Bilgen: Erdoğan'ın HDP’yi dışlaması bölücü bir yaklaşım

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın darbe girişiminin ardından yaptığı davetlerde HDP'yi görmezden gelmesini eleştirdi. Bilgen "Biz ne Saray’ına ne de mitingine gitmeye hevesliyiz. Ama, yüzde 10'un üzerinde bir oyla parlamentoda temsil edilen HDP'yi dışlamak bölücü bir yaklaşımdır" dedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, 15 Temuz darbe girişiminin ardından yaşananları da darbe hukukunun bir uzantısı olarak gördüklerini söyledi. "15 Temmuz'un ardından yarım yamalak demokrasi bile askıya alındı" diyen Bilgen, OHAL'e son verilmesini istedi.

imctv'nin haberine göre, Bilgen konuşmasında özetle şunları söyledi:

TELAFİSİ İMKANSIZ HAK İHLALLERİ

OHAL hiçbir hükümete canının istediği her şeyi yapma yetkisini vermez. Elbette olağan dönemlerde kıyaslanmayacak kısıtlamalar olur. Tam da doğrudan vatandaşı ilgilendiren kısıtlamalar olur. Bunların ölçülü ve tarif edilen amaca uygun bir şekilde olması gerekir. Türkiye Avrupa Konseyi’nin üyesiyse hala sadece Sözleşme’nin 15. maddesiyle ilgili adım atmış olması bildirimde bulunmuş olması her şeyi yapma hakkını kendinde bulduğu anlamına gelmiyor. Biz OHAL uygulamalarının telafisi imkansız hak ihlallerini beraberinde getiriyor.

İddia edilen darbe süreci ile hiç bir ilgisi olmayan birçok insanın ihbarlarla, ispiyonlarla mağdur edilmesi örnekleriyle karşı karşıyayız. OHAL uygulamasının daha fazla sistematik bir uygulamaya dönüşmemesi, telafisi imkansız hak ihlallerini doğurmaması konusunda özen gösterilmesi ve bir an önce bu uygulamanın bitirilmesine dair bir niyetin sergilenmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı’nın dün linç girişimlerinin açıkça AA’nın belgelediği darp izlerinde sadece basit bir ‘tekme tokat olayı’ gibi göstermesi işkenceye bakışını gösterdi. Polisleri korumak için yapıldığı iddia edilen bu davranış bir hukuk devletinde savunulamaz. Elinde silahı olan güvenlik görevlilerini korumak hukuk devletinde tekme ile tokat ile olmaz. İşkence hiç kimse için normalleştirebilecek bir davranış olarak ele alınamaz.

PARLEMONTA İŞLEVSİZLEŞTİRİLDİ

Yasama, yürütme ve yargı arasındaki kriz ise, 15 Temmuz’dan sonra daha derinleşti. Örneğin darbe gecesi siyasi partiler ortak tavır ortaya koyduk. Ama hemen arkasında OHAL uygulaması ile aslında parlamento işlevsizleştirildi. Darbe süreci ile ilgili bir yasama yapılacaktı da bunu siyasi partiler mi engelledi. Hangi siyasi parti kararname hızında çalışmayı gerektirecek yasa yapma süreçlerini geciktirecek bir yaklaşım ortaya koydu. Siyasi partiler kolaylaştırıcı yaklaşım ortaya koyacağını söyledi. Eğer niyet darbecilerle etkin mücadeleyse o zaman siyasi partilerin bu olgun ve duyarlı tavrı karşısında onları işlevsizleştirecek bir tavır içerisine Hükümet’in de Cumhurbaşkanı’nın da girmemesi gerekiyordu.

HEVESLİSİ DEĞİLİZ

Cumhurbaşkanı ‘Benim mitingim, benim Saray’ım istediğimi çağırırım istediğimi çağırmam’ diyorsa söylenecek söz yok. Biz ne Saray’ına ne de mitingine gitmeye hevesliyiz. Ama söz konusu olan bir ülkenin yeniden inşasıysa bu süreçte gerçekten katılımcı ve uzlaşmacı bir üslupla yapılacaksa yüzde 10 üzerinden oy almış parlamentoda üçüncü temsil gücüne sahip bir partinin yok sayılması, dışlanması açık bir bölücü yaklaşımdır. Bu bölücü yaklaşımın da ülkeye bir intikam bir öfke ve nefret dışında bırakacağı hiçbir şey yoktur.

ÖCALAN'IN DURUMU

Darbe girişiminin hemen arkasından hükümet temsilcilerinin kamuoyuna yansıttıkları bilgilere göre darbe gecesi darbeciler İmralı Adası’nda bir operasyon yapmak ve Öcalan’ı oradan alarak daha büyük bir kaos çıkartmak yönünde bir arayış içerisindelermiş. Orada toplumda çatışma potansiyelini derinleştirecek bir risk alanı var. Eğer gerçekten darbe sonrasındaki hedefiniz güven ortamının sağlanması ise bırakın özel bir jest yapmayı Öcalan’ın asgari hakları olan avukatları ve ailesiyle görüşmesi gibi düzenlemelerde engelleyici pozisyondan çıkması gerekiyor taraf olduğu sözleşmelerin anlaşmaların gereği. Bunu yerine getirmeyerek tek taraflı açıklamalarda bulanmanın çok ikna edici bir tarafı yok… Güvenilir ve tarafsız bir mekanizmanın bir beyanı olmadığı müddetçe asla kimseyi tatmin etmeyecektir. Önümüzdeki dönemde yeniden çok sert bir çatışma ortamına yoğunlaşma ihtimali de bizi bu konuda kaygılandırıyor. Bu görüşmenin engellemenin amacı böyle bir şey olabilir.”

Haberin tamamı

Etiketler HDP OHAL Ayhan Bilgen