ‘bir-iki hafta içinde bitmeyeceği’ gözlemine yer verdi.

Adının açıklanmaması şartıyla Politico’ya konuyla ilgili açıklamalarda bulunan üst düzey bir Türkiyeli yetkili de ‘bu noktada herhangi bir arabuluculuk rolünün imkansız görev olduğunu’ söyledi. Yetkili, Hamas’ın saldırısının ardından İsrail’in ‘muhtemelen herhangi bir tavize mesafeli yaklaşacağı’ yorumunda da bulundu.

‘SADECE İSRAİL DEĞİL ABD DE ELEŞTİRDİ’

Bölgesel analistlerin başarılı bir diplomasi önünde başka zorluklar da gördüğünü aktaran Politico, London School of Economics’in Avrupa Enstitüsü’nden Selin Nasi’nin görüşlerine de yer verdi. Buna göre, Nasi, ‘Ankara’nın Hamas’a olan sempatisinin’ de bu açıdan bir zorluk olabileceğini, Erdoğan ve AK Parti’nin ‘Hamas liderlerine güvenli bir liman sunma sicilinin’ Türkiye-İsrail arasındaki güveni aşındırdığını belirtti. Nasi, “AKP hükümeti döneminde, Ankara’nın son 20 yıldaki Filistin politikası Hamas’a yaklaştı ya da nispeten Hamas’ı El Fetih’e tercih etti; bu da sadece İsrail değil ABD tarafından da eleştirildi” dedi.

İsrail’in uluslararası destek çağrısı yaptığını hatırlatan Nasi, İsrail’in ‘müttefikleri ve düşmanlarının nerede durduğunu görmek istediğini’ belirterek, “Bu açıdan, konu, İsrail’in Türkiye’yi güvenilir bir müttefik olarak görüp görmediğine dayanıyor” diye konuştu.

‘İNSANİ BİLANÇO ARTTIKÇA ERDOĞAN DAHA SERT BİR ÇİZGİ İZLEYEBİLİR’

Kadir Has Üniversitesi’nden politika analisti Soli Özel ise İsrail ve Türkiye’nin ‘ortak çıkarları’ olduğuna işaret ederek Erdoğan ve Netanyahu’nun ‘birbirlerinden ne kadar hoşlanmadıklarını unutmuş’ gibi göründükleri yorumunu yaptı. İki ülkenin Ermenistan ile anlaşmazlıklarında Azerbaycan’ın müttefiki olduğunu söyleyen Özel, “İki ülke arasındaki çıkarların ortaklığı, Kafkaslar’daki doğrudan ya da dolaylı işbirliklerinin de gösterdiği üzere, kişisel hoşnutsuzluklara galebe çalıyor” diye konuştu. Özel, çatışmaların insani bilançosu arttıkça Erdoğan’ın İsrail’e karşı daha sert bir çizgide ilerleyebileceği öngörüsünde de bulundu. Özel, Türkiye’nin Hamas üzerindeki olası nüfuzuna ilişkin olarak, Hamas’ın ‘Tahran’dan gelen sinyallere daha uyumlu olacağı’ yorumunu yaptı. 

AVRUPA KOMİSYONU BAŞKAN YARDIMCISI: TÜRKİYE TARAFINI SEÇMELİ

Öte yandan, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas da 12 Ekim Perşembe günü Delphi Ekonomik Forumu’nun Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlediği 2’nci Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Avrupa Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 'uluslararası jeopolitikada bir taraf seçmesi gerektiğini' söyledi.

Kathimerini’nin haberine göre, Schinas, Türkiye’nin AB ve NATO ile bu iki kurumun değerleri ile Rusya, İran, Hamas ve Hizbullah’ın yanında olmak arasında bir karar vermesi gerektiğini belirtti. Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’deki ‘Aksa Tufanı’ saldırısıyla başlayan çatışmalara işaret eden Schinas, Hamas’ın saldırısını ‘İsrail devletine ve masum halka yönelik şiddetli, çok cepheli bir saldırı’ olarak nitelendirerek, “İlk andan itibaren 27 AB ülkesinin hepsi İsrail’in kendini savunma hakkını tanıdı, terör saldırısını kınadı ve terör için hiçbir gerekçe olamayacağını yüksek sesle dile getirdi” diye konuştu.

‘CEVABIN NET OLMASI GEREKİYOR’

Türkiye’nin Avrupa’da istikrar ve göç ile ticaret gibi konularda bölge için kilit öneme sahip bir ortak olduğuna işaret eden Schinas, “Türkiye, tarihin hangi tarafında olması gerektiğini seçmeli: Bizimle, yani Avrupa Birliği (AB), NATO, değerlerimiz ve Batı’nın değerle sisteminin mi yanında olacak yoksa Moskova, Tahran, Hamas ve Hizbullah’ın mı? Cevabın net olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)