DBP Eş Genel Başkanı Tuncel gazetecilerle buluştu

DİYARBAKIR - Gazetecilerle bir araya gelen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, saldırılara rağmen halkla birlikte özyönetimi geliştireceklerini söyledi. 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimine değinen Tuncel, DBP olarak her türlü darbeye karşı olduklarını vurguladı. İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’dan 5 Nisan 2015’ten bu yana haber alınamadığını hatırlatan Tuncel, yaşananları öğrenene kadar mücadele edeceklerini belirtti.

Partisinin çalışmaları hakkında bilgi veren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Şengal katliamının yıl dönümü olduğunu hatırlatarak bu katliamı bir kez daha kınadıklarını söyledi. “5 bin Ezidi kadın DAİŞ’in (IŞİD) elinde seks kölesi haline getirildi, bunu asla unutmayacağız” diyen Tuncel, Ortadoğu’da IŞİD'in neden olduğu tehlikenin devam ettiğine dikkat çekti.

KÜLTER'DEN 70 GÜNDÜR HABER YOK

“28 Mayıs’ta olağanüstü kongremizi yaptık” diyen Sabahat Tuncel, partilerine yönelik saldırılara da değindi: “Devletin partimize dönük saldırıları hiçbir zaman değişmedi. 4 yöneticimiz katledildi. Eş Genel Başkanımız Kamuran Yüksek tutuklu. Hurşit Külter arkadaşımızdan yaklaşık 70 gündür haber alamıyoruz. Gözaltında insanlık dışı uygulamalarla karşılaşılıyoruz, ancak bu durumun Türkiye’de görünür olmaması ciddi bir sorundur.”

"3 PARTİ KÜRT KARŞITI CEPHE KURDU"

Sabahat Tuncel, 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminin AK Parti’nin yanlış politikaları nedeniyle gerçekleştiğini söyledi. Darbe girişiminden sonra gelişen olayları “hükümetin karşı darbesi” olarak değerlendiren Tuncel, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“AKP’nin Kürt karşıtı politikaları, 7 Haziran seçimlerini yok sayan tutumu, darbe mekaniğinin devreye girmesine neden oldu. Darbe girişiminde bulunan askerlerin çoğu Kürdistan’da görev yapıyordu. Darbe girişimi sonrasında Türkiye halkları darbeye karşı olduklarını ortaya koydu. Bunu herkesin görmesi gerekiyor. Bugün darbe mekaniğini ortaya çıkaran Kürt sorunuysa, o zaman çözüm sürecine dönülmeli. Başbakana, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakıldığında tam tersi bir politika görüyoruz. Mecliste dört parti var, ama 3 parti milli bir cephe oluşturmuş. Kürt karşıtı bir cephedir bu ve Türkiye’yi daha derin krize sokacak bir durumdur.”

Darbe girişiminden sonra AK Parti’nin kendi rejimini oluşturduğun iddia eden Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti: “AİHS ve parlamento askıya alınmış durumda. OHAL’le meclis devre dışı bırakılıyor ve ülkeyi KHK’yle yönetiyorlar. DBP olarak anti demokratik uygulamaların karşısındayız. Bu politikaları Türkiye’yi felakete götürür.

“ÖZYÖNETİMİ GELİŞTİRECEĞİZ”

Parti programlarında yer alan Özyönetim hakkında bilgi veren Tuncel, “DBP olarak halkımızla birlikte özyönetimin geliştirilmesi, yerel yönetimin güçlü bir şekilde gelişmesi için mücadele ettik. Yerel demokrasiyi geliştirerek bu krizden çıkabiliriz” dedi.

“Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşmesinin imkansız” olduğunu söyleyen Tuncel, “Türkiye’yi polis devletine çevirmek çözüm olamaz. Tek çözüm özgürlüklerin önünün açılmasıdır” dedi.

“TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İMRALI'DA ESİRDİR”

AK Partinin ilk darbeyi İmralı’da yaptığını söyleyen Sabahat Tuncel, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 5 Nisan 2015’ten bu yana haber alınamadığını hatırlattı. Çözüm sürecinin bitmesinin darbe dinamiğini harekete geçirdiğini belirten Tuncel, İmarlı'ya bir heyetin gitmesini gerektiğini ifade etti.

İmralı'da neler yaşandığını öğrenene kadar mücadele edeceklerini kaydeden Tuncel, "Bu sorun Türkiye’nin sorunudur. Türkiye’nin geleciği İmralı’da esirdir." şeklinde konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Sabahat Tuncel, Roboski dosyasının yeniden açılmasıyla ilgili düşüncelerini de paylaştı. Tuncel, “Roboski dosyasının yeniden açılmasıyla ilgili bir girişimin olması önemlidir, ama yeterli değildir. Katliamın siyasi sorumluları da var, bunların da açığa çıkarılması gerekir” dedi. (DUVAR)